bölüm|18

1K 137 133
                                    

Dakikalardır sessizdi ikisi de, Felix sessizce ağlarken Hyunjin nereden nasıl başlayacağını bilmiyordu. Hayatı boyunca hiç bir zaman hiç kimseye romantik bir adam olmamış kimseyi de sevdim diyebilecek kadar sevmemişti zaten, ama şimdi tam yanında oturan çocuk ondan bunları yapmasını bekliyordu. Felix'i sevmiyor değildi Fakat ilk kez bir erkekle sevgili oluyor olması ve ilk kez birinden böylesine sevgi görüp karşılık beklemesi garip geliyordu. Felix'in dudaklarından kaçan hıçkırıkla ona döndü.

"Felix?"

"Konuşmak zorunda değiliz, beni sevmediğini biliyorum. Evime döneceğim"

Evine döneceğini söylediğinde kalbinden geçen ince acıyı hissetti Hyunjin, gitmesini istemiyordu. Bir şeyler yapması gerekiyordu artık, eğer çaba göstermezse onu kaybedeceğini anlamıştı.

"Sen evine dön o zaman" Dediğinde Felix ıslak gözlerini çevirip Hyunjin'in gözlerinin içine baktı, canı çok yanıyordu. Yutkundu, göz yaşları yanaklarından süzülürken. Fakat bir şey söyleyemedi. Ayağa kalkıp Hyunjin'e dönerek gülümsemeye çalıştı, bu kadar acıtmak zorunda mıydı yani? Tüm bedeni acıyla kavruluyordu.

"Ozaman ben... Gideyim"

Hyunjin ayağa kalktığında Felix yaklaşıp kollarını boynuna dolayarak sımsıkı sarıldı. Son sarılmaydı bunu biliyordu, Hyunjin'in elleri yine boşluktaydı. Bedenini ayırıp gözlerine baktı Felix.

"Özür dilerim" Dedikten sonra arkasını dönüp odadan çıkarak evden ayrıldı. Felix evden çıkarken jisung Hyunjin'in odasına daldı.

"Ne yaptın yine!! Felix neden ağlayarak çıktı evden?"

"Jisung benim de seninle konuşmam gerekiyordu, yardımına ihtiyacım var"

"Hiç bir konuda yardım etmeyeceğim sana çok kötüsün sen!"

"Bir sus! Geç otur konuşacağız"

.

Felix eve gelir gelmez banyoya girip yüzünü yıkadı. Kendine gelmek istiyordu eğer olmayacaksa bir birlerine olan saygıları da son bulmadan bitmesi en iyisiydi zaten. Aynaya bakarak yüzünü kuruladıktan sonra odasından çıkıp mutfağa geldi. Bir kaç dakika sonra hazırladığı bir sürü abur cuburla salona gelip televizyonun karşısına oturmuştu. Açtığı filmi izlemeye başlarken eline aldığı çikolata kavanozundan kaşık kaşık alıp ağzına götürüyordu.

Dakikalar böyle akıp giderken bütün aburcuburları yemiş çikolata kavanozunu da bitirmişti. Film sona erdiğinde oturduğu yerden kalkıp tekrar mutfağa geldi. Dolabı açıp içine baktığında yemek yapacak bir şey olmadığını gördü. Zaten asık olan yüzü iyice asılırken, hazır noodle kutusunu eline alıp içine sıcak su dökerek bir süre bekleyip yemeye başladı. Hala yemeye devam ederken birden midesi bulandığında yan tarafında duran çöp kovasının kapağını açarak içine eğilip yediği içtiği ne varsa hepsini çıkarttı. Midesi iyice boşalttıktan sonra bedenini yere bırakıp duvara dayandı.

Gözünden akmak için hazılanan yaşları hızlıca silip ayağa kalkarak odasına geldi tekrar. Yorganı açıp yatağına gireceği sırada kapı çaldığında odasından çıkıp kapıya geldi.

Kapıyı açtığında karşısında gördüğü kişi tabiki de beklediği kişiydi.

"Hadi hazırlan gidiyoruz"

"Hiç bir yere gitmiyorum jisung, uykum var yatacağım. Hem akşam akşam nereye gideceğiz"

"Bir kere de itiraz etme, biliyorum moralin bozuk. Minho dan izin aldım çıkıp biraz dolaşalım"

"İstemiyorum dedim"

"Sen beni artık sevmiyorsun Felix, arkadaşın olarak görmüyorsun yoksa neden her söylediğim şeye hayır diyeceksin?"

KOMŞU AŞK|| Hyunlix ||MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin