❤FİNAL❤

1.1K 124 113
                                    

Burnuna dolan ve gözlerinin kapanmasına sebep olan gül kokusuyla bir kaç adım daha attı Felix, bastığı yerlerde bir şeyler olduğunu anlayınca hemen ışığı yaktı karanlıkta bir şey göremiyordu.

Işığı yıkıp yerlere baktığında gözleri kocaman açılırken salonun ortasında dikilen adamı gördüğünde birden İrkilip kalbini tuttu. Kapının girişinden tut evin her yeri kırmızı gül yapraklarıyla kaplıydı. Salonun ortasında bir masa vardı, üzerinde ise Hyunjin'in hazırladığı bir kaç meze şarap ve iki kadeh. Felix hala şaşkınlıkla gül yapraklarına bakarken Hyunjin yanına yaklaştı.

"Hyunjin, sen? Ne oluyor?"

Hyunjin elini Felix'in yanağına götürüp hafifçe okşadıktan sonra kendine çekip sarıldığında Felix te hemen karşılık verip sevdiği adama sarıldı.

"Bu güne kadar yaptığım her şey için özür dilesem, geç kalmış olmam değil mi?"

"Hyunjin..."

"Lütfen ağlama, seni kırdığım, üzdüğüm, ağlattığım her gün için özür dilerim Felix. Eğer beni affedebilirsen en başından başlamak istiyorum, yalnız bir konuyu baştan söylemem gerek. Ben çok fazla romantik bir adam değilim, bana öğretmen gerekecek. Bu hazırlıkları yapmak için de Minho ve jisung dan yardım aldım"

"Hyunjin, romantik olman çok ta önemli değil ki. Bana çiçek ya da hediye alman bunlar önemli değil, sadece beni sevdiğini söylemen bunu hissettirmen, istediğim tek şey bu. Ben daha fazlasını istemedim ki zaten"

İkili bir süre daha sarılıp ayrıldı, Felix şimdi daha iyi hissediyordu. Hyunjin'i sonsuza kadar kaybettiğini düşündüğü her yolun sonunda yine o çıkıyordu karşısına bu adam onun kaderiydi bunu biliyordu.

"Oturalım mı, içersin değil mi?"

"Hım hım, içerim"

Felix masaya otururken Hyunjin kırmızı şarabı bardaklara doldurdu ve Felix'in karşısına oturdu.

"İyi hissediyor musun?"

"Her şey çok güzel görünüyor, çok mutluyum"

"Mutlu olmayı hak ediyorsun, bundan sonra öyle olacak"

"Beni seviyor musun?"

Hyunjin gülümsedi, cevap vermek yerine ayağa kalkıp cebinden çıkarttığı küçük kutuyla birlikte Felix'in yanına geldiğinde Felix'i elinden tutup nazikçe ayağa kaşdırdı.

"Aslında sana sormam gereken bir soru var, sanırım geç kalınmış bir soru"

"Ne soracaksın?"

Hyunjin elindeki küçük kutuyu açıp Felix'e uzatırken "sevgilim olur musun?" Diye sordu. Felix şaşkınlıkla Hyunjin'in elindeki kutuya bakıyordu, her şey okadar güzeldi ki rüya olma ihtimalinden korkuyordu.

"Cevap vermeyecek misin?"

"Olurum, olurum tabiki" Diyerek tekrar Hyunjin'in boynuna sarıldı Felix, Hyunjin de ellerini sevgilisinin beline sarıp kendine çekerek sımsıkı sarıldı. Tekrar ayrıldıklarında Hyunjin kutunun içindeki yüzüğü Felix'in parmağına taktı.

"Hyunjin bu çok güzel, ama seninki nerede"

"Ben yüzük takmayı sevmiyorum"

"Olmaz öyle, Sahipli olduğunu bilmesi kerekiyor herkesin. Hemen yarın sana da alıyoruz"

"Tamam bebeğim alırız, hadi otur"

Felix masaya oturarak bardağı eline alıp dudaklarına götürdü. Saatler önce ne kadar üzgünse şimdi de bir o kadar mutlu ve şaşkındı.

KOMŞU AŞK|| Hyunlix ||MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin