bölüm|13

1.2K 148 131
                                    

Elini kaldırıp zile bastı Hyunjin, jisung Felix'in hasta olduğunu söylediğinden beri ve evinin ışığı yanmadığı için istemsiz bir şekilde merak etmişti. Kapı açılmadığında bir kez daha bastı zile, sonunda duyduğu seslerle kapı açılmıştı ama muhattap olacağı kimse yoktu karşısında.

"Uyuyacağım jisung, lütfen beni rahat bırak"

Hyunjin kulağına dolan sözlerle yavaşça kapıyı açıp evet girdi. Her yer karanlıktı, ışığı açmadan Felix'in odasına yönelip kapısı açık olan odaya girdi. Felix arkası dönük şekilde yorganın içinde yatıyor kafasına kadar çektiği yorgan yüzünden görünmüyordu. Sessiz adımlarla yatağa yaklaşıp yanına oturarak yorganı biraz aşağı çekti. Elini yavaşça alnına koyduğunda kaşları çatılmıştı Hyunjin'in, Felix'in ateşi vardı yanıyordu resmen.

Hemen üzerindeki yorganı alıp kenarıdaki ince pikeyi üzerine örttü.

"Jisung, üşüyorum"

"Şimdi geçecek" Diye fısıldadı Hyunjin, sesini bilinçli olarak kısık çıkartmıştı çünkü Felix onu burada görürse ne tepki vereceğini az çok biliyordu.

Odadaki banyoya girip ıslattığı havluyla geri dönerek Felix'in yanına oturdu tekrar. Havluyla yüzüne ve boynuna küçük dokunuşlar yaparken Felix sessiz sessiz inliyordu. Bir süre daha böyle devam ettikten sonra elindeki havluyu bırakıp ateş düşürücü ilaç bulabilme umuduyla mutfağa geldi Hyunjin, neyseki çekmecelerden birini açar açmaz çıkmıştı karşısına.

Bir bardak su ve ilaçla birlikte odaya geri döndü. Yatağa oturup Felix'i hafiften kaldırarak kendi göğsüne dayanmasını sağladı.

"Felix? Felix gözlerini aç ilaç vereceğim"

Felix gözlerini araladığında Hyunjin elindeki ilacı dudaklarının arasına koyarak suyu içirdikten sonra tekrar yatağına yatırdı ve soğuk uygulama yapmaya devam etti...

.

Jisung banyoda ki aynanın karşısına dikilmiş üzerindeki eteğin yakışıp yakışmadığını anlamaya çalışıyordu.

"Neden bu kadar kısa bir etek getirdin ki? Çok utanıyorum ya"

- jisung çık artık, seni duyuyorum

"Of ya of"

Başka çaresi olmadığı için kapıyı açıp yavaşça içeri adımladı jisung, şimdiden yüzünün kızardığına emindi. Yatağın ucunda oturan adamın önüne dikilip ellerini önünde birleştirerek dikilmeye başladı, yüzüne bakamıyordu.

Minho utançtan kıvranan çocuğu zevkle süzüyordu. Gerçekten çok güzeldi. Kısacık eteğin altından görünen düzgün bacakları ve incecik beliyle fazlasıyla göz alıcıydı.

"Gördün mü, artık çıkartabilir miyim?"

"Hayır, yaklaş"

Jisung bir kaç adım daha atarak iyice yaklaştı sevgilisine, Minho'nun aralık duran bacaklarının arasına girmişti.

"Kucağıma gel, neden bu kadar utanıyorsun?"

"Utanmıyorum ben, sana öyle geliyor"

Jisung bacaklarını iki yana açarak Minho'nun kucağına oturdu. Şu an gerçektende çok utanıyordu.

"Çok güzel görünüyorsun"

"Teşekkür ederim"

"Şimdiye kadar seni reddettiğim için okadar pişmanım ki, bu kadar tatlı ve güzel bir çocuk olduğunu bilseydim seni hiç üzmezdim"

Jisung duyduklarıyla gülümsedi, ona böyle hissettirdiği için mutluydu. Kollarını boynuna dolayıp başını omzuna bıraktı.

"Sonunda birlikteyiz ya, o kadar mutluyum ki"

KOMŞU AŞK|| Hyunlix ||MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin