5-sade

29 2 0
                                    

İçeri girip oturduklarında Kaan, Taha'ya bir bardak su vermişti. Taha onu içerken heyecanla düşünüyordu. Korkusunu unutmuştu bile.

"Anlat bakalım, ne oldu?"

Taha, elindeki bardağı kenara koymuş ve anlatmaya başlamıştı.

"Ben odamdan çıkmıştım."

"Neden?"

"O adamı gördüm çünkü. Korktum. Sonra odadan çıktım ve... ve o kadın yanıma geldi."

"Tanımıyor musun onları?"

"O kadın babaannemdi ama diğerlerini tanımıyorum. O yüzden daha çok korktum."

"Sonra da buraya kadar geldin, değil mi?"

"Evet."

"Güvenliğe şikayette bulunmamı ister misin?"

Taha, "Hayır, daha çok peşime takılacaklar. Bana zarar mı vermeye çalışıyorsun?" dedikten sonra kendini oturduğu yerde geriye çekti.

"Hayır!" dedi panikle Kaan. "Sana zarar vermeyeceğim."

Taha hissettiği sevgiyle gülümserken aklına gelenlerle gülümsemesi yüzünde dondu.

Bizden hoşlandı mı?

Aklına doluşan sesle gözlerini kırpıştırdı. Yanlış şeyler düşünüyordu.

"Benim gitmem lazım." dedi düşüncelerini kafasından atmaya çalışırken.

"Gitmene yardım edeyim."

Bizimle ilgileniyor işte! Sevsene onu.

Taha gözleri büyürken "Hayır!" dedi hızla. Sesli söylemek amacı değildi.

Kaan da ne yapacağını bilemeyerek kalakalmıştı. "Sen tek başına korkma diye söylemiştim ama istemiyorsan sen kendi başına gidebilirsin."

"Hayır." dedi sesi kısılırken. "Sen de gel."

"Oh, tamam." dedi Kaan ayaklanarak. "Hadi gidelim."

İkisi odadan çıkmış ve boş koridorda yürümeye başlamışlardı. Taha, düz, beyaz duvarları incelerken ne kadar sade olduklarını düşünüyordu. Kaan ise doktora olanlardan bahsetmeyi kafasına koymuştu. Sonuçta birileri zarar görebilirdi.

Kaan, "Babaannen nerede?" diye sordu merdivenleri çıkarken.

Taha dudaklarını büzerken "Bilmiyorum." dedi. "Gitmiştir." diye bir yalan söyledi.

"O zaman odana bırakayım seni."

"Tamam, sağ ol."

"Rica ederim."

İkili odaya geldiklerinde Taha, odaya girmiş ve Kaan'a "Görüşürüz." demişti. Kaan da ona aynı şekilde karşılık vermiş ve koridorları yeniden geçmeye başlamıştı.

Aradığı tanıdık doktoru bir odadan çıkarken görünce yanına ulaşmış ve adamı durdurmuştu.

Kaan, adamın önünde dururken "Doktor Bey, bir şey soracaktım." dedi.

"Sor tabii."

"Taha," diye söze başladı. "Onu takip eden birileri olduğunu söyledi. Babaannesi de az önce gelmiş aslında. Acaba-"

"Kaan," diyerek doktor, diğer doktorun sözünü kesti. "Endişelenmeni anlıyorum ama Taha'nın babaannesi ölmüş birkaç yıl önce. Onu takip ettiğini söylediği kişiler ise perseküsyon sanrıları dediğimiz sanrılardır. Taha'nın şizofreni tanısı var, daha önce de karşılaştınız o yüzden söylemem iyi olur diye düşündüm. Onunla ilgilendiğiniz ve odasına kadar getirdiğiniz için teşekkür ederim."

"Ben," dedi Kaan kafası karışmış şekilde. "Bilmiyordum ama rica ederim. İyi günler."

"Size de iyi günler." diyerek yaşlı doktor gözden kaybolmuştu. Kaan ise tüylerinin ürperdiğini hissederek aşağı kata inmeye başladı.

Duydukları yabancı değildi aslında kendisi de biliyordu fakat o çocukta böyle bir şey olacağını beklememişti. Fazla inandırıcıydı fakat şaka da değildi.

Bazen beklenmedik şeyler olabiliyordu.

mutsuzum doktor (bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin