Bölüm 3

9 3 0
                                    

İnsan bir gözde kaybolur mu, bir gözü yuvası bilir mi. Ben bildim Gökay'ın mavi gözleri beni benden alırken...

Karşımda Gökay'ı görünce şoka uğradım. Neydi bu şimdi. Bizi mi takip etmişti yoksa şans eseri mi karşılaştık.

"G Gökay s senin ne işin var burda."

Dedim. Neden kekeliyerek söylemiştim ki. Gözlerimi ondan ayıramıyordum.

"Saraya geri döndüğümde Almila ile sizi göremedim. Buraya geldiğinizi öğrendim. Yanınıza gelmek istedim." Dedi.

"Ama sonra (Ediz'i göstererek) şu şerefsizin sizi rahatsız ettiğini gördüm. Tam müdahale edecektim ama siz bana birşey bırakmadınız.)

Konusurken sonlara doğru sinirlenmişti. Aslında beni düşünmesi hoşuma gitmişti ama bunu belli etmemeye çalıştım. Dövüşmeyi babam öğretmişti. Dövüşmeyi seviyordum. Gülümseyerek.

"Dövüşmeyi severim" dedim.

"Bir gün sizinle birlikte dövüşmek isterim. Tabii sizde isterseniz."dedi

Tabii isterim prensim sormanız hata iç sesim baya heyecanlanmıştı ama bunu Gökay'a belli etmemek lazımdı.

"Tabii prensim neden olmasın."
Dedim.

Tam o sırada Ediz kendine gelmeye başladı. Acıyla inlemeye başladı. Çok kötü dayak yemişti. Tabii canı acıyacaktı. Çokta umrumdaydı.
Ediz'in kendine gelmesi ile Gökay tekrar vurucaktı ama kolunu tuttum.

"Dur yapma yeter bu kadar ölecek yoksa " dedim. Ediz'in ölmesi hiç te umrumda değildi umrumda olan Gökay'dı. Gökay öfke ile nefes verdi . Sinirli olduğu her halinden belliydi.

"Tamam prensesim tamam nasıl istiyorsan öyle olsun" dedi.

Diyecek birşey bulamadım havada iyice kararmıştı saraya geri dönmem lazımdı.

...................

Saraya dönmüştüm. Hiçbirsey yemeyip direk yatağa girdim. Bugün yaşadığım şeyleri düşününce çok garip geliyordu. Gökay'ın yaptığı şeyler beni çok heyecanlandırmıştı. Sonra aklıma birden annem geldi. Bu yaşadığım şeyler güzeldi ama annemin ölüm yıldönümünde olması çok garipti.

"Özür dilerim anne sana saygısızlık yapmışım gibi hissediyorum lütfen beni affet."

Aklıma birden Yeliz'in bana olan bakışları geldi. Neden öyle bakmıştı ki anlamadım. Ayrıca Ediz bana ne söyliyecekti. Aslında pekte umrumda değildi. Aklıma yine Yeliz geldi bu işin içinde birşey vardı ama anlayamamıstım. Yakında ortaya çıkardı nasıl olsa. Bu düşünceler eşliğinde uykuya daldım.

...................

Sabah çok erken bir zamanda uyandım. Bugün biraz daha iyiydim. Bugün Almila ile çarsıya gidecektik. Hemen kalkıp üzerimi giyindim. Beyaz lacivert korseli bir elbiseydi elbisenin yırtmacı dizimin biraz üzerinde bitiyordu.
Saçımı tarayıp odadan çıktım.

Merdivenlerden inerken daha kimsenin uyanmadığını fark ettim. Direk bahçeye çıktım. Temiz hava o kadar güzeldi ki. Bir süre daha dışarda kaldıktan sonra içeriye girdim. İçeriye girdiğimde yelizle karşılaştım yüzünde sinsi bir gülüş vardı.

Babamlarında gelmesiyle masaya oturduk. Bugün Gökay'ı görmek için Almila ile çarsıya gidecektik. Bu yüzden babamdan izin almam lazımdı babama dönüp.

" Babacığım bugün Almila ile çarşiya gidebilir miyim. Almam gerekenler var." Dedim. Babam tam lafa başliyacakken lafa hemen Yeliz atladı.

" Ne o prens Gökay ile mi buluşucaksın." Dedi

ANEMOİAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin