8

67 8 0
                                    

Harry(simon) o günden sonra Draco'nun peşini bırakmadı. Ortak olarak katıldıkları bütün derslerde onun  yanında bitiyordu. Derslerden sonra  akşam yemeklerinde onun olduğu tarafa defalarca bakıyor ve onunla göz-göze gelmeye çalışıyordu. O kütüphaneye gittiğinde hemen rastgele bir kitap alıyor ve onun yanına  oturuyordu.  derslere girse bile pek de odaklandığı söylenemezdi. En çok sevdiği derslerden biri olay Karanlık sanatlara karşı savunma dersi ve iksir dersiydi. İksir derslerinde pek de başarılı olduğu söylenemezdi ama yine de iksirin olması gereken renklere yakın bir renk elde edebiliyordu.

Draco artık patlamak üzereydi, Harry'nin sürekli yanına gelmesinden bıkmıştı ama ona bir tepki verirse Harry'nin cesaretleneceğini ve daha cesur hamleler yapacağının da bilincindeydi. İlk günler onu sürekli tersledi ve bazı zamanlar da ondan kaçmak için dersler arasında koşarak hareket etti ama Harry(simon) onu yakalamanın bir yolunu bulmuş ve onunla birlikte ders aralarında dolaşmıştı ,  Bu yüzden Harry'nin onun yanına gelmesine ve konuşma başlatmaya çalışmasını umursamadı ve onu tamamen görmezden geldi. Draco'nun arkadaşları sinirden köpürüyorlardı , özellikle de Pansy Parkinson. Simon hâlâ o kıza Draco'nun saçlarını okşadığı için kin güdüyordu ve özellikle Pansy'i sinir etmekten haz alıyordu ve bu yüzden Draco ile dostane bir şekilde  konuşmaya  devam etti gerçi  bu kendi-kendine konuşmakla aynıydı ama en azından Draco onu kovmuyor diye de mutluydu.

Günler geçti ve haftalara dönüştü, Pansy artık söylenmek yerine Harry'i görünce  gözlerini deviriyor ve gidiyordu. Crabbe ve Goyle ise pek umursamıyor gibiydi o iki goril artık pek Draco ile konuşmuyordu. Simon ise bundan mutluluk duyuyordu.

**hiçbir zaman o ikisi Draco'nun gerçek dostu olmamıştı zaten... hepsinin babaları ölüm yiyen olduğu içindi... draco'nun daha iyi kalpli arkadaşlara ihtiyacı var.**

Harry onunla konuşmaya çalışmaktan vaz geçse bile onun yanından ayrılmamakta kararlıydı, hafta sonları harici (çünkü Draco Slytherin zindanından çıkmıyordu) sürekli yanındaydı.

Ron başlarda şikayet etmişti hatta Harry ile kavga bile etmişti ama Hermione sayesinde o sorun da çözülmüştü. Draco ,Hermione , harry ve asık suratıyla Ron ortak derslerin olduğu zamanlarda kavga etmeden durabilmeyi başarmışlardı ve bu yine Hermione sayesindeydi. Hermione sürekli Ron'u durduruyor ve ne kadar istemese bile Draco ile dostane konuşmaya çalışıyordu.

Bir öğleden sonrasında Harry ve Draco kütüphanede karşılıklı sandalyelerde oturuyorlardı. Draco , Harry'i görmezden gelmeye devam ediyor ve ciddiyetle ödevini yapıyordu. Harry de onun yanında anlamadığı kitaplar okumayı bırakmış ödevlerini yapmaya başlamıştı. Simon için bu bilgiler ilgi çekiciydi, hiçbir anlam taşımayan sözleri not alıyor sonrasında Hermione'ye soruyordu ya da onunla alakalı başka bir kitap buluyordu.

** Hermione, internet arama motoru gibi... bu kadar bilgiyi aklında nasıl tutuyor acaba?**

Harry yine anlamadığı bir kelimeyi not almış ve sihir tarihi ödevine kaldığı yerden devam ediyordu. Ödevinin yarısına kadar yaptığını düşünüp  sıkıntıyla arkasına yaslandı ve kollarını açarak esnetti. Pencereden dışarı baktığında güneşin batmak üzere olduğunu fark etti. İç çekti ve eline tüy kalemini geri aldı. Draco'nun ders çalışma ve ödev yapma azmi Hermione ile yarışır cinstendi. Harry sıkıldığı için gözlerini kaldırdı ve karşısında oturan Draco'ya baktı. Yüzü sakindi ve zorlanmadığını belli eder gibi eli ustalıkla parşömen de not tutuyordu.  Dirseklerini masaya yasladı ve elini yanağına destek olarak kullandı.

**Draco oldukça zeki bir öğrenci... Hermione'den sonra okulun en iyilerindendi... sırf kötü çocuk diye ders çalışmayan biri olduğunu düşünmek saçma olur**

Stairs In The Forest - Drarry Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin