5

71 5 14
                                    

Harry(simon) herkes uyuyana kadar yatağında uzanarak bekledi. Odaya dolan horultuları duyana kadar uyumamak için kendiyle resmen savaş verdi.

Yataktan doğrulup hemen görünmezlik pelerinini giyindi ve parmak ucunda yürüyerek odadan çıktı , döner merdivenerlerin basamaklarını inerken gülme isteğini zorlukla bastırdı. 

**vay canına , Her zaman Harry'nin geceleri hogwarts'ta gizlice dolaşmasına sinir olurdum... ama şimdi ben dolaşıyorum.**

Harry son basamağı indiğinde dikkati dağıldığı için karşısına çıkan Hermione'yi fark etmedi ve ona çarptı. Hermione çığlık atmadan Harry hemen elini onun ağzına örttü ve ona fısıldadı.

" hey benim..."

ellerini onun ağzından çekti, Hermione elini göğsüne koydu ve derin bir iç çekti. Ne kadar fısıldayarak cevap verse bile sesi yine de yüksekti.

" beni korkuttun harry!"

Hermione, görünmezlik pelerininin altına girerken Harry kısa bir özür mırıldandı. İkisi birlikte ortak salonda ilerlediler, bir kaç öğrenci hâlâ ders çalışıyordu. Bir tanesi de koltuğun üstünde uyuyakalmıştı. Odanın en ucuna gittiler ve giriş deliğinden tırmandılar, neyse ki onları görme ihtimali olan tek kişi de koltukta horlayarak uyuyordu çünkü Harry tırmanırken zorlanmıştı ve pelerin neredeyse düşmüştü. Şişman kadın portresini itekleyip çıktıklarında şişman kadın şaşkınlık ile iç çekti.

" aman tanrım... kim var orada?"

Harry(simon) bir an endişeye kapıldı, Şişman kadına baktığına onun bir şeyler görme umuduyla etrafa bakındığını görünce iç çekti ve ikisi birlikte yeniden ihtiyaçlar odasına doğru yürüdüler.

Harry yine gözlerini kapattı ve üç kere içinden geçirerek gerçekten istedi

**hermione ile konuşabileceğim bir yer'e ihtiyacım var**

Üçüncü geçişinde duvarda kapı açıldı. Harry ve Hermione hızla içeriye girdi. Geçen ki girdikleri odanın aynısıydı. Harry  pelerini katlayıp cebine koydu.

" benimle ne konuşmak istiyorsun harry?"

Hermione hemencecik sandalyeye oturmuştu bile, harry(simon) da hemen onun karşısına oturdu. Derin bir iç çekti. Kollarını masaya dayadı.

" sana geleceğe dair şeyler söylemezsem başarısız olacağım..."

Hermione gergince yutkundu, kaşları çatıldı.

" ama bu tehlik-"

" evet biliyorum... zamanla oynayan büyücüler çok ağır bedeller ödediler..."

Harry iç çekti , bu zamana kadar okuduğu hayran kurgusu kitaplarını nihayet kullanabilecekti. Zihninden güzel bir hikaye uydurabilmek için bir süre masaya baktı, gerginlikten alnında ter boncukları belirmişti bile.

" voldemort... o dirilecek... yaklaşık  bir yıl sonra"

Hermione'nin nefesi boğazında kaldı, korkuyla ellerini ağzına götürdü. Harry yutkundu ve konuşmaya devam etti.

" scabbers... aslında o bir fare değil. O kişi peter pettegrew... ayrıca sirius black'de bir katil değil , babamın en yakın arkadaşıydı... yani o benim vaftiz babamdı... aslında beni kurtarmak için azkabandan kaçtı. "

Hermione gözlerini kocaman açmış Harry'nin gözlerine bakmıştı. Elleri şaşkınlıkla kafasına gitti.

" harry... sen neler diyorsun böyle."

" biliyorum inanması zor ama doğrular bunlar "

Hermione yutkundu ve ellerini indirdi ama bir süre sonra duyduğu bilgileri hazmetmeye çalışırken dirseklerini masaya koydu , kafasını da ellerine yasladı.

Stairs In The Forest - Drarry Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin