Stairs In The Forest - Drarry

1

" SİMON!"

"AHH!"

Simon, korkuyla elinde ki kitabı havaya fırlatıp son anda tuttu ve sinirle arkadaşına döndü. Arkadaşı simon ın tepkisine kahkaha atarak onun karşısında bulunan sandalyeye oturdu.

" neden yaptın bunu alex?!"

"Şaka yaptım sadece"

" arkamdan sinsice yaklaşıp bağırarak mı?!"

Alex, cevap vermedi ve gülmeye devam etti. Simon elini kalbinin üzerine koyup sakinleşirken , en değerli eşyası olan kitabını masaya koydu. Alex, merakla masaya eğilip, kitabın kapağını görünce gözlerini devirdi.

" yine mi Harry Potter okuyorsun? 28 yaşındasın simon bırak artık şu kitabı"

Simon, hemen kitabını kaptı ve göğsüne bastırdı.

" karışma bana, bi zevkim var zaten..."

" sadece zevk olduğunu sanmıyorum senin ki bağımlılık artık."

" abartma "

Alex, gözlerini genişce açarak simon ın yüzüne baktı sanki ' abartma mı?!' Der gibi bakıyordu.

" abartmak mı? Tüm seriyi neredeyse sekiz kere okudun"

" kitap okumayı seven herkes bunu yapabilir"

Simon, masaya dağılmış laptopunu ve iş dosyalarını toplamaya başladı. Alex hayretle öne eğildi.

" yatağında 1 metre 80 santim uzunluğunda üzerinde şu filmde ki sarışın ın boydan fotoğrafı basılı bir yastık var simon... geceleri ona sarılarak uyuyorsun!"

" o sarışın dediğin Draco Malfoy... seviyorum onu ne var?"

Simon, laptopunun şarj kablosunu kabaca dürüp çantasına tıktı.

" ya şu siyah uzun saçlı adamın gerçek boyutlarda ki karton mankeni? Ona ne diyeceksin? Snake miydi adı neydi"

" severus snape... o da sevdiğim bir karakter"

Simon, son dosyaları da çantasına tıktı ve en sevdiği kitabı ' Harry Potter ve Azkaban tutsağı ' dikkatle ve yanları kırılmayacak şekilde yerleştirdi. Hızla fermuarlarını kapattı.

" o kartonun üzerinde öpücük izleri gördüğüme yemin edebilirim dostum."

Simon kulaklarına kadar kıp kırmızı oldu , gözlüklerini düzeltip aceleyle masadan kalkıp çalıştığı şirkete doğru yürümeye başladı. Öğle molası bitmek üzereydi.

" ayrıca , duvarlarının her tarafında posterler asılı, telefonunun kılıfı, telefon duvar kağıdın , bilgisayar taşıma çantanın yanında bile o filmde ki yılan işareti var. Evde o yeşil cübbe  ile gezip plastik asanı sallayarak tuhaf  kelimeler söylüyorsun, harry potter için ayrılmış bir köşen var... ve yemin ediyorum ki o kartonu öperken seni bastım!"

Alex aceleyle hızla kendinden uzaklaşan arkadaşının peşine düştü. Simon aniden durup arkadaşına döndü. Utançtan yanakları alev almıştı.

" sadece seviyorum tamam mı!"

" en son ne zaman bir randevuya çıktığını merak ediyorum"

" çıktım!"

" evet ON SEKİZ YAŞINDAYKEN!"

simon sinirle nefesini verdi ve sakallarını kaşıdı. Alex, simon ın kollarının iki yanından tutup hafifçe sarstı.

" yirmi sekiz yaşında ki olgun bir adam için bu durum sağlıklı değil simon , senin için endişeleniyorum. Tek konuştuğun şu hayali okul ve hayali insanlar. Manyak gibi filmlerini tekrar tekrar izleyip kitaplarını defalarca okuyorsun."