Stairs In The Forest - Drarry

3

" şu an hiç sırası değil Draco"

Draco, ani bir hareketle Harry nin yakalarını kavramış ve arkada ki duvara yaslamıştı. Harry(simon) kafasını vurduğu için canı yansa bile sessiz kaldı. Hermione şaşkınlıkla ağzını eliyle kapattığında  Harry ona bakıp 'sorun yok' dedi. Hermione ise orada öylece kaldı.  Draco nun her zaman ki irite olmuş yüz ifadesi yüzündeydi. Eğilerek harry e yaklaştı.

" bana ismimle seslenebilecek kadar yakın değiliz Potter. "

Draco, öfkeyle Harry e bakıyordu. Harry ise gözlerini kırpmadan ona baktı ' şu an seni öpmemek için zor duruyorum' ... draco nun birden kaşları çatıldı , yüzünde ki ifade silinmiş şaşkınlıkla kaşlarını çatmıştı.

" ne ?"

** lanet olsun... sesli mi düşündüm?!**

" n-ne ne ?"

" ne mırıldandın sen ?"

"  hiç.."

" ne demek hiç? "

" hiç... hiçbir şey demedim"

" seni duydu-"

Harry, kalbi hızla atarken draco nun ellerini itekledi ve hızla yanından geçti. Hermione nin bileğinden tutup peşinden sürüklerken arkadan Draco bağırdı.

" POTTER!"

Harry(simon) arkasına bakmadan koşmaya devam etti.  draco arkasından baka kaldı.

" bu da neydi böyle ? Gördünüz mü yanakları kırmızıydı"

Goyle, şaşkınlıkla sordu. Pansy ise iğretiyle yüzünü buruşturmuştu.

" yine potter ve saçmalıkları işte " 

Draco, sinirle ikisine döndü.

" boş boş konuşmayın da Potter ı takip edin... bir şeyler karıştırıyor."

Pansy ve Goyle başıyla onayladı ve Harry nin peşinden gittiklerinde Draco başını eğdi. Açıkça duymuştu bu ne demek oluyor? Harry uzun zamandır düşmanıydı ve birbirlerini sinirlendirmek için her şeyi yapıyorlardı.

" ne işler çeviriyorsun sen ?"

Draco, ağrıyan başını elleri arasına aldı.

■■■

" Harry! Harry yavaşla biraz"

Hermione soluk soluğa kalmıştı. Harry(simon) , hermione yi duyunca sanki kafası yerine gelmiş gibi yavaşladı ve durdu.

" h-hey üzgünüm "

Hermione , nefeslenmek için dizlerini tuttu ve öne doğru eğildi. Harry nin  de ondan ayrı kalır hali yoktu. Tek bir farkla... harry nin kalbinin hızlanma sebebi koşmaları değildi.

" sen kafayı mı yedin? Neden öyle bir sey söyledin ki?"

" b-ben... bilmiyorum! Bir anda ağzımdan çıktı"

Hermione doğruldu ve kabarık saçlarını yüzünden çekti.

" tuhaf davranıyorsun Harry! Bak seni zorlamak istemiyorum ama... bana anlatabilirsin tamam mı? "

" ne ? Neyi anlatayım?"

Hermione anlayışlı bir yüz ifadesiyle Harry nin omuzlarından tuttu.

" bak... Sirius Black yüzünden stresilisin... ayrıca bir de şu ruh emiciler var...  seni hoş görmeye çalışıyorum ama bana neler olduğunu  söylemelisin."