Gözlerimi yeniden açınca ölmediğimi anlamıştım. Ancak bir sandalyede bağlı bir şekildeydim. Her halinden terk edilen bir bina olduğu fark ediliyordu. O da rutubet ile doluydu bu yüzden derin bir nefes bile alamıyordum kapı açıldı uzun boylu siyah saçlı gözleri deniz mavisi deri ceketli boynunda Roma rakamı V. vardı. Sırıtarak yanıma yaklaştı.
"Ooo prenses uyanmış bakıyorum da" sinirden fırlayan gözlerimle baktım. "Kimsin sen! Ne istiyorsunuz benden!" Yavaşça yanıma doğru yaklaşırken diliyle damağını 3 kez vurdu. "Şşşt! Çok soru sormak iyi değildir güzellik. Duydum ki SaintMira holding yeni patrona sen alacakmışsın."dedi." Hayır bu bir yalan asla o şirketin başına geçmeyeceğim." Biraz daha yaklaştı ve yüzüme doğru eğilerek kafasını hayır dercesine iki tarafa salladı. " Oh ! Karina ne kadar tatlısın ama ama geçeceğini bal gibi biliyorsun!"
Dur bir dakika ismimi nereden biliyordu hem de 17 yaşından belli kullanmadığım ismi mi şaşkın bir bakışımla , korkarak bir şekilde konuştum. "Sen, sen nereden, biliyorsun?" "Seni her yerde tanırım prenses bakıyorum da sen beni tanıyamıyorsun halen" elinde dönderdiği bıçağı döndürmeyi bırakıp yüzümü tek eliyle sertçe kavradı."büyümemişsin her zamanki gibi aynı kalmışsın"bunu söyledikten sonra boynumu çevirip baktı."izimiz duruyor"dedi sanki şaşırmış gibiydi. Ben de şaşırmıştım gördüklerimin gerçek olduğuna inanmıyordum ve emin olmak için gözlerinin en dibine baktım deniz mavisi gözlerinin en dibinde bir ben vardı hiç tereddüt etmeden. "Charles? " ,"Charles inanmıyorum bu sen misin?" Tek başına havaya kaldırıp göz kırptı. "Ta kendisi Fıstık"
Charlesı küçüklüğümden belli tanırdım ailesi ile de ailem yakında benim doğdum doğalı en yakın arkadaşımdı ben kaçmadan önce birbirimize işaretler yaptırmıştık. Roma rakamıyla ve ben IV O ise V idi. Belli bir anlamı yoktu ama aynı zamanda herşeyi ifade ediyordu bu dövmeler. 4 ve 5 oluşturur 45 veya olsun 54 ama ikimizin toplamı eder 9 eksik ama bir o kadarda tamız biz. Marş gibiydi bizim bulduğumuz ve her tarafta bağıra bağıra söylediğimiz bir marş. Hatırlıyorum Ailemiz çok kızmıştı dövme yaptırdık diye. Ogün ben ikna etmiştim dövme yaptırmaya çünkü kurallara karşı gelmeyi çok seviyordum 16 yaşımda ise dövmeye özeniyordum ne kadar temiz bir insan olsamda annemin yapma dediği herşeyi yapabilirdim ve cezası umrumda değildi. Ancak dövme yaptırmak bardağı taşıran son damlaydı. Babam beni dönecekti Charles izin vermedi. Beni korudu benim fikirimdi diye öne attildi ailesi ona asla vurmazdi ama benim ailem ise Charlesla bir daha görüşmemem konusunda katı bir ceza koymuştu o kadar ki evde öğretim görüyordum. Sadece ara sıra dışarıya çıkabiliyor o günlerde ise Charles ise okulda oluyordu. Ve tüm bunlara dayanamayınca 17. Yaş partimde evden kaçtım. Şimdi ise Charles karşımdaydı. Açılan gözlerimle tekrar bir baktım O ise alaycı bir tonla "ne oldu şaşkın gibi duruyorsun"dedi"onca yıl geçti neden şimdi?"bir sebebi olmalıydı biliyordum sadece beni özlediğinden değildi. "Çünkü bana lazımsın!" Dişimi sıktım çünkü yaşadığım şey çok acı vericiydi en yakın dostun tarafından zarar görmek
"Düzgünce söyleyebilirdin"
"Değiştim hem de en güzel şekilde ama sen halen aptalsın"
Elindeki bıçağı ile yanağıma bir anda bir çizik attığı gibi kanadı. Hayal kırıklığı ile tekrar baktım ama bu hayal kırıklığım çok anlık öfkeye dönüştü. "evet! Evet aptalım ben sizin gibi insanlara güvenmemeyi öğrenmem gerek " ,"bu hafta neler çektiğimi bir tek ben biliyorum". "İşte değişmek istiyorsun bunu da biliyorsun Fıstığım" dudağımın hemen bir kenarı kıvrıldı. "BEN Mİ DEĞİŞMELİYİM !? " Tekrar ettim cümlemi "Ben mi? , YA SÖYLESENE BEN NİYE DEĞİŞEYİM İNSANLAR DEĞİŞSİN BEN DEĞİŞECEĞİME!!!" delirmek ve akıl kaybet arasındaki çizgideydim. "İşte tüm sorun da bu ya" patavatsızca konuşması Benim bu çizgiden aşmamı sağlamıştı. Öyleydi ki tüm vücudum elimde olmadan titriyordu rutubetten alamadım nefesimi derin derin oluyordum kalbim yerinden çıkmışçasına atıyordu gözyaşlarımı tutamadığım gibi hıçkırıklarımı da tutamıyordum. Charles ise telaşlı durmaya başlamıştı sanki pişman olmuştu ya da bunu yapmak istemiyordu. Birkaç dakika sonra krizim bitti ardından Charles nankörce "sonunda bitti mi krizinin hanımefendi". Konuşmadım yüzüne bile bakmak istemiyordum ailemden ayrılmadan önce en yakın arkadaşlarımdandı onun bana böyle davranmasını hiç anlamıyordum çok yakın dostlardık biz. Belki de ailem göndermişti onu, şirketin başına zorla getirmek için miydi? Adım ses senin duyunca birkaç adım geri çekildi gelen patronu veya ortağı olmalıydı kesinlikle. Kapıdan içeri simsiyah kısa saçlı 1.60 boylarında saçları gibi siyah kaban giymiş kadın girdi ve Charles onun yanına hızlıca gidip"Helena ikna olmuyor " herhalinden kadından korktuğu belliydi benim Charles bu kadar korkak değildi. Kız bir bakışıyla onu kenara çekti ve bana doğru yanaştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DENEY'İM
Teen FictionDiğer klişe hikâyelerin aksine zengin bir kız olan Karina, kendi hayatında ki zorluklardan kaçtığını düşünürken ,başına gelen yeni belaları onu delirtmesiyle herkese bir tehdit olur.