14. BÖLÜM

926 67 62
                                    

"Biraz bana ihtiyaç duy istiyorum.."

Neslihan gelen telefon sesiyle gözlerini aralar. Telefona baktığında telefon susmuştu. Eline aldığında saatin gece 2 olduğunu ve arayanın da Funda olduğunu görür. Arkasını döndüğünde Güven uyuyordu hâlâ, üstüne sandalyede duran hırkasını aldıktan sonra odadan çıkar ve Funda'yı arar.

FUNDA: Hah Nesli sonunda açtın.
NESLİHAN: Ne oluyor bu saatte? Korkuttun beni.
FUNDA: Ya Arif aradı bizi son kez görmek istiyormuş.
NESLİHAN: (şaşırmıştı kadın) Ne demeye görmek istiyormuş pardon?
FUNDA: Bilmiyorum ki hayatım alayım mı ben seni?
NESLİHAN: Yok oylanma konum at bana geliyorum. (Dedikten sonra odaya döner eşofman ve bir sweat giydikten sonra yeniden Güven'e bakar. Gülümser ve odadan çıkar. Yaman'ı da kontrol ettikten sonra anahtarı alıp evden çıkar)

Konuma ilk varan Funda olmuştu. Bir orman yolunda arabasından inmiş farları açık bırakmıştı. Arabaya yaslanmıştı kadın. Ardından gelen Neslihan olmuştu.

NESLİHAN: Funda?
FUNDA: (sarılır kadına) iyi misin bitanem? Toparladın mı?
NESLİHAN: (gülümser) İyiyim. Nerede geldi mi?
ARİF: Buradayım!

Arif iki kadına doğru yürüyüp karşılarında durur.

ARİF: Hanımlar?
FUNDA: Hangi yüzle karşımıza çıkabiliyorsun hâlâ?
ARİF: Son bir kez konuşmak istedim sizinle. Son bir kez görmek istedim Neslihan seni. Aşkıma engel olamadım.
FUNDA: (sert çıkar kadın) Aşk değil bu takıntı. Hastasın sen biliyorsun değil mi? (Neslihan dinliyordu sadece ikiliyi)
ARİF: Aşığım ben Neslihan'a. (Neslihan'a döner) benim ol, benimle ol diye ben her şeyimi verirdim.
NESLİHAN: (bıkmıştı kadın Arif'in bu cümlelerinden) Başlama yine.
ARİF: Yanımda olman için bütün servetimi ayaklarına sererdim, bütün hayatımı, ömrümü. (Sesi yükselir) niye sevmedin beni. Neden sevemedin!
NESLİHAN: Sen sevilecek biri misin ki ben seni seveyim? (alaylı bir tebessüm belirir kadının dudaklarında) Ayrıca ne serveti ya Neslihan Soysalan'ım ben unuttuysan eğer.
ARİF: Benimle ol Neslihan, bana ait ol. Gitme benimle gel.
NESLİHAN: (sinirlenir kadın, sesi sert çıkmaya başlamıştı) Ben yalnızca Güven'e aitim ve ona ait olmaya da devam edeceğim. Çünkü onu seviyorum, çünkü ona aşığım ben! (Arif'te sinirleniyordu) Bu hep böyleydi hep de böyle olacak.
ARİF: Sus
NESLİHAN: (yüzünde aşağılayan bi tebessüm belirir) yoo neden susuyorum? Sen bunları duymak için çağırmadın mı beni? Hatta bak ne biliyor musun? (Yüz hatları gerilmişti kadının) dünya yansa, yer yüzü yok olup yeniden yaratılsa benim yerim yine senin yanın olmaz! Bittiyse eğer şimdi ben yine sevgilimin yanına dönüp ona sarılıp uyumak istiyorum.
ARİF: Sus artık! Sus!
NESLİHAN: Acıttı mı? (yüzünde hayal kırıklığıyla bir tebessüm belirir) Ben, sen bana sorulduğunda senin için ne demiştim biliyor musun? Arif bana zarar vermez demiştim. O kendi başına sevmeyi beceriyor demiştim. (Arif'in gözleri dolar) Ama yanılmışım. Sen beni mahvetmişsin, sen beni bambaşka bir insana çevirmişsin.. (gözlerini kapatıp açar acıyla) sen bana bu hayatı dar etmişsin Arif. Ben yanılmışın sen kendi başına sevmeyi dahi becerebilecek karaktere sahip bir adam değilmişsin. Şimdi daha fazla ne sesini duymak, ne de yüzünü görmek istiyorum. (Funda'ya döner) gidelim Funda hadi.
FUNDA: Sen git arkadaşım benim söyleyecek bir iki cümlem var.
NESLİHAN: Seni yalnız bırakmak istemiyorum burada.
ARİF: O kadar mı güvenmiyorsun artık bana.
NESLİHAN: (Arif'e cevap vermez) hadi Funda.
FUNDA: Nesli!
NESLİHAN: Funda! (Hayır anlamında kafasını sallar kadın)
FUNDA: O zaman arabada bekle, lütfen!

Neslihan başıyla onaylayıp arabaya biner. Funda ile Arif yalnız kalmıştı orada.

FUNDA: Babamı öldürdün. (Yüz ifadesi sertleşmişti) neden? Ya babamdan ne istedin? Zaten bütün varlığıyla bütün malıyla arkandaydı! Sen (elleriyle göğsüne vurup iter) ne istedin babamdan? (Neslihan endişeyle arabadan onları izliyordur ama çıkmaz)
ARİF: Çekilecekti arkamdan, istemiyordu artık bana destek vermek.
FUNDA: Çareyi onu öldürmekle mi buldun! Allah seni kahretsin sen, sen iğrenç bir adamsın!
ARİF: (arkasından silah çıkarır ve Funda'ya çevirir namluyu) ehh yeter be! Yeter! (Neslihan arabanın kapısını açıp çıkar, Funda ise önüne geçip kadına eliyle korur durmasını işaret eder arkasını dönmeden)
FUNDA: Nesli dur! Bu bizim meselemiz! (Arif'in gözlerine bakar ve gülümser) Sözde sevdiğin kadını son kez görmeye geliyorsun ama belinde hâlâ silah var! İşte bu yüzden yalnızsın sen Arif! (O da silahını çıkarıp Arif'e doğrultur) ben de boş gelmedim. Senin kumaşını iyi biliyorum çünkü.

KARANFİLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin