"sonbaharda yağmurdan kaçmayacak o gençlik cesaretimsin.."
Kadın okuduğu mesajla duruksadı. Mesaj kutusunda bir konum ve "Tek başına gel" mesajı vardı. Yine bilmediği bir numaradandı mesaj. Yanında kendisine bakan adama çaktırmadan telefonu kapattı.
NESLİHAN: Bizimkiler uyanır falan, hadi sen git.(Güven kadına yaklaşır ve beline sarar ellerini) Sabah hastanede buluşuruz. (Gülümser adama)
GÜVEN: Peki öyle olsun, eski günlerde ki gibi köşe kapmaca oynuyoruz. (Neslihan adamın yüzündeki imayı anlamıştı. Güven tam uzaklaşacakken kolundan tutar kadın)
NESLİHAN: Küstün mü? (Yüzüne bakar ve yine yaklaşır Güven'e)
GÜVEN: Hayır canım ,niye küseyim? (Yine de bakmıyordur gözlerine)
NESLİHAN: Küsme. (Parmak uçlarında yükselip dudağının kenarından öper adamı, sonraysa yanağını yanağına yaslar) Küsmek yasak artık. (Gülümser Güven ve alnına bir öpücük bırakır Neslihan'ın) Hadi görüşürüz.
GÜVEN: Görüşürüz birtanem.Neslihan odasına çıktığında uzaklaşan arabadan emin olmak için pencereye yaklaştı. Yine içine bir tedirginlik çökmüştü. Bitmeyen oyunlar, mesajlar, tehditler. Hayatında bir tane iyi bir şey olsa, peşinden onlarca felaketi getiriyordu. Bıkkın bir şekilde hızla üstünü değişti ve araba anahtarını alarak evden çıktı. Arabaya geçtiğinde az önce gelen mesaja girdi ve konuma baktı. Gördüğü konumla kaşları çatıldı.
NESLİHAN: Yine ne gelecek acaba başına Nesli? (Kendi kendine konuşurken arabayı çalıştırdı. Yol boyunca oldukça hızlı olmaya çalıştı. Adrese varmasına 10 dakika kalmıştı. Telefona yeni bir mesaj daha geldi) "Arka bahçe açık, Spor salonundan gir" (Sinirle güler) Birde komut alıyorum. (Hızlanır)
Adrese vardığında arabayı gelişi güzel boş alanda park eder. Silahını da aldıktan sonra arabadan iner. Arabayı kilitlediğinden emin olduğundan yerinden ayrılır. Senelerdir gitmediği dar patikadan eski okul'un bahçesine girer. Futbol sahasının yanından geçtiğinde aralık kapıdan içeriye girer. Bir yandan eli hâlâ belindeki silahındadır. Neslihan etrafı gözetleyerek ilerlediğinde, koridorun sonundaki açık olan tek amfi kapısını gördü. Kaşları çatılırken, buranın neresi olduğunu hatırlamıştı. Adımları hızlanırken kadın kapının önüne vardı. İçeri doğru eğilirken sadece ön kısımda yanan ışıkların amfinin bir kısmını aydınlattığını gördü. İçeri girdiğinde öğretmen masasına yaklaştı ve yukarıya, amfinin uç noktasına kadar etrafı kolaçan etti. En yukarı sırada bir silüet gördüğüne emindi kadın. O sırada kadın projeksiyonun çalıştığını görür. Kafasını kaldırdığında ekranda bir yazı belirir. Neslihan ekrandaki yazıyı okur.
NESLİHAN: Neslihan Hocam bir sorum var ve bu soru beni günlerdir uyutmuyor. (Kaşları çatılır) Öğrenmem lazım doğru mu? Düğil mi? (Anlamasa da bu sözlerle ilk kez karşılaşmıyordur) Benim bir hayali arkadaşım var ve onun merakını gidermezsem uykularım yarım kalır. (Güler) Hayali arkadaşımın deliler gibi aşık olduğu kadın (Amfinin diğer ucundan bir ses duyulur)
GÜVEN: Onunla evlenmek ister mi Neslihan hocam? (Kadın arkasını döndüğünde bir saat önce daha yanında olan adama bakar. Yüzünde bir şaşkınlık ifadesi ve çarpık bir tebessüm vardır)
NESLİHAN: Güven? (Şaşkınlığı sesine yansıyordur. Güven kadının önüne geldiğinde gözlerine bakar ve tebessüm eder)
GÜVEN: Sorumu tekrarlıyorum Neslihan? Evlenmek, hayatının geri kalanını (Ensesini kaşır) Son nefesine kadar birlikte. (Ellerini tutar kadının) Böyle el- ele (Biraz daha yaklaşır ve gözlerine bakar) Göz- göze (Yüzüne biraz daha yaklaşır ve dudağının kenarına bir buse kondurur ama geri çekilmez) Nefes-nefese geçirmek ister mi? (Neslihan gülümsemesine engel olamazken heyecanla adamın gözlerine bakar. Gözpınarları dolmaya başlamıştı bile. Güven hafifçe geri çekilir ve cebinden küçük bir yüzük kutusu çıkarır. Geriye doğru eğilir ve Neslihan'ın önünde diz çökmek ister. Neslihan adamı kollarından tutarken izin vermez) Ben burada bu amfide itiraf etmiştim sana her şeyi, ilk kez. O zamanlar çok gençtim. Korkusuzca davranarak yapmıştım o deliliği. Şimdi olsa yapar mıyım? (Gülümser kadının yanağında akan gözyaşını silerken) Bu kahverengi gözlere bir saniye bakmak için bile, yaparım. Neslihan sen benim sesim soluğumsun, soğuk kış günleri ısınacak evim, sonbaharda yağmurdan kaçmayacak o gençlik cesaretimsin. Hayat bize acımasız davrandı biliyorum ama biz de çok uzatmadık mı bu kavuşmayı? Hem bu kadar seneden sonra en çok da o iki gencin en büyük hayalini gerçekleştirmek için soruyorum sana! Benimle evlenir misin sevgilim? (Neslihan nefesini tutar, sanki kalbi oracaktı yerinden hoplayacakmış gibi hisseder) Bak bu sefer beni kovacak bir Simge hocada yok burada, cevabımı almadan şuradan şuraya gitmem ben. (Neslihan güler ve elinin terisyle gözlerindeki yaşları siler. Adama ve elinde tuttuğu yüzüğe bakar. Gördüğü yüzükle tekrar dolar kahve gözleri)
NESLİHAB: Bu yüzük?
GÜVEN: O yüzük sevgilim. (Yüzüğü çıkarır ve kutuyu masaya koyar) Artık bir Aydın olmaya hazır mısınız Neslihan hocam? Soysalan soyadı sanki biraz demode artık. (Neslihan güler ve kafasını olumlu yönde sallar)
NESLİHAN: Evet, evet seninle evlenirim Güven Aydın. (Adamın gözleri heyecanla parlar. Neslihan yüzük parmağını uzatır. Güven heyecandan elleri titrerken yüzüğü takar kadının parmağına. Neslihan bir kaç saniye yüzüğe baktıkran sonra adama döner ve sarılırlar. Uzun süren sarılmadan sonra göz göze kalırlar. Kadın yaklaşır ve ellerini yüzüne koyarken dudaklarını dudaklarına bastırır. Kadının beline ellerini koyarken öpüşüne karşılık verir Güven. Neslihan öpüşnelerinin arasında geri çekilir) Seni çok seviyorum. (Gülümser ve yanaklarını okşar adamın)
GÜVEN: Benim seni sevdiğim kadar olamaz. (Alınlarını birbirine yaslarlar)