3. Bölüm

761 68 193
                                    

Zeynep için bazen alışagelmedik bazense heyecan dolu geçen bir kaç dersin ardından nihayet öğle arası gelmişti.

Matematik zaten en iyi olduğu dersti bu yüzden zorlanmadan hocanın gözde öğrencileri arasına girmişti.
Fizik dersinde ise Suavi dedenin öğrettiği konuyu işlemişler ve Zeynep de bol bol not almıştı.

Birde Edebiyat dersi vardı tabii. Zeynep, her ne kadar alanı olmasa da dersi ilgiyle dinlemişti. Üstelik öğretmeni Burcu Hanım fazlasıyla tatlı bir kadındı ve dolayısıyla bu da Zeynep'in derse kendini vermesi adına başka bir artıydı.

Anlaşılacağı üzere günün yarısı harika geçmiş, öğle arası zilinin çalmasıyla eşyalarını toplamaya başlamıştı.

I:"Hadi Zeynep, gidelim. Kurt gibi acıktım valla."

Heyecanla kafasını sallayan Zeynep, sabah annesinden aldığı harçlığını cebine sıkıştırarak doğrulmuştu.

O:"Ee beyler birer dürüm gömüyor muyuz?"

K:"Ben varya hayatta bir taneyle doymam baştan söyleyeyim."

Sırasına doğru gelen konuşmalar tam da Işık'ın yanında sona ermişti.

E:"Hadi Işık."

Arkadaşlarına haber vermediğini fark eden Işık, mahcup bir tavırla elini alnına götürmüştü.

I:"Ben size söylemeyi unuttum ya. Tanıştırayım Zeynep."

Işık'ın kendini tanıtmasıyla küçük bir baş selamı vermişti Zeynep.

I:"O da bugün bizimle yemeğe gelecek. Sorun olmaz değil mi?"

Karşı tarafın tepkisini görebilmek için bakışlarını o tarafa çeviren Zeynep, 'ciddi misin' bakışları ile karşılaşmış, belli etmese de hevesi kırılmıştı.

Z:"Işık istersen sen git. Diğer teneffüs kaldığımız yerden devam ederiz. Hem annem börek koymuştu bana."

Zeynep'in cümlesi ile birlikte renkli gözlü çocuk hızla atılmıştı.

O:"Oldu o zaman. Sen böreğini de al gel."

Z:"Ne?"

E:"Ne demek ne kızım hadi."

Şaşkınlığını atamayan Zeynep, çantasından börek dolu kabı alarak tekrar doğrulmuştu.

O:"Oo valla alırım bir tane."

Zeynep, Osman'ın uzanan eline karşın, kabın ağzını aralayarak ortaya doğru uzatmıştı.

K:"Bende alırım bir tane."

Gülümseyerek etrafında olup bitenleri izleyen Işık, Sinan'ın eksikliğini farketmiş, sırasında hala daha uyuduğunu görmüştü.

I:"Aşk olsun Osman. Sinan'ı uyandırmadın mı?"

Elindeki son parçayı ağzına atan Osman, başka bir tane almak için uzanmıştı.

O:"Herif sığır gibi yatıyor ben ne yapayım?"

Zeynep, Sinan'ın da kendileri ile geleceğini anlamış, içten içe rahatsızlık duymaya başlamıştı.
Zira baktıkça Cüneyd'i görüyor, içinde bir yerlerin ezildiğini hissediyordu.

E:"Sinan!"

Eda'nın bağırışı ile yerinden sıçrayan Sinan, ilk bir kaç saniye ne olduğunu anlamamış, daha sonra arkadaşlarını fark ederek ayaklanmıştı.

S:"Sağol ya."

Sinan'ın bu haline gülen Kerem, Eda'nın cevap vermesine fırsat vermeden kolunu omzuna atarak yanağına sesli bir öpücük kondurmuştu.
Bu manzara karşısında şaşıran Zeynep, rahatsız olmamaları adına bakışlarını çekse de tuhaf hissetmişti kendini.
Tamam, Mira da Can ile sevgiliydi hatta öpüştüklerini bile söylemişti ama bilmiyordu Zeynep.

Likörlü KekimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin