little blood moon

4.bolum

Çığlık atarak uyandı genç kız kabus görmüştü, kanlar içinde annesinin boynu ipte kalmıştı bedeni yerde gözü oyulmuştu yanında babası vardı kızına öldürücem seni bakışı vardı " seni lânet olası kız, neden doğdun? Sen doğmasaydın herşey daha güzel olurdu " dedi babası

" sen benim çocuğum değilsin benim çocuğum asla tehlikeli biri olmaz sen bizi öldürdün, sen aşkımızı mutluluğumuzu öldürdün. Sen doğmasaydın abilerin bizimleydi hâlâ " dedi küçük kız çığlık atarak " sus artık lütfen yalvarırım " dedi babası ona yaklaştı ve onun boynundan tutarak boşluğa attı.

O kâbustan sonra aşağıya inen kız neye uğradığını şaşırdı, su içerken arkasına döndü ve orda ölü dedesinin fotorafını gördü dedesi öldükten sonra yalnız yaşıyordu kuzenleri Sovyet yıkıldıktan sonra birdaha görmedi abileri Sovyet yüzünden açlıktan öldüler

O günden beri yapayalnız dı mektubu hâlâ bulamayan kız hemen ölmek istiyordu, dünya onun için bir cehennemdi genç kız bardağı fotoğrafa doğru fırlattı, çığlıklar içinde ağlamaya başladı " neden ben!? " diye bağırmaya başladı " neden benden nefret ediyorsunuz!? " ağlamaya devam etti " dede neden beni yalnız bıraktın, ben bunu hakketmiyorum! "

Ağlamaktan mahvolan kız ayağa kalktı " dede eğer abilerim hâlâ hayattaysa söz onları bulacağım " dedi kız

.  .  .

Vurulma olayından günler sonra...

Yıllar geçti, hâlâ abilerini bulamayan kız hastanenin tavanına bakıyordu o kâbusu tekrar görmüştü, acaba o kâbus bir gerçeği mi gösteriyor du? Neyi peki? Babam annemden sonra ölmüş değildi.

Genç kız bunları düşünürken hemşire gelmişti, serumu çıkardı " artık iyi durumdasınız taburcu olup çıkabilirsiniz " dedi ve çıktı genç kız kalktı ve cama doğru gitti Ay'a baktı yoktu orda.

Kız aşağıya baktı aşağıda bir kız ve bir erkek vardı kız erkeğe abi diye sesleniyordu türkiye o an ilk defa kıskanmıştı o da abilerine doğru koşup abi diye bağırmak isterdi ama maalesef hayatta bile değillerdi hayatta olsalar bile hiç onun karşısına çıkmamışlar dı " abi " dedi " nerdesiniz? Niye beni yalnız bıraktınız " dedi ve karanlık gökyüzüne baktı " hayattasınız eminim " dedi ve devam etti " hayattaysanız nerdesiniz? " dedi yaşaran gözlerini sıkıca yumdu

Yatağa doğru gitti türkiye telefonunu eline aldı saate baktı 19:00 kuzey yarım kürede kıs mevsimi vardı bu yüzden gece süresi daha uzundu kapkaranlık havada tek başına gidemez di aslında gidebilir di ama kuzeni kazakistan buna pek müsait etmez di

Hemen onu aradı kazak açmıştı " aloo la kizı uyandı mı? " dediğinde türkiye bu saçma soruya göz devirdi ve " hayır kuzen uyanmadım arayan benim ruhum du " dediğinde arkadan gülme sesi geldi " ruhun bile üşenmeden beni aradı çok iyi " demişti " ya kazakistan ALLAH aşkına beni eve götürmüyor musun? " dediğimde " lan tamam bekle geliyorum " dedi

Dakikalar sonra gelmişti,aşağıya indik arabaya binip eve gitmiştik, kuzeyin odasına gitmiştim polisler onu atamaya devam ediyorlar dı.

Umarım onu hemen bulurlar

.   .   .

Amerika'nın gözünden...

Türkiye günler önce vurulmuş tu kuzeyin kacırılma haberinin duyduğunuzda ben, Yunanistan, annem fransa, babam Birleşik Krallık, Kanada, Avustralya, Almanya, NATO bu olay hakkında konuşmaya başladık peki neden onlar ile ve bu olay?