☄️

80 9 15
                                    

keyifli okumalarr

°°°


"Günaydın~" gözlerini ovarak söylediği şeyle günüm tam olarak aymıştı.

"Günaydın güzelim."

"Aa, Taehyung bugün kafeleri gezecektik... Söz verdiğin gibi." ilk tanıştığımızda verdiğim sözden bahsediyordu.

"Söz verdiğim gibi, hadi hazırlanıp çıkalım."

Rutin işlerimizi halledip evden çıktık seçtiğim ilk kafeye doğru giderken Jeongguk'a orasının nasıl bir yer olduğundan, nasıl gidebileceğinden bahsediyordum.

Oraya vardığımızda buraya her geldiğimde oturduğum masaya geçtik. Siparişlerimizi söyledik, sohbete koyulduk. Jeongguk'la konuşurken zamanın nasıl geçtiğini anlayamıyordum. Bıcır bıcır konuşması beni etkisi altına alıyor, zaman su gibi geçiyordu. Verdiğimiz siparişler de o sırada gelmişti.

"Başka bir isteğiniz var mıydı?"

"Hayır yok, teşekkürler."

"Afiyet olsun!" Jeongguk'a yönelik konuşması canımı sıkmıştı. Benimle konuşmasına rağmen Jeongguk'a bakıyordu.

Gelen yemeklere bakarken tepsideki not yazılı kağıdı fark etmiştim. Kağıdı elime alıp, okudum. Okuduğum her satırda sinir katsayım artarken Jeongguk'a belli etmemek için kendimce savaş veriyordum. Bu notu kesin o garson koymuştu. Notta garsonun numarası vardı ve Jeongguk'un güzelliği hakkında birkaç cümle yazılıydı. Güzelse sana mı güzel.

"Taehyung iyi misin?"

"İyiyim bebeğim, sen devam et ben bir lavaboya kadar gidip geleceğim, tamam mı?" onaylar şekilde kafasını salladığında masadan kalktım. Şu garsonla düzgünce konuşmalıydım.

"Pişt, bakar mısın?"

"Buyrun bir şeye mi ihtiyacınız vardı?"

"Bu notu sen mi koydun bizim siparişlerimizin yanına?"

"Evet de bu not size değil yanınızdaki kişiye."

"O kişi benim sevgilim, bundan sonra not bırakacağınız kişiye dikkat edersiniz umarım." diyip gidecektim. Yemin ederim çekip gidecektim lakin son söylediği şey kanımın kaynamasına, ilk defa şiddete başvurmama sebep olmuştu.

"Bu güzellik sana fazla. Gel anlaşalım ikimizin orospusu olsun."

Bağırışmalar. Çığlıklar.

Jeongguk yanımda durmamı söylüyor, kafenin patronu polisi arayacağını. Dinlemiyorum, dinleyemiyorum. Tek yaptığım şey yerde kalan garsonu yumruklamak.

Kendime geldiğimde karakoldaydık. Jeongguk ağlıyordu. Bugün güzel bir gün olacaktı ama batırmıştım. Lanet olsun.

Karakolda işlerimizi halledip çıktığımızda Jeongguk suskundu, ne konuşuyor ne de yüzüme bakıyordu. Konuşsun istiyordum yine heyecanlı heyecanlı bir şeyler anlatsın istiyordum.

"Jeongguk özür dilerim." ağlamak üzereydim. Sustu yine. Gözyaşları süzüldü yanaklarımdan. Sarıldı bana bu sefer ama yine konuşmadı.

Sahile, sıkıntılarımızı döktüğümüz yere getirdim onu, bu konuyu halletmeden eve gitmemeliydik. Arabadan örtüyü alıp serdim kumların üstüne. Beraber oturup denizi izledik.

"Taehyung, sen şiddete meyilli biri değilsin biliyorum ama bugün neden öyle oldu. Anlatmak ister misin? Sana kırgın bir şekilde eve gitmek istemiyorum."

"Bunun hiçbir sebebi, açıklaması olamaz bu söylediğim bahane değil tabi ama senin hakkında öyle iğrenç bir şey söyledi ki o an gözüm döndü, ben bile hatırlamıyorum ne yaptığımı."

"Anlıyorum."

Sessizlik.

"Peki pişman mısın?"

"Vurmamam gerekirdi, o açıdan pişmanım."

"Bir daha ne olursa olsun kimseye zarar vermeyeceğine söz verir misin?" Ona baktım, öyle güzel bir insandı ki.

"Söz. Sadece senin için bile söz verebilirim."

"Teşekkür ederim." kollarını açtı bana yeniden, sığındım kanatlarına, saçlarımı okşadı. Birbirimizi iyileştiriyorduk. Her anlamda. Hatalarımı düzeltiyordu, hatalarını düzeltiyordum.

°°°

tatlı bir çift oldular bence

bu arada 3k'ya yaklaşmışız
bu fice ayırdığınız zaman için teşekkür ederim umarım vaktinizi boşa harcayan bir fic olmamıştır

Fallen Star | TaeKookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin