Önümdeki diş hekimliği binasına bakarken derin bir nefes aldım. Changbin'in üniversite kampüsündeki diş hastanesinde staj yaptığını öğrenir öğrenmez buraya damlamıştım.
Şimdiki sorun ne konuşacağımdı. Bilmiyordum, Chan'la ilgili bir şeyler sorsam geçiştirirdi, hal hatır sormaya gelmiş olmak da aşırı tuhaf kaçardı.
Fazla düşünmeden içeri geçtim, Jeongin tam olarak hangi katta olduğunu da bana söylediği için rahattım. Kimsenin dikkatini çekmemek adına gayet rahat gözüküyordum.
Asansörü çağırıp yanımdaki birkaç kişiyle beklerken çok sürmeden asansör gelmişti, asansördekilerin inmesini beklerken inen bir kişi dikkatimi çekmişti.
Uzun saçları, dolgun dudakları vardı. Boyu benden biraz uzundu, fazla yakışıklı bir yüzü vardı. Onu nereden hatırladığımı bilmiyordum fakat siması fazla tanıdıktı.
O beni görmeden yanımdan geçip gitse de bir süre arkasından baktım. Emindim onu daha önce gördüğüme.
Düşüncelerim arasında asansöre binip 3'ü tuşlarken hâlâ zihnimde o kişi dönüyordu. Nereden hatırlıyordum?
Bunu daha sonra düşünmeye erteleyip Changbin'in olduğu kata gelince asansörden indim. Derin bir nefes alıp yutkundum. Geriliyor muydum? Sanırım. Çok tuhaf bir histi açıkçası, daha önce bu hissi bu kadar yoğun yaşadığımı bilmiyordum.
Etrafa bakınarak uzun koridorda ilerlemeye başladım. Changbin'i bulunca ne diyecektim hâlâ bir fikrim yoktu, sadece Chan'la aralarındaki mevzuyu öğrenmek istiyordum.
Tuhaftı, Changbin onunla ilgili çok net konuşuyordu ancak Chan belirsizdi. Onun hakkında hiçbir şey söylemiyordu, tanıdığına adım kadar emindim ama o tanımıyormuş gibi davranıyordu.
Sebebini aşırı merak ediyordum, geçmişte aralarında bir şey olduğu belliydi ve o ilişkinin ne derece olduğunu bilmem gerekiyordu.
"Minho?"
Hem beklediğim hem de korktuğum şey başıma gelmişti. Yutkundum, arkamdan gelen sesin sahibi olan Changbin'e döndüm. Benim yüzümde tek bir mimik yokken onun şaşkın yüzü bana oldukça tezattı.
"Sen de mi buradaydın? Nereye gidiyorsun?"
Aramızdaki yaklaşık beş adımı bana yaklaşarak kapattıktan sonra şaşkın bakışları sorgulayıcı hale gelmişti.
"Sigara molasına çıkıyordum ben."
"Ben de tam olarak onu yapıyordum."
Güldü. "Ne işin var burada?"
"Burada olduğumu şu an kanıtla."
Onunla beraber geldiğim yere ilerlerken bana göz devirdi. Üstündeki beyaz önlüğünü çıkartmıştı, lacivert üniforması vardı. Geniş göğsü ve sıkı kol kasları için biraz dar bir üniforma seçmişti fakat gerçekten bıkmadan keşfetmek isteyeceğim bir vücuttu.
"Beni görmeye gelmişsin sanırım."
Cümlesiyle bakışlarımı ayaklarımıza indirdim. "Hayır sigara molasına çıktım."
"Sen sigara kullanmıyorsun."
Kalabalığın içinden sıyrılıp arka bahçeye giderken Changbin usulca cebindeki sigara paketini ve çakmağını çıkartıp dudakları arasına yerleştirdiği sigarayı yaktı.
"Nereden biliyorsun bunu?"
"Tahmin ettim."
Gözden uzak bir yerde durunca sırtını duvara yaslayıp bana baktı. Ben de tam önünde durmuş onunla göz teması kuruyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bad idea, minbin
Fanfiction"çok kötü bir fikirdi çünkü şimdi her şey daha da yanlış." [düzyazı]
