Araf

1.1K 53 22
                                    


Asi, mavi kapıyı kapattığında kapının sesi ruhunda yankılandı sanki, basit bir kapının kapanış sesi değildi ruhunda yırtılmalar açılmasına sebep olan, asıl sebep ne kadar süreceğini bilmediği acı bir ayrılığın başlangıcında olduklarını bilmekti. Titrek bacakları onu daha fazla taşıyamadı ve yere çöktü.

Sanki azrail'i gelmişti de canını alıyormuş gibi bir acıyla ağlamaya başladı. Rimeli akmış gözleri, ağlamaktan kızarmış yüzü, şiddetli ağlayışından dolayı sarsılan vücudu
Acısının sadece dışa vurulmuş haliydi.

O an dışarda ağlayan Alaz'ı bile doğru düzgün düşünemiyordu, duygusal boşalma yaşadığı bir an'daydı çünkü. Kaç vakittir kendini tutuyordu? Kaç vakittir Alaz'ın kızgın demir kadar acı veren laflarını yiyip yiyip susuyordu? Zihni çok karışıktı, kalbi çok acıyordu acımasına ama o an yaşadığı tüm karmaşıklığa ve acı'ya rağmen sanki kalbinde bir yer açılmıştı... Bir odacık.

Asi'nin yüzü buruştu göğsünde hissettiği ani sancı ile. Eli kalbinin olduğu yere gitti anında, gözlerini kapatarak derin nefes alıp vermeye odaklandı, bir yandan da eli kalbinin olduğu yeri okşuyordu.

"Sakin ol Asi, sakin" Dedi kendi kendine ağlamaktan çatallaşmış bir sesle.

Kendini sakinleştirmeye çalıştığı esnada dışardan Alaz'ın ağlayışlarını duyunca yüzü bir kere daha acıyla buruştu.

"Bebeğimle birlikte bir şansı bile hak etmiyor muyduk Alaz? Bu kadar mı korkuyorsun? Bu kadar mı acizsin? " Diye fısıltıyla sitem etti. Güzel boncuk gözlerinde ruhsuz bir bakış vardı

Bilerek fısıltılı şekilde konuşmamıştı aslında sadece artık, Alazın onu duyabileceğine olan inancı kalmadığı için koyvermişti. Alaz'ın kulakları, kalbi, ruhu sıra ona gelince sağır ve dilsiz kesiliyordu. "Sana aşığım Asi" demesine rağmen...

Alaz sayesinde aşkın hiç bilmediği yanını öğrenmişti, gerçi aşk kelimesini bütünüyle Alaz sayesinde öğrenmişti tüm ruhuyla ama bu zamana kadar yaşadığı şey, Alaz'ın ona sunduğu bu duygular cidden aşk mıydı? Madem aşktı neden diğer çiftler gibi aşık olduğu kadını göklere çıkarmak yerine her seferinde yerin yedi kat dibine sokmuştu onu Alaz?

İlişkilerinin çok saçma ve ters yönden başladığını biliyordu Asi, diğer çiftler gibi de olmadıklarını -ki öyle olmayı hiçbir zaman istememişti - ama her kadın gibi o da özel ve tek hissetmek istemişti. Üstelik Asi'nin öyle aman aman isteklerinin olmadığını da biliyordu Alaz.

Alaz herşeyi biliyordu ama bilmekle kalmıştı. Sadece durmuştu bildikleriyle. İleriye yönelik bir adım atmamıştı.

Düşünceleri ve soruları zihninde ağrı yapınca düşünmeyi bıraktı. Elini kalbinden çekti ama sonraki durağı karnı oldu. Eli titreyerek oraya dokundu. Hiç kimseyi, hiçbir şeyi düşünmedi bir kaç saniyeliğine ve karnında ki mucizenin varlığına sevinmeye çalıştı.

Birisi gelip te, "Bak boynuna bıçak dayayıp aklını almakla tehtid ettiğin adamdan bebeğin olacak " Deseydi ne yapardı o zaman ki Asi?

Muhtemelen kelebeğiyle  çoktan boynunda derin bir kesik açmıştı. Bu düşünceyle saliselik bir tebessümü oldu.

Elini çok hafif hareket ettirerek karnını okşadı veya ona benzer bir şey yaptı, tam emin değildi o an herşey çok dalgalı ve bulanıktı. Düşündü sonra
Bu bebek onundu , kendi kanından canından ve de Alaz'ın.

Alaz istememişti belki ama Asi'nin bu hayatta en çok istediği şeyi vermişti ona, bir aile...
Üstelik kan bağıyla , can bağıyla.

Alaz, Asi'ye bir aile  vermişti..

SmyrnaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin