Yaralı Başlangıçlar ve Bitişler

763 39 14
                                    

Not: Bölümü yazarken dinlediğimiz Şarkıyı, sizinde okurken dinlemenizi tavsiye ederiz.
İyi okumalar ❣️...

Cehennem'in dibinde bir sabah daha doğmuştu, bir başkası için ise karanlık bir kabusun doğuşuydu. Tabi kaderin onun için yazdığı oyunlardan bir haber koltukta baygın gibi yatıyordu Alaz Soysalan.

Birden sanki derin bir okyanusun içinden çıkmış gibi irkilip uyandı, henüz zihni bile ayılamamışken ağzından "Asi!?" Diye bir çığlık kaçtı, dışardan bir göz onun bu aciz halini görseydi, onu ölümüne sayılı dakikalar kala 'Hayır! Yaşamak istiyorum! Hayır! ', diye feryat eden aciz bir insana benzetirdi.

Başına gelecek şeyi bilen ama yine de o aciz umuda tutunan bir insan.

Alaz'ın ağzından çıkan her Asi kelimesi bir ümitti aslında, eskisi gibi olamasalarda yine birlikte olmanın ümidi.

Alaz gözlerini etrafta gezdirip nerde olduğunu anladığında hemen olduğu pozisyonu bozup oturmaya çalıştı. Beyninde ki sesler susmuyordu daha uyanalı bir dakika bile olmadan panik ve korku her yanını sarmıştı.

"Ya sen uyurken gittiyse?"
Diye bir iblis yankıyla konuşuyordu zihninde.

Bunun ihtimali bile korkudan ellerini titretirken oturduğu yerden aniden kalkıp yolunu küflü eve çevirmeye çalıştı ama sadece çalıştı, aniden kalkışıyla gözleri kararmış dünyası dönmüştü.

Ayaktayken kendine bir kaç saniyeliğine zaman verdi. Gözlerini kapatıp başını salladı kendine gelmek adına. Elleriyle şakaklarına masaj yaptığı esnada ona doğru yaklaşan ayak seslerini duydu. Kızarık ela gözleri anında açıldı beklentiyle ama gelen kişi beklediği kişi değildi.

Yaman Ali Soysalan gelmişti.

Kaşları çatılmış, kara gözlerinde soru işaretleri vardı. Kendisine doğru gelirken baştan sona süzmüştü onu Yaman.

Aralarında üç adımlık mesafe kala yaman hafif agresif şekilde konuştu.

"Oğlum ne bu halin senin? Fiko aradı beni 'Abi belki haberin yoktur ama Alaz abi bizim mekanda hali hal değil gel bir gör onu 'diye haber verdi, ben ciddi bir şey yoktur diye ümit etmiştim ama senin şu haline bakınca anlaşılıyor. Yine ne yaptın be Alaz? "

Yine ne yaptın Alaz?

Çok kolay, diye düşündü Alaz. Ortada bir bokluk varsa ve  Alaz Soysalan oralarda bir yerdeyse tesadüf eseri olsa bile ilk Alaz'a sorulurdu bu soru. Niye çünkü Alaz Soysalan yakardı, yıkardı. Tabi bu düşünce zihninin çok küçük bir kısmında kalan bir sitemdi, çünkü zihninde ki alarmların hepsi hala Asi!
diyordu.
Zihninde Asi varken kendine bile yer vermiyordu onun varlığınının yanında kendini çöp gibi görüyor, zihninin her duvarına Asi ve Asi'nin herşeyi diye yazılar yazıyordu.

Bu sefer kendisine yer vermesinin sebebi ise aklının başında kalması gereken bir durum vardı. Hayati bir durum!

Tüm bu düşünceleri sadece bir kaç saniye sürse de saçma sitemini bir kenara atıp şu an'a odaklandı.

Yaman'ın karşısında omuzları çökük bir şekilde dururken kurumuş ve rengi gitmiş dudakları aralandı.

"Yaman ... Ben kötü bir şey yaptım" dedi Alaz, gözleri hiç aklından çıkmayan gerçeklikle yine yanmaya başlamıştı.

Yaman'ın tek kaşı havaya kalktı, sonra kardeşini tekrar baştan aşağı süzerken korkuyla bir adım attı ona doğru.

"N-ne yaptın? "

Alaz ani utanç dalgasıyla  arkasını döndü .

Yaman bu tepkiden sonra daha da korktu, sabırsızlığı öfkesini tetikledi

SmyrnaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin