Ve yerde gördüğümüz şeyler c#s#tten başka bişey değildi. Çok kötü kokuyorlardı. Önümüze bir kapı çıktı. Herkes birbirine bakmaya başlayınca cesaretimi toplayıp kimse bişey demeden kapıyı açıp içeri girdik. Burası daha büyüktü arkamdan herkes girdi. Heryer dağılmıştı.
Ve yine bir sürü c#s#t vardı. Etraf savaş alanına dönmüştü. Herkes dağılmış birşeylerle ilgileniyordu. Newt "Bizi bunca süre burdan mı izliyorlardı yani " Dedi kızgın bir ses tonuyla. Thomas bir düğmeye basmış olucak ki televizyonda bir kadın belirdi herkes pür dikkat onu izlemeye başladı. Kadın bir virüsten bir felaketten bahsediyordu.
Cümlesini bitirdiğinde kendimi vurdu. Sanki vurma anında yanımızdaydı gibi hissettim. Sesin geldiği yöne baktık ve kadın gerçektende yerde yatıyordu. "Bakın şurda çıkış yazıyor" Dedim. Minho "Girmeli miyiz başka kapıda yok" Dedi ve onda hiç beklemediğim bir ses duydum. Tek ben değil herkes duydu.
Bu gally 'nın sesiydi. Herkes bir araya toplandı. Gally'nin elinde silah vardı. Ve Thomas'a tutuyordu. Thomas "Gally bak sakın ol" Diyerek yavaş yavaş yaklaşıyordu. Teresa onu durdurdu ve "Thomas hayır o sokulmuş" Dedi. Gally delirmiş gibiydi. Thomas teresa'nın demesiyle durdu. "Gally o silahı lütfen bırak çıkışa çok yaklaştık bizimle gelebilirsin" Dedi. Ama gally göz yaşlarıyla "siz üç çaylak gelmeseydiniz bunlar asla olmıycaktı" Dedi.
Thomas tam konuşacakken söze atıldım. "Bana bak Gally bu olanlar yüzünden sürekli bizi suçlu tuttun ama bu zamana kadar bişey demedim şimdi kendini kandırma bu olanlar bizim suçumuz değildi" Dedim sınırlı bir ses tonuyla. Gally bir şey demedi sadece tetiği çekti. newt "Gally ne yaptığının farkında değilsin lütfen kendine gel" Dedi. Gally yine birşey söylemedi o sırada Minho'nun elindeki mızrağı farkettim. O anda iki ses duyuldu.
Birincisi gally'nin silahı ikincisi gally'nin yüksek sesle yere doğru düşmesi. Thomas eliyle kendini yokladı. Vurulmamıştı. Chuck "T-thomas" Dedi sesi kısık çıkmıştı. Chuck vurulmuştu. Yere düşerken Thomas yavaşça düşmesini sağlamıştı. "CHUCK" Diyerek hemen yanına eğildim. Göz yaşlarıma engel olamıyordum. Chuck eliyle kendi oyduğu şeyi thomas'a verdi.
Thomas "Hayır chuck hani sen kendin vericektim" Dedi ağlayarak. "Üzgünüm Thomas o sözümü tutamadım" Dedi. Ve bana dönerek "Ağlama hana çok güzel gözlerin var ağlamak yakışmıyor benim için burdan kurtul" Dedi. Tam bişey diyecekken Chuck gözlerini kapattı.Thomas "Yardım edin Minho, newt lütfen yardım edin" Dedi. Kimse yerinden kıpırdamadı çünkü artık çok geçti bende yavaşça yerden kalktım.
"hayır hana hayır lütfen" Dedi Thomas. "Üzgünüm Thomas ama artık yapacak birşeyimiz kalmadı" Dedim. Newt arkamdaydı biraz daha bana yaklaşıp elini omzuma koydu destek vermek istermişçesine. İçeri birkaç tane adam girdi. Ve bizi dışarı çıkarttı "KOŞUN KOŞUM HADİ HADİ OYALANMAYIN HELİKOPTERE KOŞUN" Dedi. Koşuyorduk. Helikoptere bindik. Birtane adam vardı. Minho "Nereye gidiyoruz " Dedi. Adam gülerek "Güvenli bölgeye " Dedi. Biraz dışarı baktım.
Sinir bozukluğuyla gülerek "Güvenli bölgeye mi ciddi misin" Dedim. Adam "evet" Dedi rahatça. Biraz sesimi yükselterek "LANET OLSUN DIŞARISI LABİRENTTEN DAHA KÖTÜ ŞEHİRLER KALMAMIŞ SEVDİKLERİMİZ ÖLMÜŞ HİÇ BİRŞEY HATIRLAMIYORUZ NASIL MUTLU OLABİLİRİZ" Dedim. Adam bozuntuya vermeyerek "Sakın ol küçük hanım merak etme herşey düzelicek " Dedi. İçimden küçük hanımını varya nokta nokta yapsınlar dedim.
![](https://img.wattpad.com/cover/369213625-288-k35173.jpg)