Umayın Gözlerin' de Olaylar 🖤

23 4 23
                                    

(Umay'ın Anlatımı İle)
(Geçmiş zaman)

O gün yeni taşınmıştık. Babamın işleri yüzünden ama bence babamın işleri yüzünden değil gudubet akrabaları yüzünden di. Annem onlara ne kadar uzak kalırsa kendini iyi hissediyormuş bu yüzden aldık herşeyi ve Isparta ya geldik. Ama her şeyi yerleştirdik ten sonra zorla markete gönderilirken aşağıdan sesler duymaya başladım.

Eee sonuçta Türk Milleti değil miyiz azıcık kulak misafiri olayım dedim.Kadın kocasına "Bunu bana ve çocuğuma nasıl yaparsın hangi orospu o"Diye bağırıyordu.

Adam "açıklayabilirim kötü bir niyetim yoktu. Sen o kadar uzağa gidince dayanamadım" gibi sözler sarf ediyordu.

"Ben ülkeme hizmet için,bizim milletimiz ülkemiz de rahat bir şekilde korkusuz yaşasın diye gidiyorum. Senin yaptığın ne peki dayanamadım. Peki biz nasıl dayanıyoruz,ben nasıl dayanıyorum ben dağda taşta açken susuzken siz bir şey yediniz mi diye düşünüyorum hay ben seni düşünen kafama sokayım." Kadın bayağı hızlı konuşuyordu anlayabildiklerim bu kadar di.Sonra adam konuşmaya cesaret edemedi galiba yada söyleyecek sözü yoktu ki hiçbir şey söyleme di.

"Aşkım vallahi öyle değil seni sevdiğimi ve size ne kadar önem verdiğimi biliyorsun. Lütfen bir şans daha ver"

"Bu senin ilk hatan değil ki sen benim kazandığım parayı alkole harcadın kumar da kaybettin ama ben hiçbir şey demedim. İş bulamadı kızgınlık içinde yanlış düşünmüştür dedim. Ama yeter artık bu sondu. Artık ne düşünebilecek ne de böyle davranışlarda bulunabileceksin. Sonra yalvarma sesleri geldi ama en son duyduğum tek el bir silah sesiydi.

Herşey sessizliğe büründü ve apartman kapısının açıldığını duydum. Benim le aynı yaşlarda bir çocuk girdi içeri. Yaşıtlarımıza göre daha geniş omuzlu
Ve gözleri gri gibiydi bu renge her ne deniyorsa. Onu görünce hemen üst kata doğru kaçtım ve neler olacağını izledim çünkü başka çarem yoktu.

Kapıyı açtığında annesi asker üniforması giydigini gördüm gerçekten güzel bir kadındı gözlerinin rengini annesinden almış. Amann neyse ben niye şimdi bunu düşündüm. Çocuk çok kısık bir sesle "Anne"dedi annesiyle ufak birsey ler konuştuktan sonra dışarı çıktı hızlıca tam arkasından gidecekken tekrar açıldı kapı. O yüzden kıçımın üstüne bir daha oturdum.

Ama bu sefer hiç ses yapmadı direk girdi içeri. Siren sesleri bizim evin önünde durduktan sonra polisler girdi içeri. Annesini aldılar ama onu bulamadılar galiba 5 dk sessizlikten sonra içeri girdim. Ve onu gördüm dolabın önünde oturuyor du mükemmel gri rengi gözleri bana dönmüştü.

"İsmin ne" Demiştim ama o kadar kısık söyledim ki ben bile duyamadım sonra ayaklanmaya çalıştığını görünce hemen kaçtım. Ama hayatımın hatasını yapmıştım sanırım.

Malzemeleri alıp eve geri döndüğüm de annem kapıyı açıp "Ben sana çabuk gel dedim ya inadına gec gelirsin zaten bizden nefret ettiğin için hiç bir dediğimizi yapma sende aynı o geride bıraktığımız iğrenç akrabalarına benziyorsun keşke senide geride bıraksaydık babana söyledim ama kabul etmedi kendi tarafına benzediği için kabul etmedi kesin."

Annem in her zaman ki haliy di o yüzden çok takmadım ve odama gittim odam gri rengine boyanmış dı. "Onun gözleri gibi" ayyy aklım kaydı "neyse bir şey yokk düşünme". Diyip odamın fotoğrafını dışarıyı çekmeye başladım çünkü fotoğraf çekmeye bayılıyorum. Bu özelliğimin ileri ki yaşantımı etkileyeceğini hiç düşünmemiştim.

(Yavuz'un Anlatımı İle)
(Gelecek zaman)

Herkes toplantı odasına geçtiği zaman sessizlik vardı ortam da Albay içeriye girdiğin de diğer herkesi dışarıya göndermişti. Ciddi bir şey konuşacağı çok belliy di ama bu kadarını beklemiyordum.

Beni Aşka İnandır 🖤 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin