Daydream In Blue, Hyunlix Oneshots

To Forget, Close Encounters PT2

SELAMLARRRRR NASILSINIZZ???

yb atamadım kusura bakmayın gercekten ☹️💗

'ATE' TRAİLER'İNİ GÖRDÜNÜZ MÜÜ? ORDA BİLE MOMENT ALDIK HYUNLİXXX

ÇOK GÜZEL BİŞİ BEKLİYOR BİZİİ

-Felix vanilya kokuyor.
- Hyunjin odun kokuyor. (Feromonları)

HADİ KEYİFLİ OKUMALAR! 🌟

-

Eline aldığı pudrayı uygulamaya başladı. Daha yeni gelmişlerdi oysaki, sadece 3 saat geçmişti uçağın inmesinin üzerinden. Yorgun muydu? Hayır değildi, çok rahat bir uyku çekmişti.

Makyajı bitirdikten sonra, hafiften tebessüm ederek "Kalkabilirsiniz bitti." Diyerek haber verdi hyunjine. Burada sizli bizli konuşuyorlardı.

Aslında felix, hyunjine sizli bizli ifadeler kullanabilirdi ama nedense tanıştıklarından beri hiç öyle hitap etmemişti.

Şimdi ise, burası daha resmi bir yer olduğundan ona bu şekilde söylüyordu.

Hyunjin kalktı, felix'in verdiği aynadan makyajına baktı. Mavi bir makyajtı, güzel olmuştu.

"Teşekkürler." Diyerek gülümsedi felix'e ardından çekim için odadan çıktı dışarı.

Felix onun çıkışından sonra, telefonunu eline aldı. Jun-seo'dan hiç mesaj yoktu. Bu onu daha da üzdü.

Odanın kapısını açıp stüdyodan ayrıldı. Hyunjin felix'in nereye gittiğini sormak istiyordu ama şuan kıpırdayamazdı hiçbir yere. Peşine San'ı taktı.

Felix bu binanın içinde bulunan Kafelerin birine girdi. İstediği tek şey bir kahve içmekti. Sıcak istemek yerine soğuk kahve istedi. Sıcak içecekler sevmezdi.

İstediği kahvesinin parasını ödeyip, boş bir masaya geçti. Telefonundan görüntülü wooyoung'u aradı.

"Lix'immm nasılsın?"

"İyiyim woo'm sen nasılsın? Londra'dayım, iş teklifi aldım. Hwang hyunjin'in makyaj artistiyim." Dediğinde sesindeki heyecan çok belli oluyordu.

"Jun bu duruma sıcak bakmamış. Neden onu dinlemedin?"

"Wooyoung ben çok sıkıldım. Unuttuğum birisine sevgi beslemeye çalışıyorum ama olmuyor. Kaç kere denedim, beni öpmesine izin verdim, sarılmasına, ne bileyim işte. Kocam olarak kabul ettim onu. Ancak bir şekilde sevgi hissedemiyorum ona. Belki çok mutluyduk eskiden, ama şuan hissizim ona."

"Hiç mi hissetmedin? Feromonları da mı etkili olmuyor?"

"Jun zaten feromonlar yüzünden beni zora sokmak istemiyor.  Aramızda birşey olması lazımsa, bu kendi isteğimle olsun istiyor. Bunun için ona minnettarım. Ancak her aksi bir durumda sürekli onun tribi, ve siniri ile uğraşıyorum. Peşinden koşan hep benim."

"Ne demeliyim bilmiyorum şuan. Umarım aranızdaki sorunu çözersin. Ama unutma seni seviyor, onun omegasısın, senden beklediği ilgi."

"Sorunda bu."

"Onu bir ara. Eğer hala böyle düşünüyorsan, ona bunu söyle."

"Tamam, görüşürüz!"

"Bay bay!"

Wooyoung telefonu kapattığı gibi düşünmeye başladı. Ne yapacağını bilmiyordu, bu sır ortaya cıkarsa felix'in onu affetmeyeceğini biliyordu.

Oysaki onu düşündüğü için yapmıştı bunu.

Felix woo'nun tavsiyesine uyarak jun'u aradı. Kısa bir süre sonra telefon açıldı.