Gözlerimi ışığın vurmasıyla açtığımda karl uyanmış ama kris hâla yatıyorduKarl'ı kucağıma alip kris düşmesin diye her iki tarafına da yastık bıraktiğımda karl'ın üzerini değiştirdim bende değiştirdim ve aşağıya indik
Emma: winky
Winky: evet efendi emma
Emma: kris uyuyor uyandığında yanıma getir
Korkacağını tahmin edebiliyordum çünkü bunları bende uyandığım an görsem bende korkardım
Gidip masaya oturduğumda theo hâlâ odasına yatıyordu
Tylor: diyorum ki bu akşam ailecek yemeğe mi gitsek? Küçük yavrularımız da gelir
Emily: çok iyi olur
Emma: ben geleceğimi sanmıyorum evden çıkacak halim yok
Emily: bizi mi üzeceksin ama emma? Kırk yılın başı ilk defa senden bir şey istedim
Emma: of tamam anne
Emily: anneye oflanmaz hani kris ve karl sama ofluyor mu?
Emma: daha küçükler çünkü anne!
Bir kaç şey atıştirdığımızda koltukta otururken winky kolunda ağlayan kris'i getirip bana verdi
Emma: benim küçük meleğim annesinin prensi korkma ben burdayım
Deyip yanaklarından öptüğümde ağlamayı bırakıp ıslak yanaklarıyla bana sindi
Onun da yemeğini verdiğimde ikisini de kucağıma alıp theo'nun odasına çıktık
İçeri girdiğimizde hâlâ öküz gibi yatıyordu
Kıyamet kopsa uyanmazdı oKris'i ve karl'ı üzerine bıraktığımda
Theodore: emma ecdadını severim ne attıysan kaldır üstümden yoksa fuvara fırlatırim
Dediğinde direk çocuklari aldım
Yapardı!Emma: çocuklarım duvara fırlatılmalık bir obje değil
Theodore: kris'i yanıma bırak
Dediğind eikisini de bıraktım
Theodore: karl'ı bırak demedim
Emma: ırkçılık yapma lütfen çocuklarımda ikisi de aynı
Theodore: karl babasına çok benziyor kris'de dayısi gibi yakışıklı
Emma: bak da draco diyordu bana benziyor diye demek sende kabul ettin
Theodore: ne draco'su lan bana benziyor bunun neresi o piçe benziyor
Güldüğümde göz devirdi ve kollarını ikisinin üzerine atarak
Theodore: güzel yastık olurmuş bunlardan
Diyerek gözlerini tekrar uyumak için kapattığinda gidip çocuklarımi aldım
Emma: çocuklarım senin yastığın değil!
Theodore: siktir git o zaman odamdan
Emma: babam seni çağırdı acil gelsin dedi heralde bu akşam alice'i sana istemeye gideceğiz
Kafasını yastıktan heyecanla kaldırdığında
Theodore: ne! Ciddi misin?! Biliyordum!
Dediğinde sinsice sırıttım ve arkamı gitmek için dönerek
Emma: çabuk gel babam 5 dakika içinde aşağıda olsun dedi
Theodore: 60 saniyeye ordayım
Aşağıya indiğimde oldukça rahat bir şekilde babamın yanına oturdum
Theo aşağıya indiğinde yanımıza oturdu
Babam onun aksine bir şeylerden haberi olmadığı için bakanlik haberlerini okuyordu
Babamdan hayır gelmedigi için theo lafa girdi
Theodore: babacım beni çağırmışsın
Tylor: yook
Theodore: n-ne demek yok alice'i istemeue gidecekmişiz
Tylor: ne istemesi oğlum
Gözleri beni bulduğunde hiç takmayip rahatça kris ve karl'ı oyuncaklarla oynaması için yere bırakmış kahvemi içiyordum
Theodore: emma?
Emma: abicim
Theodore: babam beni çağırmamış
Emma: eee
Theodore: ne e'si sen demedin mi alice'i istemeye gideceğiz diye
Emma: ne münasebet ben burda oturmuş kahvemi içiyorum bir kere
Sinirden kızarmış suratıyla bana baktığında annem ve babamda gülmemek için yanaklarını dişliyorlardı
Theodore: sen dua et çocuklar burda yoksa sana yapacaklarımı biliyorum ben
Emma: ok
Tylor: hadi hadi gec olmadan çıkın hazırlanın
Dedi dilimi çıkarttım daha sonra çocukları alıp yukarı çıktım
Üzerimi giyindikten sonra kris ve karl'ı da giydirdim
Son kez aynadan kendime baktığımda koltukta oturmuş vaziyette beni zileyen küçük vele- yani meleklerimi de kucağıma aldım ve aşağıya indim
Beraber yemeği yiyeceğimiz yere gidip oturduğumuzda yemekler geldi
Öncelik olarak çocuklara biraz yedirdikten sonra bende yemeğe başladığım an geken sesle durdum
Kimin geldiğini az çok tahmin etmişsinizdir nasıldı sizce veeee
Bunlar karl ve kris'in temsili yani uzun süre aradım bunları tek bulabildim💚💚🖤💚