27.Bölüm

234 17 4
                                    

Gözlerimi açtığımda kris ve karl uyanmış yatakta kıvranıyorlardı

Emma: bebeklerim günaydın

Dedim ve olabildiğince nazikçe gülümseyip onları öptüm

Kalkıp banyolarını yaptırdıktan sonra burda kalan kıyafetlerinden giydirdim

Bende üzerimi değiştirdikten sonra aşağıya indik

Onlara bir şeyler yedirdikten sonra ben bir şey yemeyip koltuğa oturdum

Canım hiçbir şey yapmak istemiyordu

Emily: emma sen niye bir şeyler yemedin

Emma: canım istemiyor

Tylor: ama öyle yapmamalısın emma
Ben zaten konuşacağ-

Emma: hayır baba konuşmayacaksın elbet gerçekleri öğrenecek ama o zaman ayaklarıma bile kapansa affetmeyeceğim

Theodore: that's my girl

Deyip elini kaldırdı ve çakıştık

Beni bu halimde bile güldürebilen bir kaç kişiden biriydi

Kapı çaldığında abim kalktı ve açtı

İçeri draco ve blaise abi girdiğinde gülümsemem daha da genişledi

Neredeyse 2 aydır görüşmüyorduk

Draco: vay vay vay bizim küçük velet de burdaymış

Emma: sensin velet!

Yanıma geldiğinde bana sarılacağını düşünüp kalktığımda kollarını açtı ve

Yanımdan geçerek kris ve karl'ı kucağına aldığında gülümsemem soldu

Emma: çok kötüsünüz gerçekten!

Draco: benim küçük veletlerim nasılmış bakalım?

Dedi ve yanaklarını sulu sulu öptü

Blaise: çekil bende sarılacağım

Draco: en sevdikleri dayıları benim benden gitmek istemiyorlar

Theodore: siktir lan! Beni daha çok seviyorlar

Dedi ve almaya çalıştı

Büyüyen kavgalarına gülerken birden midemin bulanmasıyla banyoya koştum

Midem boşlana kadar kustuğumda

Emily: 2 gündür bir şeyler yemesen olacağı buydu

Emma: of ne alakası var anne

Emily: geç bir şeyler ye

Dedi emir verircesine
Ona hayır diyemeyeceğimi bildiğimden red edemedim

Az da olsa bir kaç şey atıştırdıktan sonra salona geçtim

Karl ve kris hâlâ draco abi ve abimdeydi

Karl ile draco abi kris ile de abim oynuyordu

Ve blaise abi de ortalıkta gözükmüyordu sanırım gitmişti

Kapi tekrar çaldığında bu sefer ben yerimden kalktım ve açtım

Açtığımda ise o karşımdaydı

Emma: ne işin var burda!

Mattheo: emma-

Emma: git hemen! Şimdi!

Mattheo: beni dinle!

Theodore: bir daha bağırsana!

Dedi önüme geçerek onu ittirdi

Mattheo: theo çekil

Theodore: çekilmiyorum ne yapacaksın
Dur tahmin edeyim bana da mı tokat atarsın

Gözleri benimkilerle birleştiğinde yutkundu

Gozlerinden pişmanlık akıyordu
AMA AFFETMEK YOKTU

Mattheo: bir şey bilmiyorsun!

Emma: sen bildiğin için mi inanmadın!

Mattheo: lütfen özür dilerim dinle be-

Emma: Dinleyecek bir şey yok!

Arkadan ses gelince o tarafa döndük

Karl: ba-ba ba-ba

Mattheo: oğlum gel babaya

Deyip alacakken çektim ve ben aldım

Emma: defolup gideceksin! Şimdi!

Mattheo: benim de çocuklarım onlar!

Emma: ya öyle mi dün akşam durdurabilirdin! Onlar benim çocuklarım deyip onlari alabilirdin! Şimdi mi geliyor aklına!

Mattheo: özür-

Emma: yeter! Çık artık defol git evine lisa'dan özür dile!

Dedim ve kapıyı suratına kapattım

Draco: afferin kız sana

Dedi ve çakıştık

Salona geri döndüğümüzde sohbet etmeye başladılar

Akşam olduğunda mide bulantım artmıştı tekrar gidip kustuğumda daha iyi olmuştum

Üzerimi değiştirip çocukların yanına uzandım

Tıpkı dün akşam olduğu gibi tekrar öptüm ve çok geçmeden uyuya kaldım















Nasıldı sizce💚

Dedi ve

SEVGİLİ ABİCİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin