24.Bölüm

264 22 7
                                    

Emma: ne diye tutuyorsun beni!

Mattheo: yoksa kızı yolacaktın!

Emma: sana asılıyordu! Hem de gözlerimin önünde! Sende bir bok demiyordun!

Mattheo: tamam sakin ol eve gidelim konuşuruz

Deyip elimi tuttuğunda çektim  ve

Emma: bırak beni ben kendim cisimlenebilirim

Dediğimde inatla elimi tuttu ve cisimlendi

Gözlerimi açtığım gibi kenara kusmaya başladım

Tam bitti derken kustuğum yere bakınca daha çok kusuyordum

Bu sefer yorgunlukla kafamı kaldırdığımda

Mattheo: iyi misin?

Emma: bok gibiyim!

Mattheo: ağzın da iyice bozuldu senin

Emma: kiminle kalıyorum da ağzım böyle bozulmuş!

Mattheo: aşk olsun ne zaman benim ağzımdan kötü bir söz çıktığını duydun

Emma: her zaman

Dedim ve eve girdim

O da peşimden geldi ve

Mattheo: sen biraz dinlen istersen

Emma: akşam oldu zaten uyuyacağım

Dedim odaya çıktık üzerimizi değiştirdik ve yataga uzandık

Mattheo: iyi geceler karıcım

Emma: iyi geceler kocacım

Deyip arkamı döndüğümde direk kalktı ve

Mattheo: ne dedin sen?!

Ses çıkarmadım

Mattheo: emma! Sana diyorum az önce ne dedin

Kendi kendime gülümsüyordum ama görmüyordu yüzüm duvara dönüktü

Mattheo: sanada karıcım!

Diyerek daha çok sırnaştı

Çok geçmeden gözlerim kapandı ve uyuya kaldım



Gözlerimi açtığımda hâlâ karanlıktı

Arkamı diğer tarafa döndüğümde gozlerimi kapattım

Ama uyuyamıyordum

Kendi kendime ofladım ve tavanla bakışmaya başladım

Emma: matt..

Mattheo: hımm

Emma: uyuyamıyorum

Mattheo: uyu o zaman

Emma: mattheo! Salak mısın sen? Uyuyamıyorum diyorum uyu diyorsun

Mattheo: of ne var emma akşam akşam

Emma: sanırım canım mandalina çekiyor

Mattheo: mandalina?

Emma: evet evet! Hem de tatlı olanından

Mattheo: tamam uyu sana yarın alırım

Emma: ama canım şimdi çekiyor

Mattheo: şimdi sana nerden bulayım ben mandalina emma?!

Emma: tamam... yarın alırsın... çocuğum açlıktan fenalaşmazsa iyidir

Dedim ve arkamı ona döndüm

Ellerimi karnıma götürdüm ve okşayarak

Emma: ağlama annecim baba yarın alıcak

Mattheo: ağlama derken?
Ben bir ses duyamıyorum

Emma: nerden bileceksin sen! Senin karnında mı çocuk? Ben hissederim!

Mattheo: tamam emma tamam sana onu da getiririm uyu sen gelince uyandırırım

Deyip ayağıya kalktığında dolabı açtı

Sevinçle yatağa iyice yayıldığımda

Eline bir kaç kıyafet aldı ve hemen değiştirerek çıktı

Ama ben yine uyuyamıyordun uykun feci vardı ama o mandalinayı yemeden uyuyamayacaktım bunu biliyordum

15 veya 20 dakika sonra kapı açıldığında

Mattheo: uyumadın mı sen?

Emma: uyku tutmadı mandalinalar nerde!

Elinde ki tabağı yanıma bırakınca hiç düşünmeden aldım ve yemeğe başladım

Ağzım hâlâ tıka basa doluyken
Bir tanesini ona uzattım ve

Emma: tadı çok güzel al bak

Mattheo: güzel mi?

Emma: evet evet tam istediğim gibi tatlı

Dediğimde direk dudağıma yapıştı bir yandan öperken diğer yandan diliyle yalayarak öptüğünde

Geri çekildi ve

Mattheo: tadı gerçekten çok tatlı

Utancımdan yüzüne bile bakamazken sadece üst tarafını çıkardı ve yana attı

Tabağı yanda ki masaya bıraktığımda üstü çıplak bir şekilde yanıma yattı

Mattheo: şimdi ikinizde doyduğunuza göre yatabilir miyiz?

Emma: iyi geceler ve teşekkür ederim kocacımm

Mattheo: sen bana hep kocacım de ben sana tüm gecelerimi veririm karıcımm iyi geceler

Gülümsediğimde yine aynı şekilde bana sarıldı ve

Çok geçmeden uyuya kaldık

















Nasıldı sizce💚

SEVGİLİ ABİCİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin