Mavinin Sıcak Bir Tonu

"Kulakları"

Ne kadar süredir baygınım bilmiyorum ama az önceki acıdan sonra her yerim ağrıyordu. Başım çatlıyordu. Bileğimin kanaması y feci şekilde kanıyor, şah damarını delmediğine emin misin?"
"Eminim, eğer öyle olsaydı acısından yerimde duramazdım."

Giydiği garip kostümden bir parça kopardı ve "bunu bileğine sar, daha fazla kanarsa halsiz düşeceğinden eminim. Olabildiğince bastır ki kan dışarı çıkamasın. Annem pansuman yapacaktır sana, o zamana kadar sabret," dedi.

"Hayır, hayır gerek yok," dedim.
"Sadece çok konuşuyorsun, düş önüme."
"B-bir dakika senin kulakların..."
"Ne olmuş kulakla-"

...

Ikimiz de şaşırmış ve bir iki dakika birbirimizin kulaklarını inceledik. Onunki uzun ve sivri iken benimki kısa ve ovaldi.

"Bir saniye, eğer buraya bir insan geldiyse bu demek oluyor ki..."
"Ne demek oluyor? Ayrıca sen kimsin? Neden kulakların sivri?"

"Birincisi bu dünyaya bir insanın gelmesi taşlardan birinin tehlike altında olduğunun bir göstergesidir, insan ancak taşı geri aldığında kendi dünyasına gidebilir. İkincisi ben Edward. Üçüncüsü ise ben bir elfim insan değil, bu yüzden senden daha güçlü ve farklıyım."

"Bir dakika bir dakika, herşeyi anladım da, bu iki taşın görevi ne? Neden bu kadar önemliler?"
"Cidden, bir koruyucu olarak bunu bilmiyor musun?"
"Ne var yani bilmiyorsam? Hem babam hiç bir şekilde bana taşların ne işe yaradığını söylemedi, sadece onları canım pahasına korumamı söyledi."

"Onlar ikiz yıldızlardan iki parça. Biri fani dünyayı temsil ederken, diğeri ise bu dünya, yani fantastik dünyayı temsil eder. Taşlar kötüye kullanılırsa her iki dünya da yok olur. Milattan önceki zamanlarda iki ruh ölüm ve kalım arasında kalmaktan da öte, araf ve dünya arasında kalmış ve bunun sebebi Dünya'ymış. İki ruh dünyaya savaş açmış ve çok büyük sıkıntılar ortaya çıkmış. En sonunda dünyalılar ruhlarla anlaşma yapmışlar. Bu anlaşma ise bu iki ruhun ikiz yıldızlardan birinde yaşamasına izin vermek, böylece savaşı bitirmekmiş. Önceden iki dünya yerine tek bir dünya varmış ama bu anlaşmayı yaptıktan sonra dünya ikiye bölünmüş. İkinci dünyada kalan insanların genetikleri değişmiş ve değişik türler ortaya çıkmaya başlamış. Böylece fantastik dünya oluşmuş. Fantastik dünyadaki her canlı teker teker kuruyarak can vermeye başlayınca ruhlar her iki dünyadaki canlıların da yaşayabilmesi için ruhlarından bir parçanın da içinnde olan birer tane taş göndermiş. Bu taşları kötüye kullanıp ruhları öldürmek isteyen vampirlerden koruyabilmek için insan dünyasından bir koruyucu seçilmiş ve bu nesillerce devam etmiş. Ta ki bu güne kadar..."

"Vay be..."