Elimde esir aldığımız avcıyla beraber kalkandan geçmiştik. Alex ve lucası endişe içerisinde orada bıraksam Bile nasıl geri döneceğimi biliyordum. Ve oralarda bir yerlerde bana ihtiyacı olan birisi vardı.
Bana güvenen inan birini yarı yolda bırakamaz normal bir şekilde hayatıma devam edemezdim. Beni bekliyordu. Umudunu hiç kaybetmiyor, onca işkenceye katlanmaya çalışıyordu oysa onun için bu işkencelere maruz kalmak artık zordu. Aptal küçük bir rüyaya anlam yükleyip gitmediğimi biliyordum o, oradaydı ve beni bekliyorduBulunduğumuz yer ormanlık bir alandı. Bir sürü adını bilmediğim dört tekerlekli şeyler vardı.ama bunların başında benim ülkemde ki gibi atlar yoktu. Avcı dikkatli bir şekilde neye baktığımı anlamış ve açıklamaya başlamıştı
"Bunlar araba teknolojinin son ürünleridir siz kalkan yüzünden hiç dışarı çıkamadığınız için gelişemediniz ondan bilmiyor olman doğal" dedi
Kafamı olumlu anlamda sallayıp onu serbest bıraktım artık kollarımda değildi
"Açıklama için sağol" Dedim avcı genç görünüyordu ama tam olarak kaç yaşında bilemiyordum. "Sakın saçma bir şey yapma seni bıraktım diye, anında yakar ve küle çeviririm seni" Diye tehtidkar bir şekilde söylendim elbette onu yakmayacaktım ona ihtiyacım vardı ama onun bunu bilmesine gerek yoktu
"Merak etme sana saldıracak kadar aklımı kaybetmedim silahsızım seni yenemem" dedi kafamı sallayıp yürümeye başladım bu ormanın benim yaşadığım yerden hiç bir farkı yoktu. Avcıyla birlikte yürümeye başlamıştık ama o susmak yerine konuşmaya başlamıştı
"Neden çıktın oradan orası senin için güvenli bir yer değilmiydi? Kimi aramak istiyordun? Kimin sana ihtiyacı vardı? Oda doğa üstü birimi?" Diye sordu avcı başlı başına can sıkıcıydı.
"Çok ve boş konuşuyorsun" Dedim avcı susmak yerine yine konuşmuştu
"Bağışla ilk defa böyle bir şey yaşıyorum burayada babamdan gizli geldim zaten burada olduğumu öğrendiğinde beni kendisi bizzat öldürecek" dedi Kaşlarımı çattım
"Babandan gizli derken ne demek istedin?" Dedim
Avcıda anlamlandıramadığım bir heyecan vardı konuştukça ellerini sürekli hareket ettiriyordu ve kesik kesik nefesler alıyordu
"Hastayım ben kan kaseriyim. " dedi
"Pardon ama kanser nedir?" Diye sordum
Avcı şaşkınlıkla bana bakıp "bilmiyormusun?" Diye sordu "bilmemem doğal değilmi küçük avcı? Bizler kurt adamlarız bedenlerimiz hasta olmaz" DedimAvcı kafasını olumlu anlamda sallayıp "küçük derken 24 yaşındayım ben" dedi benden büyüktü ama bunu onun bilmesine gerek yoktu
"Yani küçüksün en azından bana göre" Dedim avcı yürümeye devam ederken "kaç yaşındasın ki?" Dedi sorusunu cevapsız bırakmayı tercih ederek
"Bu ormandan nasıl çıkacağız?" Dedim avcı araba dediği şeylerden birinin yanına yaklaşıp "normalde burasının kalabalık olması ve babamların bizi bekliyor olması gerekirdi ama bir sorun çıkmış olmalı arabaların yarısı yok üstelik nereye gideceğiz?" Diye sordu "Nereye gideceğimizi bilsem seni yanımamı alırım aptal" Dedim
"Aptal değil adım Damon" dedi "seni güvende olacağın bir eve götürebi-" diyemeden lafını kestim
"Küçük avcı sana neden güveneyim oraya beni ve arkadaşlarımı öldürmek için gelmedin mi?" Diye sordum
Avcı gözlerime hüzünle bakıyordu "Ben silahsızdım hiç birinizi öldürmek niyetinde değildim ben oraya öldürmek için değil merakıma yenik düştüğüm için geldim üstelik benim bu tarz görevlere gitmem yasak stres yaptıkça daha çok ilerliyor hastalığım" dedi şuanda karşı karşıyaydık o arabanın bir tarafında ben ise diğer tarafındaydım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
azelya
Hombres LoboAyaklarım beni rüyamda gördüğüm dar mahzene doğru götürüyordu.burası oldukça pis, dar ve kötü kokuyordu. Bu koku beni kusmaya itsede devam ettim. Kısa bir süre sonra ise onunla karşılaştım. mahzen oldukça karanlık olduğu için zor seçiyordum yüzünü...