&⁴

121 12 71
                                    

"B-bırak beni. Git buradan."

Seungmin nefes nefese zorla kurduğu bu cümleye sırıtmıştı Chris. Yavaşça boyuna eğilirken dolgun bulduğu yanaklarını dişlemişti hafifçe.

"Son kararın mı? Seni şu durumda bırakıp gitmek çok zor değil."

Seungmin sessizce kendine küfrederken Chris'in kızarttığı dudaklarını ısırmıştı. Fısıltıyla konuştu.

"Nefret ediyorum senden."

Chris gülümsemişti hafifçe.

"Ben de öyle düşünmüştüm."

Daha sonra biraz aşağı eğilmişti. Güzel göğüs ucunu hafifçe dişlediğinde Kızılın inlemesini işitmişti. Tek göğsünü emerken uzun  parmakları diğeriyle oynuyordu.

Buradan da hevesini aldığında kendisi  doğrulmuş, damarlı elleri ise Kızılın dolgun kalçalarına inmişti. Tüm vücudu ona temas halindeyken kalça yanaklarını yoğurmuştu. Bunu yaparken ise tek parmağını sıkı deliğe sürtmüş, kasıldığını hissedince dilini yanağının içinde gezdirip yarım ağız sırıtmıştı. Onu tekrardan bırakıp odada geriye giderken ince bir ip alıp yanına geldi. Fazla beklemeyecekti. Elleri yeniden kızılın vücudunu bulduğunda ilk önce renk gelmiş kiraz dudaklara kapandı. O kızılın alt dudağını hırsla emerken kızılın hiçbir  şey yapmaması rahatsız edici olmaya başlamıştı. O bunu düşünürken farkında olmadan daha sert asıldığı kızıl saçları ince ince yolduğundan habersizdi.

Seungmin de sıkılmıştı. Normal şartlarda sadece karşısında çıplak durduğu için bile utanabilecek bir insanken şuan aklından geçenler onu bile şaşırıyordu.

"Ama bu şartlar normal değil."

Değildi. Aklına bu düşünceleri sokan kesinlikle kendisi değildi. Chris'in parmaklarını girişinde hissettiğinde çıkardığı ince inleme karşısında mantığını tamamiyle kaybetmiş, kendini içindeki aptal ama belki gerçekleri söyleyen sese, duygularına bırakmıştı.

"Bu gece kıvranacaksın, ama kendi seçtiğin yolla. Ya zevkle, ya da acıyla..."

Seçimi yapan yine duygulardı. Belki iyi bir seçimdi, belki de yalnızca anı kurtarmıştı bilinmez ama bir karar vermişti. Dönüşü olmayan bir yola girmişti.

Chris gevşekçe ip doladığı parmağını yeniden Seungmin'in girişine hizalamıştı. İki parmağını aniden içine gönderdiğinde bunu beklemeyen Seungmin içindeki dolulukla yüksek sesle inlemiş, ince beli ise yay gibi gerilmişti.

Chris alışmasını beklemeden üçüncü parmağını da içine gönderdiğinde başını geriye atmıştı.

"İlkin mi?"

Seungmin kendi inleme ve nefes sesinden duymamıştı. Chris içindeki parmaklarını durdururken sordu.

"İlk seferin mi kızıl?"

"Seni ilgilendirmez."

Dedi Seungmin içindeki parmaklara alışmaya çalışırken. Şimdiden gözleri yaşarmıştı ve sıkı duvarları sadece parmaklarıyla bile zorlanıyordu. O inlemekten başka bir şey yapamazken Chris'in mırıltılarını işitmişti.

"Çok darsın kızıl. Parmaklarımla bile nasıl zorlandığında bak."

Daha sonra aniden icinden çekmişti parmaklarini. Seungmin içinde hissettiği ani boşlukla sızlansa da hemen ardından içine giren Chrisle birlikte çığlık atmıştı. Başka türlü ifade edilemezdi. Gözleri kararmış, sıkı duvarları daha tamamını alamamasına rağmen deli gibi yanmıştı. Organlarını ağzında hissediyor, farkında olmadan da kendini kasıyor, içindeki Chris'i sıkıştırıyordu. Onunla birlikte inleyen Chris zorla konuşmuştu.

It Hurts /ChanminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin