Belki de bir kızı gerçekten kötü duruma düşürmek istiyorsanız,o zaman ona bir şeyin çok pahalı olduğunu söyleyin.
Daha ilk kurallarımızdan biri olduğu için şimdilik benim tecrübelerime göre hareket edeceğiz.
'Güzel bir akşam gecesiydi.Sokaklarda X şahısıyla dolaşıyordum.Kalbimi huzur ve mutluluk dolduruyordu.Onun elini tutarak anlattığı bir şeyi gülümserken yürüyerek dinliyordum.Çok çekici ve cana yakın bir sesi vardı.
Anlattığı komik anısından sonra gülerek ona baktım.Gözlerimiz birbirine sabitlendiğinde kalbimde küçük bir çiçek bahçesi açılmıştı sanki.Ne kadar güzel gözleri vardı öyle? Ya da benim için mi çok güzellerdi?
X şahısı oyuncak dükkanının önünde durdu.Niye durduğumuza şaşırarak ona baktım.Gülümsedi ve "Gel sana ayıcık alalım."dedi gülerek beni dükkana sürüklüyorken.İçeriye girdiğimizde klimalı dükkan çok serindi.Etrafta onlarca renkli ve değişik modellerde ayıcıklar vardı.Sesimi çıkartmadan ona bakıyordum.Karışmak istemiyordum.Kaprizli kızlardan değilim,aldığı herşeye razıydım küçük bir top olsa bile.
X şahısı rafta duran küçük ayıcığa uzanarak dükkandaki amcaya"Bu ayıcık ne kadar amca?"diye sordu.Yanımıza yaklaşan amca "Yirmi beş lira evladım."diye cevap verdi.
X şahısının yüzündeki gülümseme solmuştu,beraberinde de benimki gittikçe soluyordu.X şahısı bana sinirli bir şekilde baktı ve"Çok pahalı."diye kestirip attı.
Daha çok neyi düşüneceğimi bilememiştim.
Benim sevgilimin 'cömertliğine' bakan amcaya rezil olduğumu mu?
Yoksa yirmi beş liranın benim mutluluğuna değmediğini anlamam mı?
Kısa bir düşünme molası sona ererken X şahısı çoktandır kapıya yaklaşmıştı.Bana gülerek bakan amcaya"Kolay gelsin"diyerek çıkmıştım dükkandan.İçimi kaplayan utanç beni boğuyordu.X şahısının yanına yaklaştığımda ellerini cebine sokmuştu.
'Belki de parası yanında değildi.'diye düşündüm.
O zaman niye götürdü seni oraya? diye sordu iç sesim.
X şahısı yavaşça yürürken sol elimi eline alarak "O ayıcık buna değmez."diye söyledi yavaşça.
Elimi elinden çekip alevlenen sinirlerimi söndürmeye çalışıyordum."Ah demek benim mutluluğum yirmi beş liraya değmez dimi?"diye sordum kaşlarımı çatarak.X şahısı gülümsedi ve "Hayır sen yanl-"diyecekken evime doğru yürümeye koyularak "Her şeyi ben doğru anladım X Bey!Görüşürüz!" '
Evet....Küçük bir anımı okudunuz.
Her birinizin ayrı bir düşüncesi vardır şu an biliyorum.Bu yüzden bu düşünceleri daha nesnellendirmek için açıklamalara başlayayım.
X Şahısını Savundurabilecek Madde:
Parası yanında yoktu,
Evet haklısınız.Parası yanında olmayabilirdi.Fakat bu ne onu ne de bir gün sizi haklı yapamaz.
Eğer bir kızla dışarı çıkıyorsanız kafanızda bir planın oluşması gerekir.Ne kadar para,nereye gidecek? gibi sorulara tahmini cevap vermeniz lazım.Kızı utandıracak durumlara düşürmek sizi onun gözünde daha iyi yapacağını zanetmiyorum.
Ayrıyetten,
Yanında paran yoksa niye gel şunu yapalım diyorsun ki?
Bu size de saçma gelmiyor mu?
Not:Paramızın sınırını bilerek ona göre davranıyoruz.
Bir kıza bir şeyin pahalı olduğunu söylemiyoruz.Bu onun size ucuz geldiğini anlamına gelebilir.
Eğer bir şey beklediğinizden daha pahalı çıkmışsa çaktırmayarak diğer alternatiflerin üstünde vurgu yapabilirsiniz.Eminim kız sizi anlayacaktır.
Öneri ve eleştirilerinizi bekliyorum.Yorum ve mesaj kutum tamamen sizin içindir unutmayın :) Eğerki hoşunuza gitmişse kısa zamanda ikinci kural gelecektir. :D
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mükemmeliğe Doğru Ya Da Onun Aslanı Nasıl Olurum?
Losowe'Mükemmeliğe Doğru, Ya Da Onun Aslanı Nasıl Olurum?' Erkekler için küçük ve net tüyo kitabı. Bebeğin yine sana trip mi atıyor?Ve nedenini bilmiyor musun? Bir hata yaptığını söylüyor ama olayın abartıldığını mı düşünüyorsun? Ya da sen buraya yanlışlı...
