"Sonra aramıza şehirler girecek, hiç karşılaşmayacağız. Tesadüfler bile bir araya getiremeyecek. Sonra belki birimiz öleceğiz ve diğerimiz hiç bilmeyecek..."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kalbi hâlâ yolunu gözlüyordu ama bir çaba veremeyecek kadar da yorgun hissediyordu
***
"Bayılacağım sanırım."
Elini kalbine atarak mırıldandı Hyunjin, hemen arkasındaki yatakta oturan arkadaşına doğru konuştuğunda Seungmin "Sakin ol," dedi Seungmin. "Tamam biliyorum çok zor ama bunu yapabilirsin."
Jisung'u en son iki gün önce görmüştü Hyunjin, Chanlar ile gitmiş ve onsuz geri gelmişlerdi. Öğrendiğini söylemişlerdi hatta Changbin sekizinin fotoğraflarını ona vermişti daha da hatırlaması için.
İki gün boyunca Jisung sadece bir hazmetme zamanı yaşamıştı, sözde taşınacağı evine dönmüş, bomboş evde salona çökerek fotoğrafları izlemiş, içmişti.
Minho ona gerçekleri söylüyordu, buna emindi fakat kafasından çıkmayan tek biri vardı. Sanki ona tüm her şeyi cidden o anlatacak gibiydi, en özelini onunla paylaşmış olmalıydı, sevgilisiyle. Eski sevgilisiyle.
Hyunjin ise bu sabah telefonuna bilinmeyen bir numaradan gelen mesajla uyanmıştı. Numaranın kime ait olduğunu fark etmek nefesini tıkamıştı çünkü ona ulaşmak için bir numara aramıştı yıllarca ve en sonunda pes etmişti, çabalamayı bırakmıştı. Kalbi hâlâ yolunu gözlüyordu ama bir çaba veremeyecek kadar da yorgun hissediyordu.
Saçlarını ensesinden topuz yaparak kazağının üstüne bir deri ceket geçirdi, telefonunu ve cüzdanını aldı. "Artık çıkmalıyım."
Güçlü durmaya çalışıyordu fakat içinde canlanmaya başlayan on dokuz yaşındaki Hyunjin'in külleri vardı, bunu fark edebiliyordu Seungmin.
"Kolay gelsin." diye mırıldandığında Hyunjin ona küçük bir gülümseme verdi ardından da arkadaşına veda edip evden çıktı. Kapıdaki arabaya binmiş, ardından da atılan konuma sürmeye başlamıştı.
Belki başkası için küçük şeylerdi ama bunların hepsi onun için devasaydı. O hep Jisung'a ulaşmak istemişti, bir numara bulmak istemişti, bir adres bulmak ve sokağından geçip rastgele karşılaşmak istemişti ve şimdi o adrese sürüyordu.
Bunlar çok fazlaydı ona.
Stres dolu uzun bir yolculuktan sonra sokağa girdiğinde dudağını dişledi, navigasyondan gelen o sesi dahi duyamaz olmuştu ki en sonunda bir evin önünde, kenardaki taşların üstünde oturan bedeni gördü, görmesiyle beraber araba yavaşlarken en sonunda durdu ve araçtan indi.
Göğsünde birleştirdiği kollarını çözdü Jisung, yerinden kalktığında rüzgara rağmen ince bir tişörtle dışarıda oturması Hyunjin'e iç çektirdi, onun bünyesi zayıftı, hasta olurdu.