3- ev arkadaşları, ev kuralları ve sökülen banklar

2.8K 395 299
                                    

Ciddi anlamda, başıma gelen şeyi, evimin duvarının yıkılıp tanımadığım bir alfayla ev kuralları maddelerini oluşturmaya çalıştığımda anladım diyebilirdim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ciddi anlamda, başıma gelen şeyi, evimin duvarının yıkılıp tanımadığım bir alfayla ev kuralları maddelerini oluşturmaya çalıştığımda anladım diyebilirdim. Yoongi'yi evden gönderdikten sonra Jungkook'la başbaşa kalmıştık ve inanın bana tam olarak ne yapmam gerektiği hakkında en ufak bir fikrim yoktu. İnsanlar eve çıkmadan önce genelde birbirlerini tanıyor olurdu ve ona göre bir yol izlerlerdi. Ancak ne o beni ne de ben onu tanıyordum. Eğer birlikte yaşayacaksak ikimizin de birbirimizin sınırlarını bilmesi gerekiyordu. Bunun için de en sağlıklı yol ev kurallarını belirmekti. Ve ben yaklaşık bir saattir sildiğim tozlanmış tezgahın üzerinde maddeleri oluşturmak için kafa patlatırken Jungkook kendi evinin tarafındaki yatık deri koltuğa tatildeymiş gibi uzanmış rahatça bir şeyler karalayarak kırdığı dizlerini sallandırıyordu. Ara sıra da telefonuna gelen mesajlara cevap vererek ciddiyetsizce gülümsüyordu.

Ona ters ters bakınıp kağıdıma geri döndüm ve maddeler eklemeye devam ettim. On beş dakika kadar da yeni maddeler için verdiğim uğraşı kesip hepsini teker teker okudum ve tatmin olduğumu düşünerek son kez kağıda baktım. Defalarca okuduğum maddelerden pek tatmin olmadığım için kafama yenilerini ekleme ihtimalini de not etmeden geçemedim çünkü hiçbir şekilde ona güvenmiyordum. Beni dolandırmıştı, nasıl güvenebilirdim ki?

Kendi maddelerimi bitirdiğimi söylemek için döndüğümde onu ellerini başının altına koymuş kağıdı da dizlerinin üzerinde bırakmış bir halde uyku vaziyetinde görmek beni sinirlendirdiği için "Hey!" diye ters ters bağırdım "Bitirdiysen kalk ve buraya gel."

Gözlerini açtığında gördüğüm ve saniyelik süren kırmızı parlaklık bana onun bir alfa olduğunu, üstelik baskın bir alfa olduğunu yeniden hatırlattığı için sebebini bilmediğim bir şekilde artan vanilyalı feromonlarımı dizginlerken buldum kendimi.

Alfa ellerini eşofman altının cebine sokmuş vaziyette yanıma avare avare gelerek yandan bir gülüşle tezgaha yaslandı. Dibime öyle bir girmişti ki istemsizce omegam hafifçe kıkırdayarak bundan hoşlandığını belli etmişti. Bir adım geri gitme gereği duymuştum çünkü kokusu benim de dikkatimi dağıtıyordu. Ben kendi içimde omegamın cilvesinin kurbanı olmamak için cebelleşirken Jungkook, bu hareketime yan gözle bakarak yanağındaki çukuru belli eden daha da gıcık olacağım bir gülüş attı..

Tatlı ama, itiraf et.

"Sus."

"Konuşmadım ki?"

Sesli konuştuğumu fark etmediğim için "Nefes alman yeterli." diyerek toparlamaya çalışmış sonra da kağıdı ona doğru ittirerek onunkini de ben almıştım.

Hızla maddelerinde gözümü gezdirdim ve gözüme çarpan bulaşık ve temizlik maddesine kaşlarımı çattım. Ancak o benden önce davranıp kağıdı havaya kaldırdı ve kaşlarını havalandırarak "Dövme yaptığımı biliyorsun değil mi? Eve müşterilerim gelecek, her gelen için senden izin mi alacağım?" diye sordu.

fallingforyou // taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin