2. Bölüm

64 7 0
                                    

Merhabaa dostlarımmm. İlk bölümleri arka arkaya hız kesmeden yazıp yayımlamaya çalışacağım. Satır aralarında yapacağınız yorumları çok merak ediyorum bu arada. Bu yüzden okuyorsanız lütfen düşüncelerinizi aktarmaktan çekinmeyin. :):):):):)


Günün geri kalanını odamda oyalanarak ve ara sıra da olsa teyzeme yardım ederek geçirdim. Akşam için tatlı bir heyecanım olsa da hissettiğim şey çoğunlukla gerginlikti. Onu en son görmemin üzerinden yaklaşık 1.5 sene geçmişti. İzin zamanını yılbaşına denk getirmişti. Uzun yıllara dayanan arkadaşlıklarının verdiği samimiyetle böyle özel günleri birlikte organize ediyordu teyzem ve Ahu teyze. Yine o günlerden birindeydik. Yine habersiz gelmişti. Bu sürprize en mutlu olan kişi ben olabilirdim. 

Herkesle kucaklaşmış, gülüşmüş ve hasret gidermişti. Tabii ki ben hariç... Bir baş selamını yeterli görmüştü. Hep olduğu gibi. Bununla yetinmeyi zamanla öğrenmiştim zaten. Gecenin ilerleyen vakitlerinde sohbet ilerledikçe aslında izni kendi isteğiyle almadığını yaralandığı için ev istirahatine gönderildiğini öğrenmiştik. Ve geceye Ahu teyzenin ara ara ortaya çıkan göz yaşları ve ardından eklenen eve daha sık uğraması gerektiğini söylediği serzenişleri ekleniyordu. Geceyi böyle bir şekilde kapamıştık. Yılbaşını takip eden 5 gün boyunca Ahu teyzenin gösterdiği ilgi ve endişeden fazlasıyla bunalmış ve eve uzunca bir süre gelmeyeceğini söylemişti. Dediğini de yapmıştı.

Eskileri düşünürken saatin 19.30 olduğunu yeni fark ediyordum ve hazırlanmak için tam 20 dakikam vardı. Neyse ki kahvaltıdan sonra duşa girmiştim de şimdi telaşa düşmeyecektim. Teyzem erkenden gidip Ahu teyzeye yardım etmek istemişti. Tabii ki onunla gidipte gerginlikten bütün günü kendime zehir etmek istememiştim. Eniştemin işten gelmesini bekleyip onunla birlikte geleceğimi söylemiştim teyzeme. O da anlayıp daha fazla ısrar etmemişti. 

 Yaz ayında olduğumuz için fazlasıyla sıcak olan havayı fırsat bilerek dizlerimin 1 karış yukarısında biten ince askılı, sarı ve yeşil çiçek detayları olan beyaz elbisemi giymiştim. Saçlarımı önlerinden tutamlar ayırarak arkada küçük siyah tokalarımla tutturdum. Fresh bir parfüm sıkıp makyaj masama oturdum. Zaten sıcaktan akacağını bildiğim için çok fazla makyaj yapmayacaktım. Yanaklarıma biraz allık sürüp kıvırdığım kirpiklerime de maskara geçtim. Dudaklarıma da çok hafif renk verecek bir gloss sürüp makyaj masamdan kalktım. 

İşim tamamen bittiğinde odamın kapısını kapatarak çıktım ve mutfağa yöneldim. Merdivenin son basamağını indiğimde kapı çaldı ve eniştemi karşılamak için kapıya koşturdum. Her zaman olduğu gibi sıcak gülümsemesi ve içten sarılışıyla karşıladı o da beni. Sarılmamızın sonuna geldiğimizde içeri geçmesi için kenara çekildim. Kapıyı arkasından kapattıktan sonra holde devam edip içeriye geçerken bana takılmadan duramamıştı tabii ki. 

''Bu ne güzellik kız? Gören de podyuma çıkacaksın sanır.''  dedi omuzunu omuzuma vurarak eğlenceli sesiyle.

'' Hazırlanmasam da podyumlara çıkacak kadar güzel olduğumu ikimiz de gayet biliyoruz bence canım.'' dedim bilmiş bilmiş. Eğlencesine ayak uydurdum. Biraz ihtiyacım vardı kafamı rahatlatmaya. Lakin çok da uzun sürmedi bu rahatlığım.

'' Hımm bak bak laflara bak. Acaba sizin podyum Demirkanların bahçesine gidiyor olabilir mi? Bugün aramıza bir juri katılacakmış diye duydum.'' muzipliği gayet açıktı. Ama cümlesini bitirir bitirmez bir tereddüte düştü ve  tepkimi ölçmek için yüzümü inceledi.  Söyledikleriyle anlık olarak heyecanla karışık paniğe kapılsam da hislerim yerini daha sonra umutsuzluğa bıraktı ve yüzüme yansıdı. 

''Yok enişte benim podyum olsa olsa bizim apartmanın dış kapısına kadar uzanır. Karşı yola geçemeden yıkılır.'' dedim umutsuzluğumu sesime de yansıtarak. Hislerimi dile getirmekten çekinmedim. Zaten en az benim kadar kabullenmişlerdi hislerimi. Hayatımda bir baba figürü olmasa da İsmet eniştem bunun eksikliğini bana hiç hissettirmemiş beni hep koruyup kollamış sevgisini açıkça hissettirmiş ve aramızdaki arkadaşlık bağını da hep sağlam tutmuştu. Aynı teyzemin de öksüzlüğümü hissettirmediği gibi. Onlara gerçekten minnettardım. Çoğu zaman onlara bunu hissettiremediğimi düşünsem de onların aramızdaki sevgi alışverşinden oldukça memnun olduklarını bilmek beni biraz da olsa rahatlatıyordu. 

SÜHAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin