(bu yazı stilini sadece telepati ve diğer karakterlerin sesimizi duyabildiğinde kullanacağım)
Ne kadar zaman geçti?
Emin değilim ama Yaklaşık 5 gün oldu.
Katrine ve Leoni ile gittikçe yakınlaştım.
Ve buraya alıştım.
TABİ iğrenç kokuyu saymazsak.
Telepatiyi bugün yine kullanacağım.Yavaşça gözlerimi kapadım.
Telepatiyi kullan
Zihnimdeki ekrandan Cordelia ı seçtim.
Cordelia
Telepatiyi kullan.
Ha.-Cordelia artık başlamalıyız.
Co.-Tanrım emrinizi bekliyorum.
Ha.-Cordelia doktorların odası son kolidorda.
Son kolidora gidene kadar kaç kolidorun olduğunu say.
Kolidorlarda ilerledikçe orada göreceğin bir işaret varmış.
İşaretler arasındaki farklarada bak.Co.-Peki gardiyanla giderken bakacağım.
Telepati kapansın.
İşaretleri Leoni söylemişti.
Gardiyanlar Cadılara dikkat etmiyordu.
Sonuçta onlar için güçlerimiz yoksa bir hiçtik.Ama buradan kaçtığımızda
Tek tek katledilirken ne düşünürler?
Bilmiyorum.
Ama hoşuna gitmeyecekleri kesinBu uğurda ne yapmam gerekiyorsa yapacağım.
Ka.-Hey Hare
Buyur Mal
Ka.-Gardiyanlar geliyor
Sakın küfretmePeki peki
Ka.-Buradan çıkma şansına sahipsin
Sizide çıkartıcaklar
Ka.-Nah çıkartırlar.
Çıkartırlarsa da öldürmek için yaparlar.Seni çıkartmazlar ama
Leoni çıkabilir.Ka.-Normalde seni çıkarmamaları gerek ama Kate orospusu sana takıntılı
Ka.-Her neyse kapının önündeler
Sertçe yutkundum.
Ve tırnaklarımı avucuma bastırdım.
Bunun sayesinde gözlerim dolmuştu.Gardiyan kapıyı açtı.
Ve ilk kez üçümüzünde kapısını açtı.Katrine, simsiyah saçlara, gece kadar karanlık mavi gözlere sahipti
Taş gibi hatundu.|*Kılıçlarını efendisi katrine*|
Katrine...
Leoni ise, sapsarı saçlara, bir güneş misali parıldayan gözlere sahipti.
Kısa boylu ve tatlıydı.|*Hayvanların kraliçesi Leoni*|
Gardiyanlar üçümüzede bir
Şırınga ile mavi renkli bir şey enjekte ettiler.Sesimizi çıkaramadık...
Vücudum gittikçe yanıyordu.
Kolumuza girmiş gardiyanlar bizi bir yere götürüyorlardı.
Bizim kolidordan çıktık ve bir yazı gördüm, "A Blok" bizim şimdiye kadar bulunduğumuz bloktu
Blok değiştiriyorduk.Gözlerim yavaş yavaş kapanıyordu.
Gardiyanlar bizi bir odaya getirdiler
Ve başımızda biraz bekledikten sonra odaya farklı bir doktor girdi.Kendimizde değildik...
Vücudumuza enjekte edilen maddedenmi ya da o dolap hücrelerde durmanın yorgunluğu mu?Bilmiyorum...
Ama bu Doktorun orospunun teki olduğunu gülüşünden anlayabilirim.
O hafif sırıtışı o kadar iğrenç ki...
Bu midemin bulanmasına ve istemsizce kahkaha atmama sebep oluyordu.HAHAHA
Doktor bana baktı, tiksinç bir ifadeyle.
Ona sadece dudaklarımın kenarlarını kıvırarak cevap verebildim.
Sonra biraz eğildi, bir ariskotrat selamı verdi.
Şaşırdım.
Bulanık gözlerim ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışıyordu.
Gözlerimin hızı ona yetişmiyordu.Birden konuşmaya başladı.
Önce derin bir nefes aldı.Artık sadece duyabiliyordum.
Hiç bir şey net değil ve gittikçe kararıyordu.Dr.?-Ben Bu bloğun ana doktoru diğer bir deyişle sahibi Agnel'm.
Göremiyordum ama
Nefesinden düşüncelere daldığı anlaşıyordu.Tekrar Derin bir nefes sesi duydum.
Ve konuşmaya devam etti.Dr.Ag.-Buradaki insanlığa yararlı deneylerden ben sorumluyum.
İçimden şöyle dedim;
Buradaki işkencelerden ben sorumluyum.
Telepatimi?
Telepati açılsın dememiştim...Her neyse
Ha.- Çocuklar görebiliyormusunuz?
Ka.-Hayır göremiyorum. Yavaş yavaş duyma yetimide kaybediyorum da Hare bu ne lan?!
Le.-Neden göremiyorsunuz?
Ha.-Katrina Sonra açıklayacağım.
Leoni sakın görebildiğini farkettirmeLe.-Anlamadım ama tamam
Co.-Tanrım bunlar da kim?
Ha.-Cordelia sadece bekle
Telepatiyi düzgünce kullanamıyorum.Konuşmamızı boş verdim.
Ve hareket etmeye çalıştım.
Hiçbir şey yapamıyordum.Le.-Sana geliyor Hare
Ha.-Ha NE!?
Nefesim zaman geçtikçe hızlanıyordu.
Kolumda bir el hissettim.
Bu onun eliydi.
Deliye bak sen...Kimse söylemedimi ona? Benim ısırgan bir kuduz köpek olduğumu...
Yavaş yavaş kendimi toparladım.
kolumdaki eli yavaş yavaş yükseliyordu. Şuanda elini yüzümde gezdiriyordu.
Elinin zarifliği midemi bulandırıyordu.