Carly'nin ağzından :
Daha dersin ortalarındaydık fakat herkesin uyuklaması için bu süre yeterli olmuştu. Gözüm sağa kaydığında Jenna'nın defterine bir şeyler karaladığını farkettim.Biri bu kıza resim çizmemesi gerektiğini söylemeliydi. İçimden sinsice gülerken hemen yan sıramda olan Jenna'ya kalemi sertçe batırdım. Canı acımış olmalı ki Jenna küçük bir çığlık attı. Köpek kulaklı saygı değer hocamız 5 metre öteden Jenna'yı duydu. Bunun üzerine bizi dersten attı. Açıkçası işimize gelmişti çünkü deli gibi açtık.
Koridorda ilerlerken cismi belirsiz bir şahıs deli gibi ismimizi bağırdı. Arkamızı dönmemekte ısrarcıydık fakat biraz daha bağırırsa Jenna'nın çocuğu boğma ihtimali oldukça yüksekti.
" Ne var !" arkamıza döndüğümüzde Jenna'nın çocuğa verdi ilk tepki buydu.
" Konuşmamız gerek. "
" Tanımadığımız kişilerle pek konuşmayız. Şimdi bizi rahat bırak. "
Jenna'nın tepkisini fazla sert bulsamda benim tepkim daha sertti. Bunun için geçerli bir nedenim vardı. AÇTIMM.
" Kimya fakültesi'nde üç grup var. İkinci grup bana ağit. Bu grupta sizde yer alıyorsunuz. Sizinle çoğu zaman ben ilgileneceğim bu nedenle sizi tanımam gerek. Kantine gidelim ve bana kendinizden bahsedin."
***
" Ben Carly COOPER. Çalışkan ama asla inek değil. Eğlenceli ve güzelim. Konuşmayı severim. Hırslı ve agresifim. " dedim ve merakla Jenna'nın konuşmasını bekledim.
" Ben Jenna BAKER. Bende çalışkanım. Eğlenceli olduğum kadarda rahatım. Konuşmayı pek sevmem ama konuşunca da susmam. Sanırım bu kadar. "
" Konuşmamız bittiyse yemek yemek istiyorum!! "
" Carly COOPER. Aynı zamandada aç. Bende Luke. Aynı sınıftayız. Sorduğunuz için saolun.(!) "
***
Karnımızı doyurduktan sonra Luke bize okulu gezdiriyordu. Bu üniversite havalılar ve ezikler olarak ikiye ayrılmıştı. Biz ise her ikisinede ait değildik. Düşüncelerimi Jenna'nın sorusu bölmüştü.
" Burası neresi ?"
" Okulumuza ait güzel sanatlar binası. Burada dans,oyunculuk ve müzik dersleri veriliyor. Üniversitemiz başarı açısından oldukça yüksek. Her ne kadar 'Bence' güzel sanatlar saçma olsada Alex bu konuya çok önem gösteriyor. "
" Alex'de kim ?" diye atladım. Adı çekiciydi. Umarım kendiside öyledir diye içimden geçirmeden edemedim.
" Alex güzel sanatlar binasını idare ediyor. Üç alanlada ilgili fakat sadece dans seçmeleriyle ilgileniyor."
" Uuuu hem dansçı hemde yakışıklı." diye atladı Jenna.
" Yakışıklı olduğunuda nerden biliyorsun ?"
" Hadi ama Carly Step Up serisini binlerce kere izledik hiç çirkin erkek hatırlıyor musun ?"
Jenna bu soruyu tam onikiden vurmuştu gerçekten çirkin erkek yoktu. Jenna'ya cevap bile vermedim çünkü çok haklıydı. Bu sırada Luke'un sırıttını gördüm. Tartışmamız hoşuna gitmişti. Buna bir son vermeliydim. Dediğimide yaptım. Bacağına sertçe geçirdim. Luke bunun üzerine beni kovalamaya başladı. Deli gibi bağırırken Jenna'dan yardım istiyordum o ise pis pis sırıtıyordu. Etraftaki herkes bizi izliyordu. Luke beni yakalayacağı sırada önümde duran kaslı vücuda çarptım ve düştüm. Luke tanımadığım kaslıdan benim yerime özür dileyip duruyordu bense hala yerde yatıyordum. Kafamı kaldırmamla bu kaslının çok tatlı olduğunu farkettim. Her ne kadar tatlıda olsa belliki önemli biriydi yoksa neden Luke benim yerime özür dilesin ki ? Derken duyduğum kelimeyle cin çarmışa döndüm. Ne yani bu kaslı ve tatlı dediğim kişi Alex miydi şimdi? Ben hala öylece bakınırken sanırım bişey demem gerektiğine karar verdim ve özür diledim. Jenna'da gelince beni kaldırdı ve hemen oradan ayrıldık.
***
Odaya vardığımızda Jenna kaslının kim olduğunu sorup duruyordu. Belliki etkilenmişti. Jenna'ya cevap bile vermeden pijamalarımı giyip yatağa girdim. Bugünün ilk gün olmasına rağmen ne kadar rezil olduğumuzu düşünürken uykuya daldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İki Dansçının Hikayesi #Wattsy2015
Teen Fictionİki dansçının üniversitede ki eğlenceli ve komik hallerine sizde okuyarak ortak olun.