1.BÖLÜM

82 11 3
                                    

Son kez elbise me ve şalıma bakarak kendimi süzdüm.

Olmuş muydu?

"Güzelsin güzel hala namı değer çiçek kızsın yengem." hızla yengeme döndüm.

"Ya yenge olmuş mu gerçekten bak sizin düğününüz de gene kararsızlıkla mücadele ettim şimdi gene aynısı olmasın bu mu güzel diğeri mi?"elimle yatağa serdiğim diğer elbiseyi göstermiştim.

Ne var yani ikizler burcuysam ve kararsızsam.

"Üzerindeki daha güzel hem çıkalım artık düğüne geçikicez." Başımı hızla aşağı yukarı sallayarak yatağın üstünden çantamı ve telefonumu alarak odadan çıktık. Yengem koluma girmiş eltisini överken benim aklım diğer elbisemde kalmış bir şekilde konaktan çıktık.

Azad abim evleniyordu ve ben duğerleride geç kalmasın diye düğüne yengemle benim arabamla gidiyorduk.

Arabaya iyice yerleşerek kemerlerimizi taktık ve arabayı çalıştırdım. Hızla düğün salonuna doğru yola çıktık.

***

Annemle oturmuş oynayan insanları izlerken düğün salonunun önünda Arslanbeylilerin arabaları durmuştu.

Dila Arslanbey bütün ihtişamıyla arabadan inmiştiki annemle ben de yerimizden kalkarak girişe doğru yol aldık.

" Tu bi xêr hatî, xanima min."(Hoş gelmişsin hanımım) Annem hızla Dila Hanım'ın elini öpüp alnına koymuştu. Bende aynı şekilde öpüp alnıma koymuştum ki Dila hanım konuştu.

"Keça te Ayşe ye?" (Kızın mı ayşe?) Kaşlarım hafif çatılmış bir şekilde kafamı yere eğdim.

"Belê xanima min." (Evet hanımım.) Dila hanım beni süzerek yanımdan geçmişti ki annem kolumu tutarak konuştu.

"Kızım bı git bak zahir nerde iki saattir yok ortalıkta." Başımı sallayarak annemi onayladım ve düğün salonundan çıkarak hızla etrafa bakınmaya başlamışken arkadan bı bağırma sesi duydum.

"KİM BENİM KARDEŞİMİ KAÇIRMIŞ LAN!" Adımlarım benden izinsiz o tarafa yönelirken gördüğüm çehreyle ayaklarım yere çakıldı.

Miran Arslanbey

Tüm Mardin'e gaddarlığıyla nam salmış ağa.

Tam arkamı dönmüş dört adım atmıştım ki biri tarafından kolumdan tutulup geriye çekilmem ve sırtımı sertçe duvara vurmam bir anda olmuş şeylerdi.

Tam bağıracakken bı el ağzımı kapatmıştı. Gözlerimi yavaşça açtım.

Tam karşımda hatta iki parmak uzağımda duran ona baktım.

Miran Arslanbey'e

"Sen burda ne yapıyorsun?" Sert sesi ile korkuyla yutkunurken bir elimi yavaşça kaldırdım ve ağzıma kapattığı elini tutarak ağzımdan uzaklaştırdım.

"Abime bakıyordum Miran ağa." Korkmuş olabilirdim ama tabiki belli edemezdim sesimi olabildiğince sert tutmuştum.

"Abin?" Demişti düşünür bir sesle. "Zahir Saruhan mı?" Sert sesi ve kasılan çenesiyle başımı hızla aşağı yukarı sallamış ve konusmuştum.

"Evet o." Kapattığı Gözlerini hızla açmış ve gözlerime sabitlemişti karalarını.

"Sana tavsiyem çeyizine son kez bakman olurdu çünkü canın abin zahir benim kardeşim Rojda'yı kaçırmış badewiya min."(Güzelim) Şokla ellerimi ağzıma kapattım.

Yapmazdı abim yapmazdı.

Kendini geri çeken miranla ona döndüm.

"Ya berdel olucak yada zahir ve Rojda ölecek  bedewiya min buna sen karar vereceksin." Demiş ve beni baştan ayağa süzerek yürümeye baslamıştı.

Töreye mecburHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin