"Yav dayê yarın kınam var hani diyorum biraz üzülsen mi?" Annem elinde tuttuğu terliği hızla bana fırlatınca ben yana kaydım ve terlik abimin kafasında patladı.
"Ahh dayê benim ne suçum var?" Abim kafasını ovuşturarak homurdanıyordu ki annem hızla günlük rutinini gerçeklestirmeye basladı bana söz diyordu.
"Min ew neh mehan di zikê xwe de hilgirtiye, ew ê sibe bizewice."(Dokuz ay karnım da taşımdım yarın evleniyor hala beş yasında gibi davranıyor bu kız anne bir şey de bari.) yademe dönen bakışlarla ağzına atmak için hazırladığı çikolatayı hızla avucuna sakladı.
""Ez çi bibêjim, were, Xwedê aqil bide vê meymûnê."(Ben ne diyeyim gelin Allah akıl versin bu şebeğe.) Burun kırıştırarak odama yöneldim.
"Sizleri kınıyorum canım ailem şimdi ben odama çıkıyorum geldiğimde herkesi ağlamaya hazır bir halde bulmak isterim." Annem bu sefer güçlü ve çevik bir hareketle terliği atımca kaçamamıştım ve terlik sırtıma çarpıp yere düşmüştü.
""keça dîn dîn"(deli kız deli) anneme uzaktan öpücük atmıs ve odama girmiştim ki çalan telefonumla hızla şifonyere doğru adımladım.
Miran arıyordu.
"Alo?" Sesim gereksiz meşeli çıkmıştı.
"Yavrum annemler size geliyormuş çaya." Duraksadım.
"Badewiya min orda mısın?" Hemen kendimi toparlayarak cevap verdim.
"Sadece dayênler mi yoksa başka akraba var mı?" Sesim tereddütlü çıkmıştı.
Çekiniyordum ne yapabilirim.
"Bide amcamın karısı ile kızı." Sesi sonda soğuk çıkınca kaşlarımı çattım.
"Bu kızla ilgili bilmem gereken bir şey mi var Miran?" Sesim benden bile beklenmedik bir şekilde sert ve soğuk cıkmıştı.
"Şimdi annemleri getiriyorum yavrum kapıyı açınca annemlerin ardından yanıma gel." Dedi. Titrek bı soluk verdim.
Miran'ın gelecek olması kalbimi şaha kaldırmıştı.
"Tamam Miran ben kapatıyorum öptüm." Dedim dalgınlıkla.
"Bende seni yavrum." Miran telefonu kapatımca hızla odamdan çıkarak avluya annemin yanına indim.
"Dayê Dila hanımlar geliyormuş eltisiyle." Annem elindeki örgüyü bırakarak hızla ayaklandı.
"Kızım sen git hazırlan biz yengenle hazırlarız sende hizmet edersin hadi yavrum." Annemi onaylayarak odama cıktım ve dolabıma göz gezdirdim.
Tam bu sırada dolabın köşesindeki bej elbiseye gözüm takıldı.
"Bunu giyebilirim aslında." Deidm ve elbiseyi alarak giyindim.
Güzel olmuştu. Hızla kahve penye şalımıda basıma örttüm. Tam bu sırada kapı çalmıştı. Koşarak aşağı indim ve kapıyı açtım.
"Hoşgeldiniz Dayê." Dila hanım içtenlikle gülümsemiş ve elini uzatmıştı.
"Bi xêr hatî bûkê.".(Hoşbulduk gelin."elini öpmüş ve alnıma koymuştum.
Dila hanım annemlerle de selamlaşmış ve salona girmişti.
Dila Hanım'ın peşinden gelen onun yaşlarındaki kadında yüzüme bile bakmadan elini uzatmıştı eğilip elini öpüp alnıma koydum. Oda salona gećince benim yaslarımda mavi gözlü bir kız saçalrını savurarak konağa girmişti. Ve ne benim nede annemlerin yüzüne bakmamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Töreye mecbur
Non-Fiction"nasıl yaptın abi hiç mi beni düşünmedin?" "ba-" elimi kaldırarak abimi susturdum "Başıma bu saatten sonra ne gelirse senin suçun dur abi." demiş ve hızla konağın merdivenlerine yönelmiştim. bu benim hikayem di çicek kız Bade.