Berceste

TANITIM 🕯️

Merhaba, yeni bir kurguyla karşınızdayım ✨
Diğer kurgularım devam ediyor, şimdiden cevap vereyim.
Bu hikaye güncel bir FarBel hikayesidir ama ben burada Faruk'un diğer ismi olan Ömer'i kullanacağım daha çok.

Ön hazırlık bölümü olduğu için bu kadar kısa :)

Umarım beğenirsiniz, iyi okumalar 🫶🏻

🪙

"Belli oldu."

"Şaka yapıyorsun, neresi?!"

"Şırnak."

Sare'nin yüzünü saklayamadığı bir hayal kırıklığı kapladı.

"Şırnak mı? Yok direkt sınır dışı etselermiş ya!"

Elinde ki şişeyi buzdolabına bırakırken güldü hafifçe.

"Abartma güzelim. Hem biliyorsun, doğuda görev almak istiyordum zaten."

Gözlerini devirirken homurdandı.

"Belgin senin derdin ne Allah aşkına? Sınırın dibindeki şehre savcılık yapmaya gideceksin, üstüne üstlük bir kadın olarak."

Eliyle yüzünü kapatıp söylenmeye devam etti.

"Başına neler gelecek kim bilir."

Aklına gelen fikirle beraber oturduğu koltuktan doğrulup yanına yaklaşan arkadaşının ellerini tuttu.

"İtiraz falan edemez misin? Diyarbakır ya da ne bileyim Adıyaman falan olur belki, hı? Böyle sınırın dibinde olmazsın en azından."

Arkadaşının ellerini tek eline alıp diğer eliyle yanağını okşarken güldü Belgin.

"Tabii ki hayır. Ne ben itiraz edebilirim ne de böyle bir şeyi istiyorum zaten, konu kapanmıştır Sare'm."

Derin bir nefes alıp çaresizce başını salladı genç kız.

"Bekle bir kahve yapayım da ne yapacaksın, nerede kalacaksın onu konuşalım. Bu kadar belirsizlik geriyor beni Belgin, sakın hayır diyeyim deme yani."

O gece geç saatlere kadar konuşup kendilerince planlar yaptılar. En son yatmak için ayaklandıklarında Sare'nin ağzından histerik bir kahkaha çıktı.

"Bir bakmışsın oradan birine aşık olmuşsun... Hassiktir ya."

Masanın üstündekileri toplayan genç kadın aynı alaycılıkla güldü arkadaşına.

"Burada bulamadığımı orada bulacağım desene."

Sare'nin gülüşü yüzünde donarken başını iki yana salladı hızlıca.

"Tüylerim ürperdi. Aşirete falan veremem seni, o kadar da değil."

Sare'nin kendisi için hazırladığı yatağa oturdu Belgin. Boynunda ki kolyeyi eline alıp incelerken derin bir nefes aldı. Gizlediği şey için büyük bir azar işitecekti biliyordu ama söylerse başı daha çok ağrıyacaktı, bunu da biliyordu.

Telefonunu alıp mesajlar kısmına girdi.

Aziz Amca: Başsavcıyla konuşabilirim hâlâ, Şırnak olmaz Belgin.

B: Hayır amca, neresi olursa olsun kabul edeceğimi söyledim en başında.

Aziz Amca: Pişman olacaksın kızım.

B: Olmayacağım.

Şırnak için özellikle görevlendirme istediğini söyleyemezdi kimseye. İlk tayinde yapamadığı şey talihsiz bir olayla şimdiye kısmet olmuştu. Başsavcı ilk başta bu isteğine hayret edip biraz daha düşünmesi için süre tanısada kararı kesindi, yıllardır öyleydi.