Karşımdaki Ahyeon'du. Tepkilerimi hiç bir şekilde doğru veremiyordum. Aklımda birçok soru dört dönüyordu. Evimi nasıl buldu, Rora'nın geleceğini bilip mi geldi, neden geldi?. .
Titrek bir sesle "Neden buradasın?" diye sordum. Bana sadece sırıttı. Kapıyı kapatmaya çalıştım. O ise elinin kapıya sıkışmasını umursamıyormuş gibi elini kapıya koydu.
Ayaklarına doğru eğdiği kafasını kapıyı güçlü bir şekilde geri açarken kaldırdı. Tanrım, çok güzel gözüküyordu.
Ne düşünüyordum ben böyle? Bir anda konuşmaya başlayınca irkilmiştim. "Neden misafirin hoş geldin demiyorsun Canny?"
"N-ne diyorsun be?"
"Açık değil mi Canny? Bazı. . . şeyler hakkında konuşmaya ve, belki beğenmezsin ama, intikam almaya geldim."
Son sözüyle yüzümdeki tüm samimiyet silinmiş ve yerini soğuk bir nefret almıştı. Beni umursamadan adımlarını evin içine attı. Bir yandan da evi inceliyordu.
"Hala bir değişiklik yapmamışsın. . ."
"Ne?"
"Um, boş ver Canny kendi kendime konuşuyorum."
Ona korkulu gözlerle bakarken o ise sadece oturma odama doğru gidiyordu. Bense Ahyeon'un evden çıkmayacağını anlayıp kapıya geri döndüm. Evimde zorbam olabilirdi ama kapıyı kapatmam gerekirdi.
Geri döndüğümde orada değildi. "Hey, . ." diye mırıldandım. Nereye gitmişti ki? Diğer odalara bakmaya başladık ve Ahyeon'u yatak odamda benim yatağımda yatarken buldum.
"Yatağını sevdim, rahatmış," dedi ve tekrardan kalktı. Cevaplanacak bir soruymuş veya devamı gelecek bir konuşmaymış gibi söylememişti bunu. Ben de ağzımı açmamayı seçtim.
Ahyeon'un evimde kendi evindeymiş gibi gezmesi beni çok rahatsız ediyordu ama en küçük hatamda her şey daha kötüye gidebilirdi.
Bir daha oturma odasına geçti ve karşılıklı duran koltuklardan birine oturdu. "Lütfen karşıma geç," dedi otoriter bir sesle. Hala titreyen ellerimle dediğini yaptım ve sessizce oturmaya başladım.
Bir anda evin zili çalınca refleks olarak ayağa kalktım ama Ahyeon beni sert bir sesle uyardı. "Kapıyı açma." Yavaşça kafamı tamam anlamında sallayıp geri oturdum.
Kapı 2. kez çaldı ve kapı çaldıkça ben daha da stres oluyordum. Büyük ihtimalle kapıyı Rora çalıyordu. Ona da yazık olmuştu, o kadar yol gitti ve kapıda kaldı. Tam bir fiyasko.
Birkaç kez daha çaldıktan sonra bu sefer de telefonumdan bildirim sesi gelmeye başladı. Telefona uzandığım sıra Ahyeon beni yine durdurdu. Telefonu elimden aldı ve "Şifresini söyle," dedi. "718196," diye cevapladım fısıltıyla. Ahyeon telefonu açtı. Büyük ihtimalle cevap verecekti.
Chiquita
Ah canım Rora, şu an Canny'nin bir işi var
Kapı da mı kaldın?
Geri dönRora
Kimsin ve çikitaya ne yaptın?Chiquita
çikita mı?
Ay ne tatlı
hahaha*Rora kişisini engellediniz*
Ahyeon telefonu bırakıp bana geri döndü. "Sanırım artık rahatça konuşabilirim," dedi. Kafamı salladım ve onayımı aldığı için konuşmaya başladı. Gerçi onay vermesem yine de konuşacaktı. . .
"Evet, küçük Canny. Her şeyi merak ediyorsun değil mi? Evine nasıl geldim, nereden buldum, neden sana takıntılıyım, bugün bu saatte birinin sana geleceğini nereden biliyordum. . ."
"Evet, ediyorum," diye fısıldadım çünkü benden istediği cevap vermemdi. Bu tatsız buluşma tamamen gayri resmiydi.
"Kısaca anlatayım, bilmeye hakkın vardır. Öncelikle evine gelmek gayet kolay oldu, hangi araçla geldiğim önemli değil. Evini bulmak daha da kolaydı. Güvenliksiz birisin. Neden zorbalamak için seni seçtiğim konusu biraz daha uzun, bu yarının konusu olsun olur mu?" Olur anlamında kafamı salladığımda devam etti. "Eh Rora'nın geleceğini bilmek hiç zor değildi. Rora'nın takıldığı kişiler bana yeterince yardımcı oluyor. Eh Rora'nın haberi yok ama," Omzunu silkti. "Önemli de değil."
"Senden istediğim birkaç şey var. Bunları sadece yarına kadar yapmanı istiyorum. Sonra başka görevler vereceğim. Senin gibi küçük şeylerle başlamak istedim. Eh, eğer Rora'ya en küçük bir şeyi anlatırsan olacaklardan ben sorunlu değilim."
Odaya birkaç kez daha göz gezdirdi ve beni süzdü. Sonraysa ayağa kalktı ve evden çıktı. Gerçekten kendi evi gibi kullanması. . . Ah, bu kız beni delirtiyordu. Eski, güçlü halimi özlüyordum.
Ahyeon gittikten sonra kapıya baktım. Rora hala orada bekliyordu zaten Ahyeon'un ona bir şey söylecek kadar önemli bir şeyi olmadığını bildiğimden Ahyeon'un ona sadece "iğrenç" biri olduğunu gösterecek bakışlar attığından emindim.
Rora kapıyı açtığımı görünce koşarak içeri girdi. Tekrardan oturma odasına geçtiğimizde onun yanına oturup ağlamaya başladım. Halimi gören Rora kafamı alıp omzuna koydu.
"Anlatmak ister misin?"
Kafam hala onun omzuna dayalı bir şekilde kafamı hayır anlamında salladım. Anlayışlı biriydi, uzatmadı, konuşmamayı seçerek bana sarıldı. Yavaşça gözlerim kapanmaya başladı. Kendimi Rora'nın güvenli kollarına bıraktım.
Uyandığımda Rora evden gitmişti. Engeli kaldırmayı aklıma getirmediğim için, o da bunu fark etmişti, komodinin üzerine bir not bırakmıştı. Evden gittiğinden kendime iyi bakmam gerektiğinden bahsetmişti.
Telefonumu elime aldım ve Rora'nın engelini kaldırdım. O sıradaysa Ahyeon'un bana mesaj attığını gördüm.
Ahyeon
Selam Canny
Umarım verdiğim görevlere uyarsınChiquita
UyacağımAhyeon
Aferin
İyi geceler dilerim Canny, tabii senin için ne kadar iyi olabilirseChiquita
Sana da Ahyeon*Gönderildi 11.00
*Görüldü. 11.11*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dangerously | Chiyeon
FanfictionSeni sadece kalbimdeki o buruk, bulamadığım parçanın yerine koymak için sevmiştim. Sense bana sadece aptal olduğumu defalarca kanıtladın Ahyeon. Tekrar tekrar denemenin zor olduğunu biliyorum. Hayat kalbi kırık olanlar için hiç kolay değil.