Ep - 5 ; Mezar Taşı

42 3 6
                                    

☀︎ Tombstone ☀︎

───────── ˙˚ᥬ☀︎​᭄˙˚ ─────────

I do not own the art.

"Sessizliğin kar gibiydi, soğuk olduğu kadar huzur verdi ruhuma, tek parçan bile yeterdi, içimdeki bu sensizliği durdurmaya. "

5.10.2019

"Bu odalar pişmanlıklarla dolu, dolmaya da devam ediyormuş gibi görünüyor.
İçeri yürüdüğüm anda çıkmak istiyorum.
Bu şeylere her baktığımda midem bulanıyor.
Ama uyuduğum oda bu olunca geçmişe bakmak zor oluyor."

Song - Mansion (NF, Fleurie)

12:26

Koluna dokunan el ile sıçrayarak açtı gözlerini yeşilli, kafasını kaldırdığında kavuştu atınlarına. Yine hissetti mide bulantısını, onun altınlarında kendi yansımasını gördü. Onun altınlarında kendi korkusunu gördü. "İyi misin Xiao?" diye sordu sarışın, endişeli gözlerle baktı yeşilli oğlana. Kararını vermişti artık, sebebini öğrenecekti, neden böyle olmak zorunda kaldıklarını öğrenecekti. Xiao durgun gözlerle baktı sarışına, ışığı görmeyeli uzun zaman olmuştu, bir süre sessizlikten sonra söze girdi; "İyiyim Aether, teşekkür ederim."
Aether ona inanmamıştı, ölü gibi önünde durup kendisine durgun gözlerle bakan bu herife nasıl inanabilirdi ki? Derin bir iç çekerek doğruldu ve elini uzattı yeşilliye. "Hadi sana biraz ışık verelim." Xiao şaşkınca baktı ona, ne demek istemişti? Önündeki ele baktı durgunca, tutarsa söner miydi?
Aether ısrarla elini çekmeyince Xiao elini tuttu ve ondan destek alarak ayağa kalktı, kalktığı gibi hafifçe sendeledi yeşilli. "Yemek yedin mi?" diye sordu sarışın, cevabın ne olduğunu biliyordu ama yinede sormak istedi. Xiao'nun başı dönüyor, gözleri yavaşça kararıyordu ama iç çekti. "Aç değilim." Aether kaşlarını çatarak ona baktı, "Bu beni ilgilendirmiyor." diyerek sürüklemeye başladı yeşilliyi. Xiao kendini ondan kurtardı ve ona sert gözlerle baktı, "Oraya girmem." dedi sarışına. Aether kendisine sabır diledi ve gülümsedi, "O zaman burada beni bekle Xiao." diyerek hızla kantine ilerledi. Giderken onu izledi Xiao, aklına getirdi dizelerini;

"Hep bekledim Kamelya'm,
Isınla buzlarımı eritmeni.

Hep bekledim Kamelya'm,
Uçurum kenarındaki o halimi.

Hep bekledim Kamelya'm,
Acıyla sevmiştim seni.

Yetmezmiş Kamelya'm,
Sabrımla tükettin kalbimi."

Bir süre bakışları yere daldı yeşillinin, o çamurlara bulanıp etrafının böceklerle kaplandığını düşündü. Aynı böyle hissediyordu işte, kalbinde aynı ağrı vardı, aynı nefret ve aynı aşk. İçine sığdıramazdı Xiao, hiçbir zaman sığdıramadı o küçük kalbine. Oysa boştu içerisi, o zaman neden sığmamıştı? Neden sözlere döktü aşkını? Madem kalbi boştu, neden ağırdı o zaman?
Mısralarını hatırladı Xiao, yazdığı her şiirin hissettirdiği acıyı da hatırladı beraberinde.

" Parçalanmış bir yüze,
Yakışmazdı gözlerin.
Özür dilerim sevdiğim,
Daha güzel gör istedim.

Parçalanmış bir kalbe,
Yakışmazdı hislerin.
Özür dilerim sevdiğim,
Hislerimi sakladığım için."

Bunu düşünürken Aether çoktan gelmişti yanına, elinde bir paket ramen ve içecek vardı. Xiao boş boş baktı sarışına. Aether ona gülümseyip oturması için işaret verdi. Xiao iç çekerek yavaşça yere oturdu ve duvara yaslandı. "Aç ağzını." dedi Aether, rameni chopsticke almış ona uzatmıştı. Xiao ona iğreniyormuş gibi baktı ve çıkıştı. "Ben bebek değilim, bana ver kendim yerim." dedi sarışına sert bir tonla. Aether hiçbir şey demeden rameni ona uzatmaya devam etti, oldukça kararlı gibi duruyordu sarışın. Xiao en sonunda pes ederek dudaklarını araladı ve sarışının ona ramen yedirmesine izin verdi. Bir süreliğine tamamen sessizlik içinde Xiao'ya rameni yedirmeye devam etti sarışın. Ramen bittikten sonra içeceği ona uzattı ve yanına oturdu. Derin bir iç çekerek izledi yeşilliyi, ensesine kadar uzanan saçları hafifçe dağılmış, görünüşüne doğallık katıyordu. Keskin çene hattıyla beraber çekik gözleri onu adeta bir avcı gibi gösteriyordu, sanki her şeyden haberdar ama asla ses çıkarmayan, her şey için doğru zamanı bekleyen bir avcı gibi. Bu onu kendince çekici yapıyordu. Evet bu doğru sarışın onu çekici buluyordu. Bazen, ondan en uzak olmak istediği zamanlarda bile gözleri onu arar, görünce sanat eseri gibi bir süre izlerdi. Aether'ın, Xiao'da anlamlandıramadığı birçok şeyle beraber, kendisinde de birçok şeyi anlamlandıramıyordu. Mesela neden, neden onun yanında rahat hissediyordu? Kusmak, kaçmak veya bakmak bile istemiyordu ona. Bu saçmalıktı fikrince, bu kadar negatif duygular beslediği birisinin yanında durmak zavallıcaydı neticesinde. Ona muhtaç mıydı? O da pek bilmiyordu. Uzun bir sessizliğin ardından Aether merakla ona çevirdi bedenini ve dudaklarını araladı. "Bana hiç nedeninden bahsetmedin Xiao." diyerek söze girdi Aether, Xiao içeceğini çoktan bitirmiş ve bir köşeye koymuştu. Derin bir iç çekerek baktı altınlara. "Ne bilmek istiyorsun?" Aether bir süre düşündü ve arkasına yaslandı, "Neden benim canımı yaktın? Neden beni saatlerce ağlattın? Neden zorbaladın beni Xiao?". Yeşilli yutkundu, ne demeliydi? Her şeyi anlatmalı mıydı? Bir süre sessizlik el aldı aralarını. Xiao ne diyeceğine karar verdikten sonra konuştu; "Sana söylemek isteyip söyleyemeyeceğim bir sürü şey var Kamelya."

Kamelya.. Yankılandı Aether'ın zihninde, çok uzun zaman olmuştu duymayalı. Güzel hissettirmişti ona, yeniden bu ismi duymak... "Hala Kamelyan mıyım Xiao?" Xiao burukça gülümsedi. "İstemez misin? Sana ne olduğunu tam olarak söylemeyeceğim, öğrenmek istiyorsan sorman gereken kişi ben değilim." diyerek yerinden doğruldu ve ayağa kalktı Xiao, ona bakmadan cümlesine devam etti.

"Zamanımız sonsuz Kamelya, bilmeni istediğim tek şey hala dahi aynı hislerim, seni ilk gördüğüm zamanki düşüncelerim. Sana karşı hiç değişmedim Kamelya'm."

Aether hissetti kalbindeki sıcaklığı, hissetti sözlerdeki içtenliği. Yeşilli çok derin biriydi, içine atardı her şeyi. Tek kurtuluş kağıt ve kalem olurdu onun için, ve Aether bunu çok iyi biliyordu. Merakla söze girdi sarışın; "Kimden bulmalıyım cevabımı?" Xiao ona döndü ve altınlarını onun altınlarıyla birleştirdi. "Korku seni cevaplarından ve amaçlarından alıkoymasın Kamelya. Cevap mı istiyorsun? Korkunu kovala o zaman." diyerek çalan ders ziliyle gözlerden kayboldu.

872 kelime

Biraz tatlı, biraz hüzünlü küçük kesitler içeren bir bölümdü değil mi? Sizce Aether cevabını kimde aramalı?

Fear

───────── ˙˚ᥬ☀︎​᭄˙˚ ─────────

Kitapta bulunan sözler, veyahut şiirler pleatr yani bana aittir. Kullanmadan önce haber vermeniz en büyük ricamdır.

Written by pleatr

 Yellow | XiaotherHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin