1.Bölüm-Kargın Yıldızlar

36 2 0
                                    


Outlander-Dance Of The Druids

Evrende bir denge vardır.Gece gündüzü kovalar,gündüz ise geceyi kovalar.Gündüzken insanların yüzü gözü açılır;gece ise insanlar derin,iç karartıcı bir karanlıkla karşı karşıya kalır.İşte tam bu noktada yıldızlar ve Ay devreye girer.

Artık çok yorulmuştum.İş yapmak istemiyordum,okumak istiyordum.Bu nedenle bu sabah Kraliçe Letitia'nın yanına vardım.Kralı ikna etmek en zoruydu bu nedenle onu en sona sakladım.

"Teyze"dediğim kadın bu konuda bana destek verdiği pek söylenemez ama onun sevgisi bana özgüven veriyordu.Onun bana verdiği sevgi,gerçek mi sahte mi olduğunu da kestiremiyorum ama sevgi sevgidir işte.

Ailenin bulunduğu kuleye giderken yolda teyzeme rastladım.Bana yaklaştı ve:"Canım,ciğerim,şekerim,Ethel'im yapma etme kuzum.Bu mükemmmel işine devam et yavrum.Seni seviyorum fakat lütfen..."Eğer bu kadın beni sevseydi bana destek çıkardı,aldırmadım.Bunca zaman beni okutmayan bir kadını mı dinleyecektim?Yanıt "Hayır"dan başka bir şey olmamalı.Yaşlı kadının yanından sıyrılarak kraliçenin odasına yöneldim.

Kraliçenin kapısından ses gelmiyordu.Tıklatsamda cevap gelmedi ben de fazla ısrar etmedim ne de olsa kralı ikna etsem hepsi ikna olurdu.Kralın odasına doğru yürüdüm.

Kapıyı tıklatıp içeri girdiğimde bir gerginlik hissettim.Kral bana çatık kaşlarıyla bakıyor ben ise onun bu bakışlarını sorguluyordum kendimce."Evet.Buyur,seni buraya hangi rüzgâr attı bakalım?"gürledi ak sakallarını sıvazlarken kral.Kendimden emin ve başımı dik tutarak o sözleri haykırdım adeta:"Ben işimden ayrılıyorum."
Kral birden durdu.Gözlerine fener tutulmuş tavşan gibi bakmaya başladı.

"Kızım,bağışla beni Ethel ama bunu yapamam.Hem de en iyi çalışanımızken..."Aldırmadım,ben kararlıydım.Bir daha da bu saraya uğramayacaktım.Aynı pozisyonda yanıt verdim majestelerine:"Efendim,ben kararlıyım ve bir daha buraya geri dönmemeye ant içerim!"Kral Orson önüne döndü ve düşünmeye başladı.

Biraz ani oldu fakat bir başka zaman imkanım olmazdı.Nathalie her gün bana sarayın gizli bir odasında işkence ederdi."Neden odaları daha düzgün temizlemedim?" diye.Amora hep güler yüzlüydü ama o da annesine çekmişti belki altında gizli planlar dönüyordu bu gülüşlerin.Kim bilir?Bu yaşananlardan bunalmıştım artık.Buradan bir an önce gitmek istiyordum.

Kral bana bakma şansı yakalarken göz göze geldik ve bana dolu gözlerle bakıyordu.Bir kişi ile aranızda 10 yıllık bir geçmiş varsa işte o kadar samimisiniz demektir.Kral bana biraz fazla bağlanmış olacak ki birden tahta sandalyesinden kalkıp bana sarıldı.Ben de ona bu kadar güveniyorum.

"Tamam,sen bilirsin ama bil ki sana kapım hep ardına kadar açık.Yolun açık olsun.Kendine iyi bak Ethel."Bu duygulu konuşmanın ardından kalbimde kalan azıcık sevgimle ona ben sarıldım.Sonra el sallayıp oradan ayrıldım.

Sarayın bahçesine çıkıp ilk gün getirdiğimiz atlara baktım.Emadella ve Ruffen...Benim can yoldaşlarım.Benim devreye girenlerim,atlarımdı.Çocukluğumdan beri onlara hayrandım,hâlâ da öyleyim.Bağlanacağım bir insan olsa ve elbette güveneceğim,daha iyi bir yaşam sürerdim.

Özgürlüğün tadı nasıldı?Artık öğrenmiştim.Özgürlük,ilk önce ruhunu,kalbini sonra vücudunu daha sonra ise aklını o karanlık,çıkmaya çalışsanda seni içine çeken ve bir türlü parasını ödeyemediğin zindandan ruhunun yettiği kadar çıkarmaktır.Bu his içimi ısıtıyordu.

Hâlâ bu zindandan çıkamayan var mıydı?
Buradan esir bir şekilde çıkan var mıydı?
Buradan ruhunu koparamayan var mıydı?
Ben buradan kendim çıkacaktım.Ben buradan zarar görmeden çıkacaktım,yüce Tanrım izin verirse tabii.

Veliaht Kartları Quanora IHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin