1. BÖLÜM PEMBE DÜŞLER

9.8K 926 141
                                    

Herkese merhaba, yeni bir maceraya daha başlıyoruz. Aslında ara verdiğimiz yerden devam ediyoruz. 2021'den bilenleriniz vardır kitabı, şimdi düzenleyerek tekrar paylaşıyorum. Umarım seversiniz, şimdiden keyifli okumalar dilerim.

Okumaya başladığınız tarih:

Oy ve yorumlarınızı bekliyorumm


"Bana dönüş yolunu bulduğun için teşekkür ederim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.






"Bana dönüş yolunu bulduğun için teşekkür ederim."

Kitabın son satırını okuduktan sonra kapağını yavaşça kapattım. Yüzümde sersem bir gülümseme vardı ve ben buna engel olamıyordum. Parmak uçlarım kapağın kabartmalı dokusunda gezinirken iç çektim. Romantik kitaplar okumayı çok seviyordum, özellikle mutlu sonla bitenleri. Kitap boyunca yaşanan tüm acılara rağmen sonunda herkes mutlu ve çok âşık oluyordu. Ve bu gerçek olamayacak kadar güzeldi.

Böyle bir aşk yaşayamayacağımı bildiğim için belki de okumaktan bu kadar zevk alıyordum. Çünkü aşk, yalnızca masallarda mutlu sonla biterdi. İçimde büyümeyi bir türlü beceremeyen romantik kız bunu anlamamakta dirense de durum buydu.

Bakışlarım kolumdaki saate kayınca gülümsemem silindi. Gerçek hayata dönme vakti Gülce.

Yine kendimi kitaba kaptırıp zamanı unutmuştum. Oturduğum banktan istemeyerek de olsa ayağa kalkıp eve doğru yürümeye başladım. Annem gelmeden eve geçsem olacaktı. Yoksa yine bin tane soru sorup duracaktı. Sürekli romantik kitaplar okumamdan pek hoşlanmıyordu. Annem hayatın acı gerçekleriyle sınanan bir kadın olduğu için aşk kitaplarını sevmezdi. Hepsi koca bir yalan, aklını boş hikayelerle doldurma, derdi.

Ders çalışmak haricinde bir şeylerle ilgilenmemi istemiyordu. Dizi ve film izlemek de buna dahildi. Aklımı boş hayallerle doldurmamdan korkuyormuş. Yüksek sesle ofladım. Biraz fazla gergindi ve şu an onun sorularına maruz kalmak istemediğim için adımlarımı hızlandırdım ve evimize doğru ilerledim. Neyse ki Bozcaada küçük bir yerdi ve eve kısa sürede varacaktım. Kıvrımlı sokaklarda yürürken cumbalı ve ahşap evlerin önünden geçiyordum. Akşam olmaya başlayınca insanlar sandalyelerini evlerinin önüne atıp dışarı çıkmaya başlıyordu. Turistlik bir yer olduğu için geleni gideni çoktu buranın.

Akşam olunca özellikle restoranlar dolup taşardı. Küçük ama renkli bir adaydı. Etrafı saran mis gibi çiçek kokularını, derince içime çektim. Etraf o kadar güzel kokuyordu ki... İlkbaharın sonlarında olsak da hava çok güzeldi. Aslında Çanakkale'de yaşıyor olsak da senenin büyük kısmını buradaki evimizde geçiriyorduk. Çünkü annem de ben de burayı daha çok seviyorduk.

Gözlerim tekrar kolumdaki saate kaydı. Saat henüz dört olmuştu, annemin gelmesine yarım saat vardı. Hafif bir rüzgar esince göğüslerime kadar uzanan hafif dalgalı saçlarım geriye doğru savruldu. Annemden bana miras kalan en güzel şey turuncu saçlarımdı. Saçlarım savrulmaya devam ederken üstümdeki yeşil elbise çıplak bacaklarıma yapıştı. Dizlerimin hemen üstünde biten elbisemi düzelttiğim sırada yakın arkadaşım Başak "Gülce," diye seslendi.

AY IŞIĞI VE YAKAMOZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin