Geri dönüş⁺‧₊˚ ཐི⋆♱⋆ཋྀ ˚₊‧⁺
"Sana inanamıyorum" taksi parasını öderken yanındaki genç kızın huysuzlanmalarını duymazdan gelmeye karar verdin. "Beni dinlemiyorsun bile. Gercekten çıldırmış olmalısın."Yıllar önce terk ettiğin bu şehir, bu okul şimdi tam karşında duruyordu. Buraya gelmemek için tanrının huzurunda yemin bile etmiştin. Dinsiz olmanı varsaymazsak tabi. "Tamam, belki ben şizofrenim ya sen? Doğru düzgün bir açıklama bile yapmadın." Öfkeli kardeşine baktın. Haklı bir öfkeydi ancak zamanı değildi. "Thina, söz veriyorum. Söz veriyorum beklediğin açıklamayı yapacağım ancak şimdi sabret. Lütfen."
Kız kardeşin gözlerini devirdi. Zaten son altı saattir aynı şeyi söylüyordun. Yine de yalvaran gözlerine karşı koymadı ve sustu.
Yıllar önce mezun olduğun jujutsu okuluna giriş yaptın. Sizi karşılayan şey bir kaç öğrenci bulununan koca bir antrenman sahası ve okulun girişi oldu.
Meraklı gözlerle size bakan öğrencilere aldırmadan okula giriş yaptınız ve geleneksel tarzda döşenmiş nemli koridorda yürümeye başladınız. Ta ki tanıdık bir sima görene kadar"Shoko."
Yolculuk boyunca mecbur kalmadıkça tek bir kelime bile konuşmamıştın ve şimdi dudaklarından tek bir isim dökülmüştü. Kız kardeşin merakla bir sana bir de karşıda dikilmiş duran beyaz önlüklü genç kadına baktı. "Lanet kelebek. Neden haber vermedin?" Shoko hızlıca yanına geldi ve sana sarıldı. Birkaç saniye duraksadıktan sonra yıllardır görmediğin yakın arkadaşının kokusunu içine çektin. "Konuşmalıyız Shoko." Genç kadın dudaklarındaki sigarayi duvarın rastgele bir yerinde söndürdü. " Kesinlikle konuşmalıyız. Gel benimle Müdür Yaga içeride, Nanami ve diğerleri de birazdan gelir"
Shoko'nun seni sürüklediği yere ilerlerken dudakların şaşkınlıkla aralandı "Müdür Yaga?" Shoko içtenlikle tebessum etti. Nadir göreceğiniz bir manzaraydı bu. " Evet. Müdür oldu, şaşırtıcı değil mi?" Öğretmeninizin her zaman daha büyük hedefleri olduğunu biliyordun bu yüzden çok da şaşırmadın. Hedeflerine ulaşmakta zorluk çekmeyen bir adamdı.
"Susuyorum falan ama cidden ne olduğunu ne zaman anlatacaksınız?"
Shoko henüz yeni farketmiş gibi kız kardeşine döndü. Soğuk kanlı Shoko bile yıllar sonra gördüğü arkadaşının heyecanına kapılıp etrafına odaklanmayı unutmuştu. "Birazdan öğreneceksin Thina."Tahta kapıyı bir kaç kez tıklattın ve gir komutu geldiğinde kapıyı açtın. Müdür Yaga karşısında seni gördüğünde şaşkınlıktan elindeki sake bardağıyla dona kaldı. "Habersiz geldiğim için kusura bakmayın sensei" gülümsedin ve sahirler için ayrılan deri kaplama koltuklardan birine oturdun. "Mizawa. Sürprizini neye borçluyuz?" Yaga şaşkın ruh hâlinden ayrılır ayrılmaz seni soru yağmuruna tutmaya başladı.
"Aslında," dedin ve dönüp kardeşine baktın. "Kendim için gelmedim. Thina bizi biraz yalnız bırakabilir misin?"
Kız kardeşin kaslarını çattı ve sitem etti.
"Ne saçmalıyorsun. Çıkmıyorum dışarı falan abla hiçbir şey bilmiyorum ve sürekli geçiştiriliyorum. Şu an tımarhanede olmalıyık belli ki burdaki herkes kaçık. Hangi gerizekalı bir müdür olmasına rağmen masasında oyuncak ayı tutar ki?!" Kız kardeşinin tek nefeste söylediği şeyler ortamı gerim gerim germişti özellikle son sözleri Yaga'yı oldukça sinirlendirmişti ancak sesini çıkartmadı ve olayı senin halletmene izin verdi. " Thina sınırını aşma. Sana sadece birazcık sabretmeni söyledim. Şimdi dışarı çık, kapıda bekle ve lafımı ikiletme." Kız kardeşin sinirlenmeye haklıydı ancak seninde kendince sebeplerin vardı. Athina kendine göre ne kadar haklıysa sen de kendi içinde o kadar haklıydın. Kapıyı açtın ve Thina'yı omuzlarından tutarak çıkışa yönlendirdin. Onu kırdığının farkındaydın ancak tüm bunlar onun iyiliği içindi.Kapıyı kapatır kapatmaz sırtını duvara yasladın ve gözlerini kapatıp derin bir nefes aldın. "Sensei.. ne yapacağımı bilmiyorum." Shoko senin koluna girdi ve sana destek verdi. Tekrar koltuğa oturdun ve kararlı ifaden çok geçmeden tekrar yüzüne oturdu. "Anlat Aina gelmemek için yemin ettiğin bu okula seni tekrar ne sürükledi."
"Athina. O iki ay önce bir lanet gördü. Biliyorsun yurt dışında sahirlik yapıyordum ancak o bunların hiçbirini bilmiyor. Normal bir işim var sanıyor.15 yaşına kadar da normal bir insan gibi yaşadı ve tek bir lanete bile rastlamadı. Ben, ben onun lanetleri göremediğini düşünüyordum ama yanılmışım. İki ay önce evimiz lanetler tarafından sarıldığında lanetleri gördü. Kendisi bunun psikolojik bir rahatsızlık olduğuna inanıyor. Anlatmaya çalıştım ama yapamadım. Onu korumak için bunca zaman kurduğum düzeni, aldatmacalarımı anlatamadım. Belki burda gerçeği öğrenir,eğitim görürse onun için daha iyi olur diye düşündüm. En azından kendini savunabilsin diye."
"Hepsi bu kadar mı?" Yaga öğrencisini iyi tanıyordu ve yıllar önce terk ettiği bu okula kolay kolay dönmeyeceğini biliyordu. Üstelik uyuşmayan parçalar vardı. "Lanetleri iki ay önce gördüyse neden o zaman dönmedin, kelebek?"
"Sensei, kız kardeşimde bir tuhaflık var.
Dediğim gibi 15 yaşına kadar göremezken birden lanetleri görmeye başladı ve, o adeta bir lanet mıknatısı gibi. İki ay önce gördüğü lanetlerin sadece uyku arasındayken gördüğü bir halüsinasyon olduğunu düşünüyordu. Ben, bencillik ettim, biliyorum ama böyle düşünmesine izin verdim. Ama sonra gördüğü lanetler sıklaşmaya başladı. Çevredeki tüm lanetlerin kız kardeşimin etrafında toplanmaya başladığını fark ettim. Okuldan gelirken onu arkasında koca bir lanet sürüsü ile görüyordum. Buraya gelmemek için hepsini temizlemek için uğraştım ancak o sadece lanetleri değil özel seviye lanetleri de çekiyor. Hepsiyle baş etmem imkansız işte olduğum saatlerde bir lanet ona zarar verise diye korktum sensei."Shoko şaşkınlıkla baktı. "Lanetleri kendine mi çekiyor?" Sessizce kafa salladın ve umutsuzca Müdür Yaga'ya baktın. "Buraya gelmekle en iyisini yaptın Aina. Kız kardeşinin burada güvende olacağına emin olabilirsin. "
"Teşekkürler, sensei." Acı bir tebessüm ettin eski öğretmenine ve Shoko ile beraber odadan çıkmak için ayaklandın.Şimdi geriye sadece gerçekleri anlatmak kalıyordu. Tabi söylendiği kadar kolaysa.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beyaz Alev | Gojo x Fem!reader
FanfictionVay vay.. Gojo'nun sürtüğü de buradaymış." Adamın yakasında olan ellerini daha çok sıkılaştırdın. Tüm gözler merakla sizi izlerken bu kansız herifin senden gelecek bir hamleyi beklediğini çok iyi biliyordun "Bana öyle seslenme."