Bölüm-1

23 4 10
                                    

"Phoenix'in yadigar seti, 5 parçadan oluşmaktadır. Bu parçaları kendisine kuşandıran insanlar, yadigarların özelliklerini alırlar. Phoenix'in çiçek broşu, kalbin denk geldiği yere takılır ve takan kişinin hem kendi hemde çevresindekilerin sağlık durumu hakkında bilgi sahibi olmasını sağlar. Phoenix'in kalem tüğü, Phoenix'in mürekkebi ile beraber kullanılır. Kağıda yazılan olaylar eğer 4 saat içerisinde silinmezse gerçekleşmesini sağlar. Phoenix'in kum saati, 5 dakikayı temsil etmektedir. Kum saatini ters-yüz eden kişi, zamanı 5 dakika geri alabilir. Phoenix'in şapkası, takan kişinin diğer insanların aklını okumasını sağlar. Phoenix'in kim olduğu henüz bilinmemektedir ancak araştırmalar sonucu bu yadigar seti parçalarının en az 400.000 yıllık olduğu tespit edilmiştir. Zamanımızda ise bu yadigar seti parçalarının nerede olduğu bilinmemektedir."

Niki, kitapçının önündeki gazete kısmına göz gezdirirken gazetenin köşesinde bu yazıyı görmüştü.
"İnsanlar gerçekten bu tür salak saçma şeylere inanır mı?" diyerek iç geçirdi. "Kaliteli Mercek yine saçma şeyler peşinde sanırım." Yanından geçen insanların konuşmalarına kulak kestirdi.
-Phoenix mi? O da kim amına koyayım?
-Bence eski insanların taptığı bir tanrı. Ayrıca hakkında böyle konuşmasan iyi edersin.

Niki doğrulup yoluna devam etti. Güneş battı batacaktı. Barda çalışmaktan nefret ediyordu ancak hem kız kardeşi için hemde kendisi için çalışması gerekiyordu.
Pupin Bar, mahalledeki tek bardı. Fazla kişi gelmediği için kasaba barı gibiydi ancak özel günlerde ve ara sıra müşteri geliyordu. Niki, bara gidince üstünü değiştirip gömlek ile siyah pantolonunu giydi. Uzun siyah saçlarını tepeden toplayarak at kuyruğu yaptı. Ardından tezgaha geçti. İlk müşterisi yarım saat sonra geldi. İkincisi 45 dk sonra, üçüncüsü ise 55 dk sonra geldi. 2 saat sonra 9 tane müşteri barda içiyordu ve hepsi kör kütük sarhoş olmuştu.

▪︎▪︎▪︎

"Lanet olsun, paraya ihtiyacım var. "
Eylül yine gece gece dertlenmişti. Mutfakta, gaz lambası ışığında rakı içiyordu.

-Eylül, ne yapıyorsun gece gece?
Görünüşe göre Selen'i de uyku tutmamıştı.
-Ne yapıcaz Selen? Para işine bir çözüm bulmamız lazım.
-Eylül, çete patronusun sen. Borçları dert ediyorsan o işlerle ben uğraşıyorum. Dert etmene gerek yok.
-Bazen düşünüyorum da, mafya çökse hepimiz beş parasız donsuz kalırız.
-Ben olduğum sürece kimsenin götü soğukta kalmaz.

Selen, Uşaq mafyasının ayakta kalma sebebiydi. Selen olmasaydı mafya birçok defa polisle karşı karşıya kalmıştı ancak Selen sayesinde mafyadakiler daha temkinli ve dikkatli davranıyordu. Selen sadece bu tür işlerle değil, mafyanın ekonomisi ile de ilgileniyordu. Tüm bu mafyanın yükünün yanında Eylül'ün psikolojisi ile de ilgileniyordu. Gerçekten Selen 23 yaşında olmasına rağmen büyük adamdı.

-Uşak, senin hakkın ödenemez.
-Lafı olmaz Eylül, kendi isteğimle ilgileniyorum çete ile.
-Hahah hâlâ çete diyorsun. Bir türlü kabullenemedin mafya olduğumuzu.
-Kabullenemedim değil de, neyse boşver.

Selen ile Eylül çocukluk arkadaşlarıydılar. Uşaq, o zamanlar küçük bir çeteydi. Eylül'ün babası öldürülünce Eylül 17 yaşındayken çetenin başına geçmek zorunda kaldı. Selen'i de yardımcısı yaptı. En güvendiği ve yakın dövüşte oldukça iyi olan iki adamı, Leto ile Ramazan, babasının en çok güvendiği adamlarıydı ve Eylül'ü korumaya yemin etmişlerdi. Selen'in sağ kol olması, çetede birçok şey değiştirmişti. Neticede ise çete şu anda şehrin en büyük çetelerinden biriydi.

-Yatalım Eylül, yarın işimiz var. Biliyorsun, Mimo'nun patronu ile görüşeceğiz.
-Haklısın. Şey...
-Efendim?
-B..Beraber yatalım mı?
-...Peki.

Tearnik Eyaleti Muhafızları Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin