12/8/2008
~Olay gecesi Lojman~
Azra'nın gözünden
Elimizde bazenleri çok kıymetli anlar olur,çok kıymetli ve bir daha gelemiyecek anlar.
Ama maalesef ki böyle anların ne zaman geleceğini hiç bir zaman bilemeyiz,bu yüzden her zaman anı yaşamalı ve mutlu olmaya çalışmalıyız.Sümeyye,Kumru,Sena ve ben Sümeyyeler'in evinde buluşmuştuk.
Saat gece yarısına doğru geliyordu ama bizim asla uykumuz yoktu,bu yüzden hep beraber oturmuş sohbet ediyor ve sessizce gülüşüyorduk.Tahir amca ve Nazlı teyze çoktan uyumuşlardı ve bizi de uyuyor olarak biliyorlardı.
Nazlı teyze her zaman olduğu gibi salona bizim için kocaman bir yer yatağı yapmıştı ve hepimize içmemiz için birer bardak süt bırakıp odasına gitmiş,öyle uyumuştu.Neredeyse sabaha kadar oturmuş ve konuşmuştuk,bu yüzden canımız sıkılmaya başlamıştı.
Ortaya bir fikir attım ve fısıldayarak "Benim canım çook sıkıldı,acaba gidip sessizce Sümeyye'nin odasından oyuncakları mı alsak?"Kumru bu fikri beğenmiş olacak ki sırıttı, "Olabilir aslında.Benim de canım fazlası ile sıkılmıştı."
Söylediğim şey herkesin kafasına yatınca yataktan sessizce kalktık ve parmak uçlarımızda yürümeye başladık,görüş açımıza Sümeyye'nin odası girdiğinde Sena hepimizden hızlı davrandı ve Tahir ancaların odasının önüne doğru koştu. yapacağı şeyi anlamıştık,onları gözleyeckti.
Sümeyye odasına koştu ve kucağına bir sürü oyuncak yükledi.
Bir kaçını düşüreceğini anladığımız anda biz de Kumru'yla yanına koştuk ve yardım ettik.
Sümeyye'nin odası koridorun en sonundaydı ve hemen odanın yanında da minik bir pencere vardı.İçeriye giderken gözüm bir anda o minik pencereye kaydı bakarken bir kaç tane yabancı tank gördüm ama pek umursamadım.
Salona kocaman yatağımıza gittik ve oyuncaklarla oynamaya başladık,yaklaşık iki dakika sonra Lojman'ın sirenleri çalmaya başladı.
Biz ilk önce ne olduğunu tam anlayamasak da Tahir amcamların yatak odasından bir telefon sesi yükseldi.Nazlı teyze çoktan korkarak yanımıza gelmiş ve bize sarılmaya başlamıştı.
Her yerde siren sesleri vardı ve çok korkutucuydu.
Bir anda odaların ve hatta tüm Lojman'ın ışıkları söndü,artık sadece siren sesleri ve bizim sessiz çığlıklarımız vardı.Tahir amca telefonu açtı ve babamın sesi yükseldi,acaleci ve gergin çıkıyordu babamın sesi.
"Tahir çabuk çocukları güvenli bir yere al,saldırı düzenleniyor,kaynağını daha bulamadık."Korktuğumdan dolayı dayanamadım ve Nazlı teyzenin kucağından kaçıp Tahir amcanın yanına telefonu almaya gittim.
Korku dolu bir ses ile "Baba çok korkuyorum,neler oluyor?" dedim.
"Korkma minik kızım bişey yok herzaman ki gibi kötü adamlar burada ama biz halledicez,şimdi sen arkadaşlarının yanına git ve Tahir amcan ne derse onu yap tamam mı?"
Korkuyordum,korkuyorduk.
Hemen koştum ve Kumru'ların yanına gittim,onlarda çok korkmuş ve telaşlı gözüküyorlardı. O sırada aklıma diğerleri geldi,onlar da korkmuşmulardı?
Çok geçmeden Tahir amca bizi Nazlı teyzeye emanet edip çıktı,biz de koltuğun kenarına sinmiş birbirimize sarılmış sessiz bir şekilde dışardan gelen silah ve siren seslerini dinliyorduk.
Annemi ve babamı özlemiştim,onlar da beni özlemişlermiydi?
Bundan sonra kadare ayak uydurup kahramanlarımızı beklememiz gerekiyordu,umut edip beklememiz...
🇹🇷~Yaklaşık 1 saat sonra~
Bir anda evin kapısı sesli bir şekilde yumruklanmaya başladı.
Biz tüm gece uyanık olduğumuzdan dolayı kafalarımızı birbirimize yaslamış uyukluyorduk.
Nazlı teyze korkuyla kapıyı açmaya gitti ama bir kaç dakika sonra yanında Yusuf,Emir,Gül ve Elif'le döndü.Nazlı teyze meraklanarak "Diğerleri nerde çocuklar,siz iyimisiniz?" diye sordu.
Hepsi çok kötü gözüküyorlardı,onlar da bizim gibi yorgun ve mutsuzlardı,korkmuşlardı.
Hemen yanlarına gittik ve sarıldık,dakikalarca tuttuğumuz göz yaşları biranda sarılınca akmaya başlamıştı.
Yusuf konuştu "Diğerleri nerde bilmiyoruz,bizi buraya Sedat amca gönderdi ama çok endişeleniyoruz."
Nazlı teyze üzerlerinde ki montları çıkardı ve bizim yanımıza gönderdi.
Gül bir yanıma Emir bir yanıma oturmuştu,karsımda Yusuf onun yanında Sena,yanında Kumru ve onun yanında da Sümeyye ile Elif vardı.Herkes birbirine sarılmış korkuyla beklerken bir patlama sesi geldi,kulakları sağır edebilecek bir patlama sesi.
Hemen elimi kulaklarıma kapattım ama bir anda yer ayağımın altından kaymaya başladı.
Herkes çığlık çığlığa bağrırken sert bir şekilde yere çakıldım ve kafamdan aşşağı inen sıcaklık hissettim.
Vücüdumun her yeri ağrırken son duyduğum ses Nazlı teyzenin haykırışlarıydı....🐥(Aha da başlıyoruz efenimm)🐥
🐥Bölüm sonuuuuu inşallah beğenmişsinizdiiirr🐥
~Cesaret insanı zafere, kararsızlık tehlikeye, korkaklık ise ölüme götürür.~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kan Lekesi
Teen FictionBiri diğerinden masum,birbirinin parçası,hep beraber büyüyen 10 asker çocuğu ve gine biri diğerinden daha suçlu,birbirinden koparılmaya çalışan ama koparılmayı becerilemeyen sadece zedelenen,ne acılar yaşayacaklarsa beraber yaşayacak olan 10 gençin...