Bir ay olmuştu ve hala abim yoktu tabi Alparslan da yoktu. Umay ile yavaş yavaş dışarıya çıkmaya başlamıştık artık. İlk çıktığımız bir anda kriz geçirmiş bayılma raddesine gelmişti ama böyle böyle hallediyorduk. Tek eksiğimiz abilerimizdi işte. Babam yoğun bakımdan çıkmıştı. Evdeydi. Bana yine sataşıyordu ama ben ağzının payını veriyordum.
Bugün ise boşdum. Hiçbir hasta yoktu bugün. Böyle günler nadir olurdu ve bende tüm günü kendime ayırırdım. Bugünde öyle olmuştu ancak Alp abim -yani teyzemin oğlu- aramış ve ne zamandır yanına gitmediğim hakkında azarlamalar yapmıştı. O yüzden ilk hastaneye gidip -çünkü doktor- onun gönlünü alacak sonra ise alışveriş yapacaktım.
Kahvaltı yapmak istemediğim için direkt evden çıkıp taksiye bindim ve hastanenin adını verip oraya sürmesini söyledim. 15 dakikada varmıştım. Taksinin ücretini verip hastaneye doğru ilerledim. İçeriyi girip etrafta Alp Abiyi aradım.
Karşımda görünce koşarak sarıldım tabi hemen karşılık verdi. Burnumu baş parmağı ve orta parmağının arasına sıkıştırdı. "Naber cimcime?" "İyii senden naber?" "Bende iyi hadi gel kantine geçelim. Kahve içeriz." Kafa salladım tamam anlamında. Tam kantine gitmek için yürüyorduk ki bir hemşire yanımıza koşarak geldi. Alp abi kaşlarını çattı ilk sonra "Noldu Gülin ne bu acele?" "Hocam Asker Poyraz Alacakaya. Üç kurşun yarası. Karın, omuz ve göğüs. Durumu kritik ameliyata alınması gerek. Tek uygun sizsiniz." Zaman durdu sanki. Ben kalakaldım. O kadın biraz önce abimin adını mı söyledi yoksa ben mi yanlış duydum. Ne olur ben yanlış duymuş olayım. Alp abiye döndüm. Endişeli bakıyordu. "Abim benim gitmem gerek sonra içelim kahve." "Abim mi? Onun adını söyledi. Abim iyi mi?" "Bilmiyorum" hemşireye döndü. "Ne taraftan hadi koş." Bende arkalarından koşmaya başladım.
Acile geldim fazlasıyla kalabalıktı. Etrafta gözlerimi gezdirirken Alparslan'ı gördüm. Hemen yanına koştum. Kolundan tuttum. "Abime birşey mi oldu? Bir tane hemşire geldi abimin ismini söyledi." Ağlamaya başlamıştım bile. "Üç kurşun dedi Alparslan." Daha çok ağlamaya başladım. "O değil de bana. Abine birşey olmadı, iyi de bana." Yere çöktüm. O da benimle birlikte çöktü. Kollarımı sıvazladı. Sonra ani bir hareketle kafamı göğsüne yasladı. Benim ise yaptığım tek şey daha fazla ağlamak oldu.
Aradan üç saat geçti kimse birşey söylemedi, söylemiyor. Duvara sırtımı yaslamış, dizlerimi kendime çekmiş ellerimle de kulaklarımı kapatmış oturduğum yerde sallanıyordum. Kendime durmadan aynı şeyleri söylemeyi de ihmal etmiyorum. "Abin seni bırakmaz, o çok güçlü, ona birşey olmayacak, sen de güçlü dur." Alparslan da yanımdaydı. Hiç yanlız bırakmamıştı. Durmadan su ister misin aç mısın diye sorular soruyordu. Yine o anların birindeydik.
"Su alayım en azından olmaz mı?" Ona çevirdim başımı. Eminim ki şuan gözlerim kan çanağı, saçım başım dağınık, bitik bir haldeyim. Çatallaşmış sesimle konuştum, "Sen beni düşüneceğine biraz acını yaşar mısın? Gözlerinden belli endişeli olduğun, korktuğun. Kendini neden tutuyorsun? Benim abim evet ama seninde kardeşim dediğin insan. Beni düşünmeyi bırak ve sende acını yaşa." "Ben askerim. Ne olursa olsun güçlü durmak zorundayım. Sen şuan bana emanetsin. O yüzden önceliğim de sensin." "Evet sen askersin ama robot değilsin. Asker olman ağlamayacağın yada üzülmeyeceğin anlamına gelmiyor. Ben yanındayım şuan beni düşünmeyi bırak ve kendine bak. Tekrar söylüyorum sen askersin robot değil. Herkes gibi seninde duyguların var. "
İlk önce sadece baktı. Bir dakika boyunca birbirimize baktık. Sonra fark ettim, gözleri doldu yavaşça. Tabi ben zaten üç saattir ağlamıyormuşum gibi tekrar doldurdum gözlerimi. İlk önce sol gözünden bir damla yaş aktı. Daha sonra ağlamaya başladı. Sarsıla sarsıla hemde. Şimdi farkettimde ben sadece üç kurşun yarası olduğunu biliyordum ancak o bütün bunlara şahit bile olmuştu hatta belkide kendini suçluyordu abimi koruyamadı diye. Ben ise sabahtan beri kendi derdime düşmüştüm. Onu görmemiştim.
![](https://img.wattpad.com/cover/370673105-288-k939916.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Hayatlar
Fanfic"Alparslan bana bak! Bak bana sakin ol. Bak ben buradayım, yanındayım. Derin nefesler al sakin ol birşey yok. Şuan bu andayız. Sakin ol." "B-ben ona dönüşmüşüm Nil. Ben çoktan o olmuşum. Doğruymuş Nil, insan dönüşmekten korktuğu kişiye dönüşürmüş." ...