-3-

101 11 46
                                    

Bu kitap biraz hızlı mı ilerliyor sanki??? Ama olsun ben çok sevdim bu kitapıı vee bu bölüm hürkandan olacakk

Yazım yanlışları varsa affola.

İyi okumalar...

Hürkan-

Bu adam beni delirtiyordu binbaşı olacak bu adamdan nefret ediyordum hem gelip benim askerime dokunmuştu hemde benim askerimi benden almaya çalışıyordu öyleyse daha çok beklerdi çünkü böyle birşey asla olmayacaktı. Evet Emre'nin benden hoşlandığını en başından beri biliyordum ama biz imkansızdık çünkü onun bile bilmediği birşey vardı eğer o olmasa Emre'yi en başında kendime alırdım. İlk geldiğim zaman ona gitmemesini zöylemiştim çünkü ondan hoşlanmıştım, birkaç gün önce ise onu gerçekten isteyerek öpmüştüm dudakları gözüme her zaman çok güzel gelmişti ve dayanamamıştım.

Onu öptüğüme pişman değildim ama benden uzak durması gerekiyordu çünkü gerçeği öğrendiğinde daha çok üzülecekti ve gerçeği bugün öğrenmesi lazımdı yüz yüze konuşmamız lazımdı ama yarın çarşı iznine çıkacaktı ve telefondan söyleyecektim ona. "Yüzbaşım siz neler diyorsunuz böyle?" Diyen binbaşı ile Emre'ye baktım "Karaaslan sen çık, hiçbir yere gitmiyorsun" dedim ve emre emredersiniz diyerek odadan çıktı. Binbaşı ile yanlız kalınca sinirlerime daha fazla hakim olamadım. "Binbaşım askerlerim konusunda ne kadar hasas olduğumu biliyorsunuz" dediğimde binbaşı hafifçe güldü.

"Seni tanıyorum hürkan ve bu çocuğa sadece asker gözüyle bakmıyorsun, bu yüzden onu burdan almak istiyorum yuvanı bir çocuk için hemde bir asker için yıkma" dediğinde hafifçe gülümsedim "Binbaşım sizin bilmediğiniz bir sürü şey var o yüzden bana karışmayın" dediğimde kafasını iki yana salladı "bu yolun sonunda işinden bile olabilirsin, rütbenden olabilirsin farkındasın değil mi?" Dediğinde kafamı onaylar biçimde salladım "Biliyorum binbaşım ama ona değer ona herşeyim feda" dediğimde binbaşı daha fazla dayanamamış ve yavaşça kalkarak veda edip gitmişti. Beni de kalbimdeki büyük burhan ile baş başa bırakmıştı.

Sabah Emre'yi görmemek benim için çok garip olmuştu yılda 20 kere çarşı izinleri vardı aslında alışmam gerekiyordu ama bir sabah uyandığımda onu burda görememekti benim canımı acıtan, ben bile farkında değildim ona bu kadar bağlandığımdan. Neyse ki bugün bende karargahta olmayacaktım yine birkaç belge için başka bir karargaha gidecektim. Hızla üstüme askeri formam dışında birşeyler geçirdim normalde başka karargaha da olsa üniforma giyerek gidiyorduk ancak bugün normal bir şekilde gelmemize izin verilmişti biraz şaşırmıştım bu yüzden.

Karargahtan çıkıp arabama bindim ve hızla çalıştırdım genelde Emre'nin çarşı inzine çıktığında gittiği birkaç yer vardı ve bunuda başka bir onbaşı ile konuşurlarken duymuştum, önce çarşının içinden geçtim ancak orda değildi sonra ise askeriyenin biraz ilerisinde ki göle gittim işte burdaydı ailesi burda değildi ve tek günlük çarşı izni ailesini görüp geri dönmesine yetmiyordu sırf bu yüzden ona falzadan birkaç gün ayarlamaya çalışmıştım ancak o zamanlar başarısız olmuştum bir ara tekrar denemem gerekiyordu.

Yavaşça arabadan indim ve Emre'nin yanına adımladım emre adımlarımı duyup hızla bana döndü "Yüzbaşım" dediğinde hızla "Bana adımla seslen karargahta değiliz" dediğimde hafifçe gülümsemiş ve "Hürkan burda ne arıyorsun?" Demişti bende yavaşça gülümsedim ve onun yanına oturdum "Sabah seni göremeyince bir an şaşırdım hâlâ çarşı izni yüzünden erken çıktığını unutuyorum" dedim ve o da kıkırdayarak "Hakkımda resmen herşeyi biliyorsun ama bunu unutuyorsun çok garipsin" dediğinde kafamı olumlu bir şekilde salladım. Evet oldukça gariptim ama tek garip olan ben değildim kalbimde oldukça garipti.

"Hani cezam vardı benim ne oldu?" Dediğinde hafifçe somurttum "cezan var ama o cezanın bir sebebi de var emre biz seninle olamayız sana açık konuşacağım aramızda bir duvar var ve ben o duvarı yakında yıkacağım işte o duvarı yıktığım zaman herşey bitecek ve yüzbaşın senin yanından ayrılmayacak" dediğimde emre gözleri dolu bir şekilde gülümsedi birgün bile olsa benimle olabilmek onu mutlu etmişti şimdiden umutlanmıştı ne yaparsam yapayım onun umutlarını kırmamam gerekiyordu. "Peki bu duvar ne?" Dediğinde dudağımı dişledim "Bunu sana yüz yüze söylemek istedim ama yapamam gözlerimin önünde mahvolmanı göremem o yüzden mesaj atacağım akşam" dediğimde anlamsızca baktı bana.

"Her türlü üzüleceğim birşey sanırım yani mesaj atsanda bu benim üzülmemem için bir sebep değil ki" dediğinde haklısın dercesine başımı salladım "Evet ama biraz bencilce olacak sadece üzüldüğünü görmeye dayanamam" dediğimde beni anlıyormuş gibi duruyordu "Pekala sen nasıl istersen öyle olsun" dedi ve bende yavaşça gülümseyerek yerimden kalkatım Emre'ye başka karargaha gideceğimi söyleyerek yanından ayrıldım.

Emre - hürkan WhatsApp konuşması

Askerim
Yüzbaşım nerde kaldınız?
Size nasıl sesleneceğimi bilemedim şuan
(20.45)

Yüzbaşım
Emre'm
Geldim karargahta işim uzadı anca bakabildim
(21.15)

Askerim
Şey sıkıntı yok yüzbaşım

Yüzbaşım
İsmimi söylemekten bu kadar çekinme

Askerim
Çekindiğimden değil alışmışım size yüzbaşım demeye yani sana
Neyse bunları boşverelim bana söyleyeceğin o aramızda ki büyük duvar neydi?

Yüzbaşım
Hiç uzatmadan söylüyorum öyleyse
Emre ben evliyim.

Unutma ki evlisin, yuvana dönmelisin artık gitmelisin daha geçmeden zaman. Aşkı buldum zamansız ne yapsalar faydasız kavuşmamız imkansız dayan yüreğim dayan...

Selaaaaaaaam

Nabersinizzzz

Evet sırf sen evlisin şarkısını koyabilmek için hürkanı evlendirmiş olabilirim ama merak etmeyinn halledeceğizz

Yıldızıma basar mısınız? ⭐

Sizi seviyorummm 🐰💗

Flys kaçarrr...

İl Mio Soldato (Askerim) | MengolaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin