İlk Adım

12 2 0
                                    

Evet gördüğüm yüz tam olarak ona aitti Arın Karadağ tam karşımdaydı. Şaşkın bir ifadeyle ona bakarken içeri girdi ve tam karşıma oturdu.

-Beni görünce bu kadar sevineceğini bilseydim daha erken gelirdim. Dedi sırıtarak. Hemen yüz ifademi değiştirip soğuk bir tavırla ;

-burada ne işiniz var?

-Sizi görmeye geldim.

-Hangi samimiyete dayanarak.

-komşunuz olarak.

-bir komşu için fazla samimisiniz.

Belki sizle ufak bir kaçamak yapabiliriz diye düşünmüştüm. Dedi ve o an sebepsizce güldüm.

- fazla iddialı birisiniz. Sizinle kaçamak yapmak istediğim kanısına nereden vardınız.

-illa bir sebep mi olmalı?

-Evet

-Hmm ela gözleriniz beni benden alıyor belki ufak bir yemek beni bana vermeniz için bir fırsat olur diye düşündüm.

-Arın bey siz ergen misiniz?Lütfen peşimi bırakın. Dedim ve odadan çıkmaya hazırlandım.

- Aysima hanım, bir dakika durun! Tek bir şartla iş yerinizde peşinizi bırakırım.

- Neymiş o şart?

-benimle yemeğe çıkın.

-Anlamadım.? Dedim hayretle.

-Gayet basit benle sıradan bir akşam yemiğine çıkmayı kabul edin bende iş yerinize gelmiyeyim.

-kabul. Dedim. Ve o an şaşkınlık gözlerine oturdu.

-tamam o zaman bugün izin gününüz diye biliyorum, gerçi yine de çalışıyorsunuz ama neyse. Akşam 18:30'da sizi alırım.

-peki sizi bekliyor olacağım. İyi günler Arın bey.

-iyi günler Aysima.

Çantamı ve bir kaç dosyamı alarak odadan çıkacakken asistanım içeri girdi ve Arın bey dışarı çıkarken ;

-Sayın savcım, baş savcı sizi odasında bekliyor.

-Peki sen çıkabilirsin. Dedim ve başımla teşekkür ettim.

-Yemeğı unutmayın Aysima hanım. Dedi. Başımla hafifçe onayladım o da dışarı gitti.

Hemen baş savcının odasına doğru ilerledim. Kapıyı çaldım ve "gel" sesiyle içeri girdim.

-Beni çağırmışsınız baş savcım.

-Evet Savcı hanım lütfen oturun. Hemen önündeki iki deri koltuktan birine oturdum.

-Duyduğuma göre önceki iş yerinde çok yakın bir dostunuz vefat ettiği için buraya taşınmışsınız.

-Evet baş savcım.

-Başın sağ olsun. Lafı fazla uzatmayacağım savcı hanım; elimde çok zor bir dosya var buradaki hızlı yükselişin sonrası bu dosyayı senin almanı istiyorum ama bu dosyada sadece bir savcı olarak değil aynı zamanda sivil polis olarak da iş yapacaksın.

- Kusura bakmayın baş savcım ama anlayamadım.

-Bu dasyadaki kişi seninle komşu ve sen buraya taşındığından beri seni sürekli gözlemliyormuş yani sana ilgisi varmış.

- Nasıl yani sn. Savcım. Bukadar istikbaratı nereden elde ettiniz? Dediğim sırada kapı çaldı ve baş savcı "gel" diye seslendi ardından bana dönüp;

-İşte istikbaratın kaynağı da geldi. Dedi ve kafamı o tarafa doğru çevirdim. 1:90 boylarında, saçları kumral ama aralarında hafif sarı saçlar olan, kaslı, çene kasları ve çene hatları oldukça belirgin olan, saçları hafif dağınık, beyaz gömlekli, siyah pantolonlu, turkuaz gözlü bir adam içeri girdi.

-göreviniz Arın Karadağ'a karşı eminim tanışmışsınızdır.

- evet ama...

-aması yok ! Diye susturdu beni.

- sn. Savcım tanıştırayım yeni ortağınız Alaz Aksoy. Alaz bey buda size bahsettiğim savcı Aysima
Karataşoğlu.

-Soy isminizin Karataşoğlu olarak kalması uzun sürmez. Dedi sırıtarak.

-Anlayamadım!? Dedim şaşkın bir tavırla.

-Soyadınız diyorum çok fazla böyle kalmaz...Çünkü Arın Karadağ seninle evlenmek istiyor.

-NE?!

-Evet ve bu işimize geliyor evlenme teklif ederse kabul et yakında yemeğe davet eder. Sonra bir yemek daha ve bir tane daha. Derken bana doğru yürüdü yürüdü ve kaçacak yerim kalmadığında üzerime doğru yavaşça eğilerek iki elini deri koltuğun koltuklarına koydu.

- Ve bir bakmışsın evlenme teklifinin tam ortasında kendi evet derken bulmuşsun. Önce kaşlarımı çatım daha sonra tek kaşımı havaya kaldırarak ayağa kalktım ve ben onun üzerine yürümeye başladım.

-Dur tahmin edeyim ; kendi özel çıkarların için bu işe girdin. Adamın hayatını kurtardın en yakın adamı oldun ve artık onu yenmen için ihtiyacın olan tek şey benim öğle değil mi? Dedim yüzümdeki duyguları olabildiğince gizleyerek.

Birden Alaz sinirlendi, kaşları çatıldı ve doğrulup şu cümleleri kurdu.

-Aysima yada savcı hanım fark etmez.Kendi canına dikkat et tehlikeli bir görevdesin adamı etkile ama çok çabalıyormuş gibi de görünme.

-Sanki sizi tavlayacakmışım gibi konuşuyorsunuz. Dediğim sırada oldukça afalladı.

-Sana dediklerimi uygula. Ama sana ilgisini kaybetmesi fazla sürmez daha bir yemek dahi teklif etmediğine göre. Dedi dudağının kenarını yukarı doğru kıvırarak. Başımı baş savcıya çevirdim ve ;

-Baş savcım müsaadenizle bugün bir arkadaşım beni yemeğe davet etti onunla buluşmam gerek. Yüzündeki şaşkınlığı öyle bir gizledi ki gerçekten şaşırdığın dahi inanamadım.

-Anlaşılan fikirlerimi değiştirmeye kararlısın savcı.

-fikirleriniz umrumda bile değil Alaz bey.

-Beni fikirlerim giyeceğiniz kıyafeti etkilemesin ama Arın bey lacivert, kırmızı ve siyahı çok sever bilgine. Ama beni sorarsan fıstık yeşili ve kırmızı en iyisi. Dedi ve sırıttı yüzündeki kurnaz ifadeyle.

-İlk söylediğinizi aklımda tutarım Alaz bey. Baş savcım artık müsaadenizi isteyeceğim.

-tabi kızım çıkabilirsin.
Dosyayı teslim alıp odadan çıktım ve eve doğru ilerledim.

...

Helooo biraz ergence fln olabilir dediğim gibi eğlencesine yazıyorum ilerideki bölümler esas oğlanı belirleyecek ve sizin seçmeniz daha iyi olur neysem baysss. Bu arada kitap yeni yeni rayına oturuyor sonunda sevmek ve sevmemek arasında kalacağınız karakterler de geldi.
Buda ufak bir moral olsunn

 Buda ufak bir moral olsunn

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Gizli Görev Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin