2 bölüm-Karanlık

6 3 7
                                    

En büyük hatayı güvenilmeyecek insanlara  güvenmekle,sevmekle yaparız, aksi takdirde bir kalp nasıl bu kadar kırılır?"

Mutfaktan gelen silah sesleri kulağına dolurken o elini yüzüne kapatıp yere çömelebilmişti sadece.Uzun zamandır onu rahatsız etmeyen atak yine onu elegeçirmesin diye nefesini düzene soktuktan sonra koşarak aşağı indi.Ağlayamıyordu bile yalnızca boğulmaya başladığında nefes almadığını fark etti.Mutfağa doğru gelip kapını açtığında bir adamın cansız bedeninin masanın üstünde olduğunu görüp afalladı.Diğer yandan annesinin güzel yüzünün kanlar içinde olduğunu gördü.

Annesine yaklaştı boş gözlerle ona bakmaya başladı.İçindeki yangınlar hala gözlerine işleyememişti.Diz üste çöküp annesinin yüzünü ellerinin arasına almak istediğinde hiç beklemediği bir şey oldu.Annesi gözlerini açıp onun üstüne atladı.

Kız şoka düşmüştü korkarak koşmaya başladı.Ama annesi çok hızlıydı onu hemen merdivenlerde yakalayıp duvara sıkıştırdı.Kız korkudan donmuştu adeta elleri buz gibiydi ama şu durumda annesinin elleri daha soğuktu.Mavi gözlerinden eser kalmamış kırmızı rengin esiri olmuştu gözleri.Teni bembeyaz olmuştu "ölü beyazı gibi" diye geçirdi içinden.En çok şaşırdığı şeyse annesinin keskin dişleriydi.O artık onun annesi olmadığını anladı annesi gitmiş karanlığa teslim olmuştu.

Kız korku ve şok etkisinden kıpırdayamıyordu bile o gücü kendinde bulamadı.Kadınla bir kaç saniye bakıştıktan sonra kadın tam saldırıcaktı ki,kafasına deyen sert bir darbe onu sersemletdi.Kız bunu kimin yaptığını gördüğünde yüzündeki korku azalmıştı.

"İyimisin Ateş? Seni ısırdı mı?!"

Ateş koşarak küçük kız kardeşine sarıldı
"İyiyim Yağmur senin için çok endişelendim"

"Hadi acele et yaratık uyanmadan kaçalım" dedi Ateş ve Yağmurun elinden tutup kaçıcakken Yağmur bir anlık duraksadı ve başını yere eydi.Annesine baktı ve gözündeki sessiz yaşlar hızını artırdı.Annesine bakarak
"O bizim annemizdi nasıl bu kadar kolay yaratık diyebiliyorsun?" Ses tonunda hiç bir sertlik ve ya hesap sormalık bir ton yoktu sadece acı çekiyordu.

Ateş kız kardeşinin hassas olduğunu unutmuştu.Genelde yakın olsalar da bir birlerine sarılmak gibi huyları yoktur.Yalnız çok az zaman diliminde bunu yaparlar.Ama bu gün Ateş her şeyi bir kenara bırakmıştı.

Kız kardeşinin yüzünü kaldırıp göz yaşlarını sildi.
"Bizim annemiz artık burda değil Yağmur,o artık bizim bu yaratığa anne dememizi istemez" sesi çok yavaş ve sakinleştirici tonda olsa da içinde fırtınalar vardı.Ama güçlü olmalıydı annesi de bunu isterdi.

"Hadi uyanmadan çıkalım burada-"

Yaratık aniden uyanıp onların üstüne geldi.kızlar kaçmaya fırsat bulamamışken yaratık Yağmurun üstüne atıldı.

Yağmur yaratığın üstünden atlayıp arkasına geçerek kolunu tutup kırdı ve beline sert bir darbe atdı.Az önce hassas ve kırılgan görünen Yağmur bir anda 7 ci kuşak karateciye dönmüştü.

"Ooooo Yağmur hanım karate öyrenmenin faydaları olur demiştim"

Gülerek "Ne de olsa senin kardeşinim"

"Hadi çıkalım buradan artık"

"Geliyorum"

                 ****************
"Nereye gidiyoruz Ateş?"

"Bir arkadaşıma durumu anlatıcam orada kalalım yeni bir yer bulana kadar"

"Hmm kimmiş bu arkdaş?"

"Biliyorsun kız arkadaşım pek yok o yüzden Bartuya gidiyoruz."

Sırıtarak "Aaa Bartu senin arkadaşınmıydı?"

Bıkmışçasına"Böyle bir durumda nasıl buna kafa yora biliyorsun Yağmur?"

Gülerek"Ama yakışıklı ha sen istemezsen ben alırım"

Yağmura ters bakışlar atarak
"Bak gebertirim seni canavarın yarım bıraktığı işi tamamlarım " dedi.Tatlı kavgalarını her ikisi seviyordu.Dertlerini unutuyordular.Ama kafalarında çok soru vardı ama hiç biri nereden başlaması gerektiğini bilmiyordu.

Ormanlık alandan yol daha kısa olduğu için o yoldan yürüyordular.Ateş aniden durdu
"Neler oluyor Ateş?"

Ateş şaşkın bir şekilde pıçıldadı"Bu nasıl ola bilir?"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 13 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Bir avuç toprakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin