Bölüm 3

222 33 20
                                    


Selamlar

🩵💙🩵

Keyifli okumalar

Yazar'dan
~~~~~~~~~~

Batuhan ofisin yemekhansinde tek başına oturmuş telefona bakıyordu. Birden içeri dalan Görkem'le başını telefondan kaldırıp ona baktı. Nefes nefese kalmış ve galiba koşmaktan yüzü kıpkırmızı olmuştu.

Telaşla "Batuhan?" Deyip derin bir nefes aldı.

"N'oldu lan?" Oturduğu yerden biraz dikelip karşısında sakinleşmeye çalışan gence baktı.

"Efe, Efe'ni bıcaklamışlar." Dediğinde Batuhan hızla ayağa kalmış Görkem'e doğru ilerlemişti.

"Ne demek bıcaklanıp lan? Nerede şu an?" Endişeyle sormuştu. Kalbinin paramparça olduğunu hissetti.

"Yandakı eczanenin önünde. Kavga varmış, kavgayı ayırmak isterken bıcaklamışlar. Ambulansı bekliyorlar."

Görkemin dediklerinin hepsini dinlememiş yanından koşarak dışarı çıkmıştı.

Batuhan'ın tüm bedeni titremeye başlamıştı. Adeta kalbi durmuş gibiydi. Efe'nin başına gelenleri düşündükçe korkudan nefes almakta güçlük çekiyordu. Acaba Efe iyi midir, ölmemiştir değil mi? Bir an önce onun yanına ulaşmalı, sağlığını kendi gözleriyle görmeliydi. Zaman geçtikçe korku içinde boğuluyordu. Tek düşünebildiği Efe'nin sağ salim olması, bir an önce ona kavuşabilmekti. Hızla koşarken yolun sonunu göremiyordu bile tek odaklandığı Efe'ye ulaşmaktı.

Genç adam çaresizlik içinde Efe'nin yanına koşarken her adımda kalbinin paramparça olduğunu hissediyordu. Acaba onu ne halde bulacaktı? Efe hayatta mıydı hâlâ? Bu soru Batuhan'ın beynini adeta kemiriyordu. Bir an önce oraya ulaşmalı, kendi gözleriyle Efe'nin durumunu görmeliydi.

Nihayet eczanenin önendeki kalabalığla gelmişti. "ÇEKİLİN." diye bağırarak insanları yarıp canından çok sevdiği gencin yanına ulaştı. Efe'nin yerde yatar haldeki bedeni, Batuhan'ın karanlık korkularını doğrulamıştı. Kan içindeydi ve gözleri kapalıydı. Batuhan bir çığlık kopartıp Efe'nin yanına çömeldi. "Efe! Efe, beni duyuyor musun?" diye haykırdı ama cevap gelmedi. Elleri titreyerek Efe'nin nabzını aramaya başladı ama bulamıyordu.

Onu kaybetmekten ölümüne korkuyordu. Çocukluğunu, ergenliğini, gençliğini birlikte geçirmiş kişiyi kaybetmek istemiyordu. Ona o kadar bağlıydı ki, Efe onun diğer yarısıydı.

Yıllarca arkadaş olarak seviyordu ama son bir senedir ki, Efe'ye olan duyguları bir anda değişmişti. Kalbinde anlamadığı bir hissler yeşermişti. Aşık olduğunu biliyordu ama bir türlü bunu kendine itiraf edemiyordu. Olmaz öyle şey, o benim arkadaşım deyip içindeki yanan yangını söndürmeye çalışıyordu. Ne kadar söndürmek istese de, o yangın hâlâ küçük kırıntılarıyla yanıyordu.

Kollarında kanlar içinde uyuyan gence gözyaşları içerisinde baktı. Nefes almadığını, kalbinin atmadığını hissediyordu. "NEREDE KALDI LAN ŞU AMBULANS?" Başına toplanan insanlara doğru bağırmıştı.

"Aradık geliyor." Efe'nin yarasına temiz bezle bastırıp kanın akmasını engellemeye çalışan eczane görevlisi demişti.

"Efe lütfen uyan. Yalvarıyorum gözlerini aç." Gözyaşları içersinde kucağında gözü kapalı şekilde yatan sevdiği çocuğa bakarak demişti Batuhan.

Ama onun yalvarmalarının bir faydası yoktu. Çünkü Efe çoktan gözlerini kapatmış ve arkadaşının yalvarışlarını, bağırışlarını duymuyordu.

Kısa süre sonra ambulansın siren sesini duymuştular. İnsanlar geriye çekilerek sağlık görevlilerine yer açmıştı. Onlar geldiğinde Efe'nin durumunu kontrol edip onunla ilgili bilgi almış ve ambulansa bindirerek hastahanenin yolunu tutmuştular.

Batuhan onu bırakmayıp ambulansa binerek onunla birlikte gitmişti. Bir an olsun uyuyan gencin elini bırakmamıştı. Efe'nin ailesini arayıp haber vermeyi de unutmamıştı.

Hastahaneye geldiklerinde Efe'yi ameliyata almışlardı.

Çaresizlikle ameliyathanenin önünde oturmuş gözyaşlarıyla birlikte sevdiği çocukdan güzel bir haber gelmesini bekliyordu. Efe'nin annesinin yürek parçalayan bağrışları, kardeşlerinin hıçkırarak ağlayışları kulağına çalınıyordu, ama o tek bir şey duyuyordu: Yüreğinin derin köşesinden kopan feryatları. Sevdiği çocuğun yaşaması için dua ediyordu. Sessizce köşede oturmuş yaradana sevdiğinin ölmemesi için yalvarıyordu.

Ameliyatın ne kadar süreceğini ve sonucunun nasıl olacağı konusunda hiç kimsenin bir fikri yoktu. Zaman sanki durmuşcasına ağır ağır akıyordu. Batuhan'ın içindeki ferhatlar, fırtınalar çaresizlikle bekleyişin yarattığı acıyla birlikte güçleniyordu.





İlk bölümlerde kaos mu olur demeyin hikaye kısa bölümlü olacağı için şimdi yazmak istedim :)

Gelecek bölümde görürüz

🩵💙

18.06.24

Aşkadaşım BxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin