Bölüm 6

172 26 11
                                    


Selamlar

🩵💙🩵

Keyifli okumalar

Yazar'dan
~~~~~~~~~

Efe duyduğu sözlerden dolayı şaşkına uğramıştı. Ne düşünüceğini, ne yapacağını bilmiyordu. Bir anda arkadaşının söyledikleri aklına gelince deliye döndü. Salıncakta tedirgin bakışlarla onu izleyen arkadaşına doğru yürüp yakasından tutarak ayağa kaldırdı.

"Sen ne diyorsun lan?" Diye öfkeyle arkadaşının gözlerine bakarak bağırdı.

Batuhan ellerini onun bileklerine sarmış kendinden uzaklaştırmaya çalışıyordu.

"Ne duyduysan o." Dedi kendinden emin bir şekilde. Bundan böyle inkar edemezdi. Birkere o söz dudaklarından çıkmıştı.

"Gebertirim lan seni. Ben senin arkadaşınım." Bağırıp elinin birinin gencin yakasından çekip yumruğunu sıkıp gencin yüzüne tüm gücüyle vurdu.

Yumruğun etkisiyle genç adam geriye doğru gitmişti. Fakat yakasının sıkıca tutulmasından dolayı yere düşmekten kurtulmuştu.

"Sen benim kardeşimsin lan. Kardeşim dediğim kişisin lan. Nasıl bana aşık olabilirsin." Bağırıp tekrar vurmuştu.

Batuhan'ı yumruklardan çok, sevdiği çocuğun söylediği sözler canını yakıyordu. Onu sevdiğini söylediği sözlerin pişmanlığını öyle yaşıyordu ki, sevdiği çocuk onu şu anda ölderse tam yeriydi. Bu pişmanlıkla yaşamaktansa ölmeyi tercih ederdi.

Gencin yakasını bırakıp geriye doğru itti. Batuhan yere düştüğünde kalkma gereğinde duymadan düştüğü gibi yerde kaldı.

Efe onun haraket etmeden oturduğunu gördüğünde daha çok sinirlenmişti. Ona karşılık vermedikçe siniri git gide artıyordu. Canından çok sevdiği arkadaşı, kardeşim dediği çocuk geçmiş karşısına onu sevdiğini söylüyordu.

Yerde oturan gencin üzerine çullanıp onu yumruklarıyla dövmeye başladı. "Karşılık ver lan. Sen de beni vur." Diye bağırmıştı.

Batuhan tabii ki de onun yumruklarına karşılık vermeyecekti. Sevdiği çocuğa bırak el kaldırmayı, elini tutmaya, ona sarılmaya bile kıyamazdı.

Efe onun haraketsiz hallerini gördükçe daha çok sinirlenip daha çok vurmaya başlamıştı. Yumruklarını sertçe yerde yatan gence vururken bir yandan da sinirle küfür edip bağırıyordu.

Gencin üzerinden kalkıp karınına sertçe tekme attıkdan sonra nefes nefese "Bir daha seni görmek istemiyorum. Karşıma çıkarsan seni şu halinden daha beter bir hale sokarım." Dedi ve oradan hızla uzaklaştı Efe.

Yüzü şişmiş, gözleri şişkin olan genç adam kanlar içinde kıvranarak yerde yatıyordu. Gözyaşları durmadan akıyor, acısını dışa vuruyordu. Göğsü hızla inip kalkıyor nefes almakta güçlük çekiyordu.

"Ben ne yaptım." Diye geçirdi içinden. Sanki kalbine bıçak saplanmış gibi hissediyordu. Çaresizlik ve pişmanlık her zerresine işlemiş, vücudunu kavramıştı.

Sevdiği kişinin son sözleri defalarca yankılanıyordu genç adamın beyninde. "Bir daha seni görmek istemiyorum. Karşıma çıkarsan seni şu halinden daha beter bir hale sokarım." Bu sözler onun ruhunu paramparça etmiş onu derin bir kuyuya düşürmüştü. Tüm ümidi, tüm mutluluğu elinden alınmıştı. Artık ne yapacağını, nasıl devam edeceğini bilmiyordu.

Çaresizce yerde kıvranan genç gerçekten de tüm benliğiyle yaşadığı acının ağırlığı altında eziliyordu. Bütün arzuları, bütün hayalleri bir anda yok olmuştu.

Ortam sessizliğe gömülmüş, sanki zamanın durduğu bir andı. Yalnızca genç adamın çaresiz çığlıkları yankılanıyordu etrafta.

Efe sinirle eve dönerken zihninde de binlerce soru dönüyordu. "Nasıl olur? Ben onun kardeşiyim. Nasıl bana aşık olabilir?" Düşünceleri onu deliye çeviriyordu. Kalbi parçalanmış, güvendiği kişinin kendisine böyle bir şey söylemesi onu derinden yaralamıştı.

İçindeki öfke ve hayal kırıklığı, her an patlamaya hazır bir volkan gibiydi. Arkadaşının yüzüne bakıp onun gözlerine doğrudan bakarak, bağırarak sözlerini yüzüne vurmuştu. Nasıl böyle bir şey söyleyebileceğine inanamamıştı ve hâlâ da inanmıyordu.

Sevdiği arkadaşının, kardeşinin kendisine duyduğu bu hisleri kabul etmemesi, ona karşı hissettiği güveni ve bağlılığı zedelemişti. Arkadaşını dövmeye başlamıştı ki, bundan da çok pişmandı.

Efe, tüm bunların karşısında kendini çaresiz ve yalnız hissediyordu. Arkadaşının sevgisini reddetmesi onu derinden yaralamış, hayatının alt üst olduğunu düşünüyordu. Zihninde hissettiği karmaşa, acı ve öfke, onu kontrolünü kaybetmeye itmişti.

İçindeki fırtınayı durduramıyor, arkadaşına söylediği sözlere ve yaptıklarına olan pişmanlığı ve utancı onu daha da derin bir karamsarlığa sürüklüyordu. Artık her şeyin sonunun geldiğini, arkadaşlıklarının bir daha asla eskisi gibi olamayacağını biliyordu ve buna çok üzülüyordu.


Gelecek bölümde görüşürüz

💙🩵💙🩵

20.07.24

Aşkadaşım BxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin