Saatler geçiyor üstüne bir de durakta bekleyince insan iyice sıkılıyordu. Eva son otobüsten de indiğinde perişan bir haldeydi. Kara Ormana ulaşmıştı. Ancak Kara Orman çitlerle çevriliydi ve içeride düzenlemeler yapılıyordu. Kendi aralarında konuşan ve belli ki yetkili olan iki adama doğru yönelen Eva:
-"Burada neler oluyor? Ormana giriş yasak mı?" Diye sordu heyecanla. Adamlardan bıyıklı ve uzun boylu olanı alnını kırıştırarak:
-"Hayır kamp alanı kuruluyor. Burada bir ay kamp yapılacak." Dedi ve eliyle karşı masada oturan bir kadınla adamı işaret ederek:
-"Kaydolmak istersen ismini onlara yazdırabilirsin." Dedi ve arkadaşıyla konuşmaya devam etti. Eva ise kuru bir teşekkür ettikten sonra koşarak kadınla adamın yanına doğru ilerledi. Adamla kadın kavga ediyordu. İlk başta Eva sakin ve sakin bir şekilde:
-"Pardon bakar mısınız?" Dedi. Ancak onu duymuyorlardı. Eva tekrar seslendi. Kimse takmıyordu. Bağırıp çağırarak kavga etmeye devam ediyorlardı. En sonunda Eva kendini tutamayarak bağırdı:
-"Hey! Size diyorum. İşim acil!" Adamla kadın bir anda bağırmayı keserek Eva'ya baktı. Ufak bir özür diledikten sonra:
-"Affedersiniz hanımefendi. Ne söyleyecektiniz?" Dedi mahcup bir tavırla söze giren kadın. Gözlerini deviren Eva ise:
-" Kampa katılmak istiyorum" Diyerek somurtmuş bir şekilde ellerini masaya koydu. Eva'nın bu hareketi üzerine geriye doğru çekilen adam:
-"Tabii. İsminizi ve soy isminizi alabilir miyim?" Dedi ve bakışlarını elindeki kağıtlara çevirdi.
-"Eva Agatha Berry."
-"Yaşını ve bir şey olursa size ulaşmamız için telefon numaranızı da alabilir miyim?"
-"Tabii. On sekiz yaşındayım ve numaram ..................."
-"Teşekkür ederiz bayan Eva. Buradaki bütün ihtiyaçlarınız ve etkinlikler dahil giriş ücreti 200 liradır. Ayrıca kalmak için en lüks standartlara sahip çadırımız 5.500 lira. Çoğu kişi bu çadırları tercih ediyor." Bunun üzerine Eva'nın gözleri kocaman açılmıştı. Parasını böyle şeylere harcayamazdı.
-"En kötü standartlara sahip çadırı istiyorum." Dedi birden. Adamla kadın şaşkınlıkla birbirlerine baktılar ve kadın saçını kulağının arkasına koyarak söze girdi:
-"Peki. 250 liraya çadırlarımız da var. Emin olun ki en kötü standartlara sahipler." Bunun üzerine Eva hiç tereddüt etmeden:
-"Çadırı alıyorum" Dedi ve çantasından 450 çıkartıp adamla kadına verdi. Ardından:
-"Ne zaman çadırda kalmaya başlayacağız?" Diyerek kaşlarını çattı Eva. Adam defterini kontrol etti ve
-"Yarın akşam."
-"Ne demek yarın akşam! Paramı ödedim ve çadırımı istiyorum!" Diyerek ellerini masaya vurdu. Fakat adam Eva'nın bu sinirli haline daha fazla sabredecek gibi görünmüyordu:
-"Lütfen kendinize gelin ve sesinizi yükseltmeyin Bayan Eva. Bizim yapabileceğimiz bir şey yok. Çadırların hepsi yarın kurulacak." Diyerek ayağa kalktı. Bunun üzerine Eva geri çekilerek:
-"Tamam. Pardon" Dedi ve uzaklaştı. Eve gidemezdi. Boş boş ilerliyordu ki birisi kolundan tuttu. Eva irkilerek arkasını döndü. Karşısında kendisiyle aynı yaşlarda bir kız duruyordu. Uzun, kızıl saçlarını tepesinde toplamış öylece bakıyordu. Eva kolunu hızlıca çekti ve:
-"Sen de kimsin? Rahat bırak beni!" Dedi fakat kız gülümseyerek:
-"Affedersiniz. Yanlışlıkla kayıt olurken yaptığınız konuşmalara kulak misafiri oldum. Sanırım kalacak yeriniz yok. Benim de yoktu. Çok uzak bir yerden geliyorum. Az ileride ufak bir pansiyon var orada kalacağım. Sen de benimle gelebilirsin. Eğer yanında para yoksa benim kalacağım odada kalabilirsin. Ancak koltukta yatmayı sorun etmemen gerek." Dedi ve gülümsemesi daha da genişledi. Eva ilk başta tereddüt etse de sonradan hafif bir tebessüm etti ve:
-"Tabii olur. Teşekkür ederim. Bu arada adım Eva." Dedi ve elini uzattı. El sıkışırken kız da:
-"Amy Beatrice Dina." Dedi. Ardından pansiyonun yolunu tuttular.
Bomboş yolda yürürken karşısına bir karşısına bir umut kaynağı çıkmıştı. Demek ki hayat böyleydi. Ummadığınız yerde çiçek bitiyordu-
Akşam olduğunda bir yandan pansiyonun camından dışarıyı seyrediyor bir yandan da sohbet ediyorlardı. Fakat bir anda sessizlik çökmüştü. Kimse konuşmuyordu. Eva sessizliği bozarak:
-"Kaç yaşındasın?" Dedi ve bakışlarını Amy'ye çevirdi. Nedense şaşırmış görünen Amy:
-"On dokuz, peki sen?"
-"On sekiz" Demesi üzerine tekrar bir sessizlik çöktü. Eva sıkılmıştı. Yavaşça yıldızlar gökyüzünü süslemeye başlıyor gece kaplıyordu havayı. Eva ayağa kalktı ve çantasına yöneldi. Ufak, konuşan topun yerinde olup olmadığını merak ediyordu. Çantasından topu çıkardı. Hala orada ve sağlamdı. Fakat top Amy'nin gözünden kaçmamıştı. Heyecanla ayağa kalktı ve o da çantasından topun aynısından çıkartıp Eva'nın yanına geldi. Eva çok şaşkındı.
Amy'nin de mi Preven Krallığı'ndan gönderilmiş bir topu vardı? Onun da mı özel güçleri vardı? Peki neydi?
-ÜÇÜNCÜ BÖLÜMÜN SONU-
"KAMP ALANI" bölümü şarkı önerileri:
1- hey girl - Lady Gaga, Florence Welch
2- so am ı - Ava Max
3- she - Selena Gomez
4- eyes open - Taylor Swift
5- paparazzi - Lady Gaga
6- ım not the only one - Sam Smith
7- ı know places - Taylor Swift
8- supernatural - Ariana Grande
9- story of my life - One Direction
10- Stan - Eminem, Dido
11- bellyache - Billie Eilish
12- master of ılıusion - Battle Beast
13- ho hey - The Lumineers
14- F.E.A.R. - Joywave
15- castles crumbling - Taylor swift, Hayley Williams
"KAMP ALANI" bölümü şarkı önerileri (spotify playlist link):
https://open.spotify.com/playlist/7p9uRmfAPJuzi6hP0gf35e?si=78cb9851953d439e
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐊𝐀𝐍𝐋𝐈 𝐀𝐘
Fantasy"Karanlığın kasveti geceyi tamamen kaplamıştı. Uykular insanların üzerine çökmüş, Gece bu karanlık şehri ele geçirmişti." Eva yetim bir kız mı, yoksa bundan çok daha fazlası mı? Sanırım evet, o bir "TELEKİNEZİST" Ve evet, dağıtması gereken bir sürü...